Teklifler

5.5K 125 115
                                    

İyi okumalarr ♡♡

Annemi uğurladıktan sonra eve girmeden bir süre bahçede oturdum. Omuzlarıma attığım battaniyenin içinde iyice küçülmüşken karanlıkta gökyüzünü izledim biraz. Etraf Cihangir'in adamlarıyla doluydu. Hepsi genel olarak gergindi ve onları bu hale getirenin Cihangir olduğunu biliyordum.

Annemin söylediklerine kafa yordum, gerçekten de bir gün Miraç bitse bile benim kendim için o videoyu sonsuza dek yok etmem, Cihangir'den kurtulmam gerekliydi. Her şey farklı gitseydi, Miraç bu işe hiç bulaşmasaydı bile olmasi gereken buydu. Üzerimdeki battaniyeyi sandalyeye bırakıp eve doğru adımladım.
Cihangir hala odaya gelmemişti. Muhtemelen çalışma odasındaydı. Duş almaya karar vererek odadan bir gecelik ve iç çamaşırı alıp banyoya döndüm. Yerimde saymaktan çok sıkılmıştım. Bir şeyler yapmam gerektiğini gayet farkındaydım. Ilık suyun altında yüzümü tavana doğru kaldırmış duruyordum. Sonuma doğru ilerlesem bile, durmaktan iyiydi.
İşim bitince saçlarımın suyunu sıkıp suyu kapattım. Havluyla iyice kurulandıktan sonra yanımda getirdiğim kıyafetleri giydim. Saçlarımı kurutmayı pek sevmediğimden birkaç dakikayla idare ettim.

Banyodan çıktığımda Cihangir kolunu başının altına almış yatakta uzanıyordu. Tavanda dolanan dalgın bakışları içimi burdu. Bu pozisyonda yatıp iyi şeyler düşünen biri var mıydı acaba? Yavaş adımlarla gidip yanına uzandım.

"Tavanı izleyecek kadar kötü müyüz Cihangir Bey? Ee sor hadi. Annemle ne konuştuğumu sormayacak mısın?"
Sinirli olduğunu fark ediyordum. Kendini sıktıkça çenesindeki kaslar hareketleniyordu. Yatakta yan dönerek ona baktım.
"Özür dilerim." dedim sonunda. Ne kadar da zordu bunu söylemek?
"Annemin söyledikleri için, annen hakkında... Bana hiç anlatmayacak mısın onu?" Cihangir hakkında bildiğim şeylerin azlığı beni bir kez daha rahatsız etti.
"Başka zaman güzelim. Başka zaman."
Aramıza ufacık bir sessizlik girdi, sonrasında ben devam ettim.

"Aslında komik biliyor musun Cihangir? Bir düşünsene şu durumumuzu. Beni tehdit ettiğin videoyu ele geçiren biri şimdi seni tehdit ediyor. Neredeyse sevinecek gibi oluyorum buna. Ama öteki taraftan adım gibi biliyorum. Haklısın. Senden başka gidecek yerim yok. Miraç kendi kendine patronculuk oynayan biri. Varlığıyla yokluğu arasında bir fark yok. Sen sığınabileceğim tek kişisin. Senden başka bir seçeneğim yok."
"Biraz daha uğraşırsam eğer, yanımda isteyerek kaldığını söyletebilirmişim gibi geliyor." Birden beni kendine doğru çekti. Karşı koymadan ona uydum, elimi çıplak sırtına doğru atıp tek elle sarıldım. Yüzüm boynuna kapanmışken diğer elim göğsündeydi. Göğsünden yayılan sıcaklık ona sokulma isteğimi artırıyordu. Elleri birkaç saat öncesindekinin aksine yavaş ve sakince saçlarımda gezinirken ne yapacağımı bilemeyerek kalakaldım.

Yatış şeklimizden dolayı kulaklarımın biraz üstünde kalan dudakları belli belirsiz, neredeyse duyamayacağım kadar kısık sesle kıpırdandı; "Keşke bir yolu olsa,.." sesindeki ince acı beni daha da şaşırttı. Nefes almayı bile bırakarak devam etmesini bekledim. Ama sanki benimle konuşmuyor gibiydi.
"Keşke bunu sağlamanın bir yolu olsa." Doğru cevabı bulana dek iki kez yutkundum.
"Yeniden Cihangir gibi olsana sen." Hafif bir gülme sesi çıkarttı. Cihangir bugün bana o kadar tanıdık geliyordu ki ondan ürktüm. Yatakta sırt üstü uzanıp tavanı izliyor, acı bir şeyin ardından yalandan gülüyordu. Tıpkı normal insanlar gibi. Bir duyguyu gerçekten yaşıyor gibi.
"Nasılmış Cihangir gibi olmak?"
"Mesela Cihangir şimdi elimi havaya kaldırıp dövmemi gösterir, aksininin düşünülemeyeceğini söylerdi." Sırtındaki elimi havaya kaldırıp tuttu. Ondan biraz uzaklaşıp hareketlerini izlemeye başladım. Elimi dudaklarına götürüp avuç içimi öptü. "Benim olduğun gerçeğinin aksi düşünülemez bile." Dudaklarında kalan dört parmağım çenesinden hafifçe tutarken baş parmağımla dudak çizgisini iki kez takip ettim.
"Cihangir, video kimdeyse onu bulmakla devam ederdi."
"Arya,"
"O gün biraz saçma konuştum. Bulacağım, dediğinde sana inanırım. Sonuçta kimsenin beni tehdit etmesine izin vermezsin, sen hariç tabii, biliyorum. Yarın Necip'e gideceğiz değil mi?"

Günah Tohumu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin