1.8 ✨

2.9K 342 102
                                    

Baktım 100 yorum olacak yazmaya başladım..... ama başka olmaz..

<<<<<

"Okuldan kaydını aldıracaksın." Beni bir güzel dövmüşlerdi. Şimdi 6'ya tek olduğu için elimden geleni yapmıştım. Üstelik bende onlardan iki üç tanesini indirmiştim yani elim armut toplamamıştı.

Devran'nın söylediklerini kahkaha atarak cevap verdim. "Hadi ya, yiyorsa aldırmayı denesene."

"Canın daha fazla dayak istiyor sanırım."

"Belki?" diye yanıtladım sırıtarak. Dudağım acıyordu. Muhtemelen patlamıştı. Of ama Bahtiyar var ya ebeni sikecek senin. Düşündükçe keyfim yerine geliyordu. İçinde bulunduğum durum aklıma bile gelmiyordu onu düşünmekten.

"Yarın dans yarışması vardı. Bunun da bacağını kıralım." Olabildiğince pis sırıtması olan bir çocuk Devran'ın götünü yalamak istercesine ona taktik veriyordu. Öneri Devran'ın hoşuna gitmiş olacak ki güldü.

Tam olarak o sırada beni tutan kollardan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başlamıştım. Kapıyı kilitlediklerini görmüştüm yani kapıdan kaçamazdım. Hoş kaçacak halim de yoktu ama bacağımı kırmalarına izin veremezdim.

Çocukların boşluğunu bekleyip birden ellerinden kurtuldum. Valla Bilge'yi düşününce birden güç gelmişti. En yakınımdaki sırayı kaldırdığım gibi pencerenin birine geçirdim. Kırılmıştı lan hiç beklemiyordum. Şangırt diye bir ses çıkınca çocuklar afallamışlardı. Dans stüdyosu zaten bodrum kattaydı. Bu sınıf da birinci kattaydı. Pencerenin elimi kesemesini umursamadan sarktım ve aşağı atladım. Tamam hala sağlamdım, bir yerimi kırmamıştım atlarken. Ellerim cam kesiklerinden dolayı kanıyordu ama umurumda değildi. Koşarak basket sahasının olduğu spor salonuna ilerledim. Ben dans ederken antrenman olmasa bile Bahtiyar beni beklemek için kendi antrenmanını yapıyordu.

"Bahtiyar." diye seslendim kapıdan girip. Yanında birkaç kişi vardı. Beni görünce kaşlarını çatıp koşarak yanıma geldi.

"Kim yaptı bunu?" diye telaşla sordu. O sırada ne haldeydim gerçekten bilmiyorum.

"Önce bir eve götür beni, anlatacağım." dedim zorlukla soluklanarak. Bütün o adrenalin gittiğinde acıları hissetmeye başlamıştım.

Bahtiyar koluma girip beni salondan çıkardı. O sırada cebimdeki telefonu bulup Bilge'yi aradım.

"Yarım saattir salonda seni bekliyorum Deniz. Nerdesin?" Sesi kızgın geliyordu. Haklıydı.

"Üzgünüm acil bir işim çıktı. Daha erken haber veremedim. Eve git sen. Görüşürüz sonra." Zaten acıdan inlemeden konuşmaya çalışmıştım. O yüzden Bilge'nin bir şey demesine fırsat vermeden telefonu yüzüne kapatmıştım.

Bahtiyar arabadayken Ceylin'i arayıp acilen bize geçmesini söylemişti. Ceylin'i kapımızın önünde bulmuştuk. Halimi görünce çığlık atmıştı.

Beni eve aldılar. Ceylin beni odaya sokup iç çamaşırıma kadar soydu. İlk yardım bilgisi vardı. Beni mumyaya çevirirken sesimi çıkarmadım. Yüzümle de ilgilendikten sonra durup şaheserine bakmak için yüzümü iki avcunun arasına alıp inceledi. Ben Ceylin'i kapardım falan diyorum da kalbim hiç hızlanmamıştı ya. Çocukluk arkadaşı olduğumuz içindi sanırım. Bilmiyorum Ceylin'i arkadaştan başka bir şey düşünemiyorum. Sanırım o da öyleydi. Bu yüzden ne kadar yakınlaşırsak yakınlaşalım birbirimize arkadaşlıktan farklı duygular besleyemiyorduk.

Aynı şekilde Bahtiyar içinde, Ceylin Bahtiyar'a karşı hiçbir şey hissetmiyordu mesela.

Yüzünde memnun bir ifadeyle alnımı öptü. "İyisin değil mi?" diye sordu. Ceylin'in bu şefkatli tavırlarını çok seviyordum.

"İyiyim bebeğim." diye yanıtladım.

Üstümü giyinip koltukta oturmuş sinirle bacaklarını sallayan Bahtiyar'ın yanına gittik.

"Anlat çabuk."

Koltuğa oturup soluklandım.

"Devran'dı." dedim. "Birkaç kişiyle sıkıştırdı. 11'e tek falandım." Yoo, ne abartması.

Bahtiyar sinirle soludu. "Niye haber vermiyorsun?"

"Allah aşkına o can havliyle nasıl haber vereyim? Kalabalık sıkıştırdı diyorum. Telefonu cebimden çıkarmamla kırmaları bir olurdu. Kırmasalar bile o piçlikle içini kurcalamaya çalışırlardı. Elbiseli resimlerim var lan." O sırada bunu düşünebilmiş olmam bile takdiri hak ettiğimin göstergesiydi.

"Nasıl bıraktılar?"

"Bırakmadılar ki." diyerek omuz silktim. "Yarın dans yarışması var ya, dediler bunun bacağını kıralım. O sırada devreler koptu bende. Ellerinden kurtulduğum gibi önümdeki sırayı pencereye geçirdim. Allah'tan kırıldı hemen. Onlar şok geçirirken atladım pencereden kaçtım işte. Birinci kattı zaten."

Beni dinledikten sonra telefonunu çıkarıp bir yerlere arama yaptı. Kapı zilini duymamla doğruldum. Bize kimse gelmezdi ki?

Ceylin kapıyı açtı sonra şaşkınlıkla kafasını içeri uzattı. Dudaklarını oynatarak Bilge dediğinde tabir-i caizse girecek delik aramıştım. Bilge'yi içeri almıştı bende kafasını kuma gömen deve kuşları gibi kafamı yastıkların altına gömmüştüm. Aynen Deniz, aynen kardeşim bir şey sakladığın hiç anlaşılmıyor.

"Deniz?" Bilge'nin tereddütlü sesini duyduğumda kafamı yavaşça kaldırdım.

"Ne oldu sana?" Telaşla yanıma oturdu. Bir şeyim olmadığını açıklamaya çalıştım.

"Sana bir şey soracağım." dedim ona doğru dönerek. Dinliyorum dercesine kafasını salladı. "Güven bacağını nasıl kırdı?"

"Futbol oynarken kırmış."

"Bunu gören var mı?"

"Ben görmedim. Gören var mı bilmiyorum. Hepimiz futbol oynarken kırdığını biliyoruz. Ama tuhaftı dans yarışması varken böyle bir şey yapmazdı normalde o yüzden Ilgın çok sinirlenmişti."

"Anlıyorum."

"Neden sordun ki?"

"Korkma ama bir şey söyleyeceğim." dedim. "Sanırım Güven'in ayağını Devran kırmış."

"Ne?" Haliyle şok olmuştu.

"Bunun da bacağını kıralım gibi bir şey söylediler çünkü. Devran sana sesini çıkarmıyor belki ama uzaklaşıp gitme diye de yoluna taş koyuyor olabilir çaktırmadan." Ağlamak üzere olduğunu görünce Ceylin'e bakış atarak odadan çıkmasını istedim. Salona yeni giren Bahtiyar'ın koluna girerek salondan çıktılar. Sonra da dış kapının sesini duydum. Bizi yalnız bırakmışlardı.

"Özür dilerim." dedi Bilge çatlayan sesiyle. "Benim yüzümden bu haldesin değil mi?"

"Sorun yok." dedim onu yatıştırmaya çalışarak. Başarılı olamadığımı anlayınca omuzlarından çekip göğsüme yatırdım. Göğsümün olup olmadığını anlaması o sırada aklıma gelmemişti. Yani tehlike anında düşünebiliyordum ama şu an düşünemedim.

Bilge hıçkıra hıçkıra ağladı. Ve ben o sırada yemin ettim, şu kızın döktüğü her göz yaşı için Devran'dan ayrı ayrı hesap soracaktım. 

İddia (GirlxGirl)Where stories live. Discover now