*devam ediyor* Jung Min Ji aranjör olarak JYP Entertainment'ta işe başlar ve kısa süre sonra farkında olmadan kendini bir idole kaptırır.
|Tür: Genç Kurgu|
Story by Baddiv.
Başlangıç: 26 Nisan 2020
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli Okumalar!
ÖNCEKİ BÖLÜMDE:
Dudaklarını yavaşça dudaklarımdan uzaklaştırdıktan sonra fısıldadı:
"Tam olarak bahsettiğim şey buydu. Sana karşı koymak gerçekten çok zor, Min Ji." Burunlarımızı birbirine sürterken gülümsedi.
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bir an duracağını ve oracıkta ruhumu teslim edeceğini falan düşünmeye başlamıştım. Tekrardan küçük bir öpücük kondurduktan sonra geriye çekilip başımı ellerinin arasına aldı.
"İşte şimdi güzel bir veda oldu."
Heyecanlı, birazda gergin ve sanırım sinirliydim. Aslında sanırım değil, gerçekten sinirliydim. Heyecanlı olmamım sebebi, tüm idollerin ve çalışanların olduğu bir partiye katılacak olmamdı. Gerginliğim, sanki üyeler Jackson ve benden şüphelenecekmiş gibi bir hisse kapılıyor olmamdan kaynaklıydı. Sinirli olmam, ah; aslında o konuya pek girmek istemiyorum.
Do Hyung, Hulk kostümünün içine girmiş; heyecanla partiye girmemiz için kapıların açılmasını bekliyordu. Malefiz makyajımın bitmesinin ardından hızlıca partinin yapılacağı kulübün önüne gelmiş, sabırsızlıkla –Do Hyung için geçerli- bekliyorduk. Jackson'dan saatlerdir ne bir mesaj alıyor ne de bir çağrı geliyordu. Mesaj atsam bile geri dönüt alamamıştım ve bu durum beni hem sinirlendirmiş hem de endişelendirmişti.
Birden fazla duyguyu yaşadığım için şu an garip bir halde olsam da birazdan kulübe girdiğimde ve büyük ihtimalle Jackson'la yüz yüze geldiğimde her şeyi unutacaktım.
"Bu arada tam bir Malefiz olmuşsun, Maleminj." Tek kaşımı imalı bir ifadeyle kaldırıp başımı ağır hareketle Do Hyung'a çevirdim.
"Maleminj mi? Gerçekten çok yaratıcısın Dolk." Diyerek pis bir sırıtışla gözlerimi kısıp şirinlik yapmaya çalışırken Do Hyung işaret parmağını tehditkar bir şekilde uzatıp dudaklarını araladı.
"YA! Köpek adı gibi olmadı mı sence de? Keşke benim kadar yaratıcı olsan Maleminj..." Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi sıkıcı yumdum ve başımı sallamaya başladım.
"Bağışlayın Dolk-shi." Gülmemek için kendimi zor tutarken dudaklarımı dişleyip bakışlarımı cama çevirdim.
Dışarısı soğuk olduğu için saatlerdir arabanın içerisinde bekliyordum. İçerinin sıcaklığından dolayı camlar sürekli buğulanıyordu. Bende elimin tersiyle nazikçe buğuyu siliyor ve dışarıya bakıyordum. Tekrardan aynı silme hareketine yaparken Kulübün önünde duran siyah VIP aracını gördüğüm an sırtımı dikleştirip cama biraz daha yaklaştım.
Araçtan inen kostümlü kişileri seçmekte zorlansam da idol olduklarını tahmin edebiliyordum. Biraz sonra hepsi içeri girerken gözüm kapının eşiğinde dikilip etrafa bakınan kişiye takıldığında gözlerimi kısıp görmeye çalıştım. Tam o esnada telefonuma gelen bildirim sesinin vermiş olduğu heyecanla telefonun ekranını açıp bildirim paneline baktım.
