*devam ediyor* Jung Min Ji aranjör olarak JYP Entertainment'ta işe başlar ve kısa süre sonra farkında olmadan kendini bir idole kaptırır.
|Tür: Genç Kurgu|
Story by Baddiv.
Başlangıç: 26 Nisan 2020
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli Okumalar!
VOTE SINIRI: 50
ÖNCEKİ BÖLÜMDE:
Arabanın içi fazlasıyla sessizleşmişti. Üyelerin hepsi kendi iç dünyasına dönmüş, dış dünyayla bağlantılarını kesmişlerdi. Bende onların yaptığı gibi –hoş her zaman yaptığım şey- kendi iç dünyama geçiş yapma kararı aldım. Bakışlarımı Jackson'dan uzaklaştırıp cebimdeki kulaklığı kulağıma yerleştirdim. Gözlerimi kapatmadan önce bakışlarımı sol tarafımda ki deniz manzarasına çevirdim.
Sen mükemmel bir yersin Jeju...
Umarım daha iyi şartlarda daha güzel zamanlar geçiririz.
Sonrasında bakışlarım yeniden Jackson'a kaydığında iç geçirdim.
Umarım güzel zamanlarım seninle birlikte olur.
"YA! SENİ KİCİBE!? BANA HER ŞEYİ ANLATMANI İSTİYORUM, HEMEN!!"
Yu jin'in bağırtısından dolayı sıkıca yumduğum gözlerimi yavaşça araladım.
"Biraz sakin mi olsan?" diyerek gergince gülümsedim.
Yorucu geçen uçak yolculuğumun ardından yorgun argın eve gelmiş ve mükemmel bir sürprizle karşılaşmıştım. Yu jin geleceğimi bildiği için benden önce evime kadar gelip yemek hazırlamıştı. Adım kadar eminim ki her şeyi dışarıdan hazır alıp gelmişti.
"Sakin olmak mı? Yapma ama... Emin ol sen yerimde olsan benim yaptığımın iki mislini yapardın." Tepemde dikilmeyi bırakıp yavaşça yan tarafımda ki koltuğa kendini bıraktı. Tek kaşımı imalı bir şekilde kaldırıp yüzüme çarpık bir gülümseme yerleştirdim.
"Tamam biraz abarttım kabul. Ama," diyerek omzuma güzelinden bir tokat geçirdi. "Seni özledim." Kollarını iki tarafa açarak gelmemi bekledi ve başını yavaşça yan tarafa doğru eğdi.
İçimde ki burukluğu tarif edemiyordum. Eve girdiğim andan beri üstümde garip bir hüzün vardı. Belki de onlarla bu kadar uzun bir süre aynı çatı altında zaman geçirince fazlasıyla alışmıştım. Şuan karşımda Yu jin'in olması yalnız olmamdan bin kat daha iyiydi. Ama yine de içimde ki burukluğa söz geçiremiyordum.
