FIND ME -49- |Sevgililer Günü Özel|

789 69 124
                                    

Keyifli Okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Keyifli Okumalar!





ÖNCEKİ BÖLÜMDE:

Asansör hızlı bir şekilde yedinci kata varmıştı. Kapıların açılmasıyla birlikte dışarı çıkıp sonu görünmeyen koridorda '711' numaralı odayı aramaya başladım. Önünden geçtiğim her odanın numarasına bakıyor ve adımlarımı hızlandırıyordum. Koridorun sonuna doğru yaklaştığım sırada aradığım oda hemen sol çaprazımda karşıma çıkmıştı. Adımlarımı emin bir şekilde oraya yönlendirdim.

"Sonunda." Kapının önünde durduğum sırada kapı kulpunun hemen üzerinde duran kartı fark edip başımı iki yana salladım.

"Neden kartı almayı akıl etmiyor bunlar." Kartı yerinden çıkartıp kulpu sıkıca kavradım.





Sıkıca kavradığım kapı kulpunu çevirip çekimser bir tavırla kafamı aralanan kapının arasından içeriye uzattım. Görmek istemeyeceğim bir manzarayla karşılaşmaktan korktuğumu söylemeliydim. Neyse ki oda temiz görünüyordu. Kapıyı sonuna kadar açıp içeriye girdikten sonra yavaşça kapıyı kapattım.

"Evet, hadi şu eşyaları bulalım!" Diyerek sahte heyecanlanmış tavrımla etrafa bakındım. Odanın içi buram buram erkek parfümü kokuyordu. Ah tabi bir de kokunun güzelliğinden parfümün pahalı olduğunu anlaşılıyordu. Kokunun güzelliğini içime çekmeye çalışırken ağır adımlarla yatağın yanında ki komedine doğru yöneldim.

"Burada olabilir mi acaba?" Komedinin üstünde bir şey olmadığı için çekmeceleri dikkatlice açıp gözün içine bakındım. Alt tarafında ki rafın içinde de yoktu. Üstümdeki monttan kurtulup tekli koltuğun üzerine bıraktım ve ellerimi bel boşluğuma yerleştirip odanın içine bakındım. Gözlerim odanın hemen sol köşesinde duran ve yemeklerle donatılmış masaya takıldı.

O an yanlış odaya girmenin korkusunu yaşayıp aniden kapıya baktım ve oda numarasını kontrol ettim. Oda doğruydu bu biraz olsun içime su serpmişti fakat yemek masasının o şekilde durması garibime gitmişti doğrusu. Çok fazla irdelemeden asıl işime geri dönüp telefon ve cüzdanı aramaya koyuldum. Aklıma Jin Young'un şu an ki yaşadığı zor durum geliyor ve canım daha çok sıkılıyordu.

Odanın altını üstüne getirmek gibi bir planım yoktu fakat görünen o ki bulmak için başvurabileceğim tek yol buydu. Yatağın çarşaflarına kadar her yeri didik didik ettim. Televizyonluk, dolaplar ve odanın her yerine baksam da ne telefonu bulabilmiştim ne de cüzdanı. Yatağın ucuna oturup ellerimi birbirine kenetledim.

O sırada banyo tarafından duyduğum sesle irkilip kapının ardına kulak kesildim. İçeriden sifonun sesi gelmişti. Panikle ayağa fırlayıp kapıya doğru yönelmiştim ki içeriden bu sefer çeşmenin sesi duyulmuştu. Jin Young'un odası diye başkasının odasına girme ihtimalim şu an tam olarak gerçekleşmişti resmen. Kapının kulpunu sıkıca kavrayıp sessiz olmaya dikkat ederek kulpu çevirdim.

FIND ME |Jackson|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin