FIND ME |Jackson|

FIND ME -1-

                                                                     Herkese yeniden merhaba!

(Öncelikle rica etsem buraya başlama tarihinizi yazar mısınız? ❤️)

Uzun zamandır buralarda yoktum. Malum okula alışma süreci, farklı bir şehirde yaşamaya başlamak oldukça zor bir süreçti.  Uzun bir aranın ardından yeni bir fic ile karşınızdayım! Beni önceden tanıyanlar da var yeni tanıyacak olanlarda. Bu sebepten dolayı çok heyecanlıyım. Umarım severek okuyacağınız bir fic olur. Tekrardan gururla söylüyorum;

DIVERSESISTERS GERİ DÖNDÜ.

SAYGILARIMLA

-BADDIV

Keyifli okumalar!

Medya: Jung Min Ji

Derin bir nefes alırken aynı zamanda yarım saattir dikildiğim kapının önünde içeri girmek için cesaret topluyordum. Şu an hali hazırda gerçekleşen görüşmenin bitmesi ve adımın söylenmesi nedense hiç gerçekleşmeyecekmiş gibi geliyordu. Hemen yanımda şirket çalışanlarından iki kişi vardı. Sadece CEO'nun odasına kadar eşlik edecekleri söylenmişti ancak nedense hala yanımdan ayrılmamışlardı. Benimle herhangi bir iletişime geçmemelerinin ise ne yazık ki pek yardımı dokunmuyordu.

Gergince aldığım nefesi geri verirken kendimi daha önce sayısızca kez olduğu gibi bir kez daha sakinleştirmeye çalıştım. Heyecanlı mı yoksa endişeli mi olduğum tartışılırdı. Burada yeteneğimi en iyi şekilde sergilemek ve tabi ki kariyerimde sağlam adımlar atmak için bulunuyordum. Burası benim için kaçırılmaması gereken bir fırsattı. Şu ana kadar sarf ettiğim tüm çabaların boşa olmadığını gösteren bir ispattı; daha doğrusu olmasını umuyordum. Çok şeyden fedakarlık etmiş ve elimden geldiğince hedefe kitlenmiştim. Şimdi karşılığını almanın tam sırasıydı. Kendimi ispatlamalıydım.

''Jung Min Ji. İçeri gelebilirsiniz.''

Yıllardır beklediğin an geldi Min Ji hanım.

Kapının ardından işittiğim ismim, kalbimin anlık bir şekilde teklemesine sebep olurken yanımda dikilen görevlilere alel acele teşekkür ederek geniş olduğu kadar ferah da olan odaya giriş yaptım. Beklediğim an buydu ve her ne kadar ummadığım kadar heyecanlı da olsam tüm uçarı duygularımı bastırıp profesyonelliğimi yansıtmam gerekiyordu.

Koca masanın ardındaki koltukta babacan bir tavırla oturan JYP CEO'su Jung Wook tebessümle bana baktı. Aynı zamanda karşısında bulunan iki kırmızı koltuktan boş olanı tek eliyle işaret ediyordu. "Buyrun böyle geçin."

Kamburlaşmak üzere olan sırtımı dikleştirerek dolu koltukta bana başıyla selam veren kurucu Park Jin Young'a kat ve kat karşılık vererek gergince gösterilen yere oturdum.

"Merhaba, şöyle vereyim..." Uzattığım dosya Jung Wook'un tek hareketiyle havada kaldı.

"CV'nize gerek yok, Bayan Min Ji. Bilgilerinize ulaşmak şu çağda pek zor değil, bize gereken araştırmayı çoktan yaptık."

Ben bunun iyi mi kötü mü olduğunu şok olmuş bir ifadeyle çözmeye çalışırken Jung Wook'tan sıcak bir gülümseme geldi. Aynı şekilde yanında bulunan Jin Young'ın da ona destek verir bir hali vardı. Keza kurduğu cümle de bunu ortaya seriyordu:

"Aldığınız eğitimler göz ardı edilemez."

Ne diyeceğimi bilemedim. Dilim birbirine dolanmış gibiydi. Girdiğim ilk andan bu kadar takdir edilmeyi aklımın ucuna bile getirmemiştim. Bu iş benim için çok önemliydi. Belki de kariyerimde ki en önemli andı. Çocukluğumdan beri müzik eğitimi alıyordum, böyle bir şansım olmuştu. Benim için müzik onunla tanıştıktan kısa süre sonra tutku haline dönüşmüştü ve ben de bunu değerlendirmeye karar vermiştim.