ONUN KOKUSU

~15.BÖLÜM~DÜĞÜM

Eve Dönerken
Ender ve Kaya mektubu alıp otele döndüler. Yol boyunca kimse konuşmadı. Otele vardıklarında Kaya balkona çıktı Ender'de onu takip etti. Kaya'ya arkasından sarıldı. Kaya Ender'e döndü.
Kaya=Ender özür dilerim.
Ender=Aşkım neden özür diliyorsun?
Kaya=Balayımızı mahvettim.
Ender=Olur mu öyle şey artık herşeyi öğrendin. İstersen bu gece dönelim.
Kaya=Hayır bu gece de kalalım yarın döneriz.
Ender=Kaya için rahat olmayacak ama.
Kaya=Şu an unut gitsin. Onu düşünmeyelim. Yarın döneriz.
Ender Kaya'ya sarılmaya devam eder. Sonra birlikte içeri girerler. Bir aşk filmi izledikten sonra yemeklerini yerler. Yemekleri bitince yatağa yatıp tavana bakarlar.
Ender=Uykun var mı?
Kaya=Biraz var. Senin?
Ender=Benim de aynı.
Ender oturur pozisyona geçer bir süre durur Kaya'da ardından oturur hale gelir. Kaya Ender'e yaklaşır ve onu öper. Ender de ona eşlik eder. Birbirlerinden ayrıldıklarında Kaya Ender'in saçlarına öpücükler kondurur. Ender ise Kaya'nın yanaklarını okşuyordur. İkisi de yorganı üstüne çeker. İkisi de yaptıklarına devam ederek uyuya kalırlar.

Sabah Eve Dönerken

Kaya=Ender erkenden dönmemiz gerek yoktu.
Ender=Olsun için rahat etsin artık. Çözelim şu işi.
Kaya=Sen eve geçersin ben de şu adama bakarım.
Ender=İşyerinde işin yok mu?
Kaya=Hayır gitmeden önce tüm işlerimi halletmiştim. Telefonla falan da konuştum zaten.
Ender=Okey o zaman.
Kaya ve Ender uçaktan indikten sonra ayrılırlar. Kaya Faruk Boran'ı araştırmak için bir arkadaşına gider. Adamın adresini bulur. Daha sonra evine gider. Kapıyı bir kadın açar.
Kadın= Buyrun?
Kaya=Ben Faruk Boran'a bakmıştım.
Kadın=Kim diyim?
Kaya=Kaya Ekinci.
Kadın içeri gider bir kaç dakika sonra geri gelir ve Kaya'yı içeri alır. Kaya içeri çekinerek girer ve kadını takip eder. İçeride tekerlekli sandalyede oturan adamın yanına gider.
Faruk=Hoşgeldin evladım.
Kaya=Merhaba beni tanıyor musunuz?
Faruk=Hayır ama soyadın bana tanıdık geliyor. Sen Altay Ekinci'nin oğlusun dimi?
Kaya demek bilmiyorsunuz diye kendine fısıldar.
Faruk=Efendim
Kaya=Düne kadar öyleydim. Annemi tanır mısınız?
Faruk=Tanımaz olur muyum benim ilk ve tek aşkımdı o.
Kaya=Ne zaman ayrıldınız?
Faruk=Tam hatırlamıyorum ama sanırım 42 yıl oldu. Baban için beni terk etti gitti.
Kaya aklından geçen fikirleri yavaşça söyleme kararı aldı.
Kaya=Babam uzun zaman önce öldü daha yeni bir mektup buldum ve babamın siz olduğu yazıyordu.
Adam yutkunur ve elini kalbine götürür.
Faruk=Ne? Nasıl yani?
Kaya=Sakin olun. Sizce olabilir mi?
Faruk=Sanırım doğru. Bana bir şey söyleyecekti. Ama hep bekledi.
Kaya adama yaklaşır ve diz çöker. Elini tutar gözümden gelen yaşla birlikte.
Faruk=Benim hatam affet beni. Ben-Benim suçum.
Kaya=Hayır sizin suçunuz değil. Annemin suçu da değil. Aynı şeyi ben de yaşadım. O yüzden suçlu aramıyorum bile.
Faruk=Tahmin etmeliydim. Bu düşünceli tavrın bunun yüzündendi. Peki annen yaşıyor mu?
Kaya=Maalesef kaybettik.
Faruk=Öldü demek ha. Kurtulamadım ondan hep onu sevdim. Mekanı cennet olsun.
Kaya=Amin. Peki siz neden tekerlekli sandalyedesiniz?
Faruk=Yaşlılıktan yaşım olmuş 70 artık saymıyorum bile. Ölmeden önce seni gördüm ya.
Kaya=Ölmeden önce mi? Na-Nasıl yani?
İkisi de ağlıyordur. Faruk Kaya'ya sarılır ve kulağına fısıldar.
Faruk=Ben ölüyorum oğlum.
Kaya=Ölme daha yeni buldum seni hemen gitme. Daha torununu, gelinini görüceksin.
Faruk=Torunum mu var benim?
Kaya=Evet daha 5 yaşında.
Faruk=Bana getirir misin onu? Bir kere görüyüm bari.
Kaya=Tamam yarın söz gelicez tamam mı?
Faruk=Eğer bana bir şey olursa sakın üzülme ağlama bile. Sana bakamadım belki benim yüzümden neler yaşadın ama bilseydim bir an bile düşünmeden yanına gelirdim. Bunu bil oğlum.
Kaya=Senin suçun değil sen düşünme bunları. Bak toparla kendini daha torununu görüceksin sen Faruk Bey.
Faruk=Bekliycem oğlum.
Kaya=Tamam benim şimdi gitmem lazım. Sen kendine iyi bak.
Faruk=Senin için denerim.