5.Bölüm

7.9K 614 50
                                    

Hatırlatma :

  Kendimi kontrol edemeden saçma göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile. Bu aralar ne kadar fazla duygu değişimi yaşıyordum. Hiçbir şey söylemeden yanımızdan geçip vampir hızıyla üst kata çıktı.

  Yanına gidemedim. Hiçbirimiz gidemedik. Gitmeye cesaret edemedik. Üstündekinin kendi kanı olmadığı o kadar belliydi ki. Tek umudum sandığım kişinin kanı olmamasıydı...

***************************

   Nick yukarıya çıktıktan en fazla iki dakika sonra su sesleri gelmeye başlamıştı. Büyük ihtimalle üzerinde kimin olduğunu bilmediğimiz kandan arınıyordu. Kapının orada dikildiğimizi farkedince salona tekrar girip kalktığımız koltuklara oturduk.

    Bu sefer Jenna ve Max bir şey anlatmamı bekliyormuş gibi yüzüme bakıyorlardı. Sonunda dayanamayıp ''Neden bana öyle bakıyorsunuz?'' diye biraz sistemle sorduğumda ikisinde ''hiç''deyip birbirlerine bakmaya başladılar. Hem bu boğucu ortamdan bir an önce kurtulmam hem de Nick'le ne olduğunu konuşmam gerekiyordu.

Oturduğum koltuktan vampir hızımı kullanmadan en yavaş hareketlerle kalkıp merdivenleri çıktım. Nick'in odasının önüne geldiğimde nedensizce nefes alma ihtiyacı hissettim. Odanın kapısını iki kere tıklayıp sonunda gir sesini duyduğumda kapının kolunu tek elimle kavrayıp hızla açtım.

  Nick yatağının başlığına sırtını dayamış oturuyordu. Kapıyı kapatınca bende onun gibi sırtımı yatak başlığına dayayıp yanına oturdum. Susmanın şu an sadece vakit kaybetmek olduğunu bildiğim için ona bakmasam da konuşmalıydım.

''Anlatacak mısın?''

''Ne söylemeliyim?''

''Mesela nereye gittiğinle başlayabilirsin.''

''Bilmiyor musun?''

''Nick ben senden duymak istiyorum.''

''Alex'e gittim. Oldu mu?!''

''Evet oldu. Peki kan?''

  Bu sefer yüzümü Nick'e dönmüştüm ama o hala karşıdaki duvara bakmakta ısrarcıydı. Lütfen düşündüğüm şey olmasın diye içimden dua etmeye başladım.

''Alex'in''

Soğuk kanlılıkla hiç düşünmeden söylediği tek kelime zaten soğuk olan bedenimin iyice buz tutmasına neden oldu.

''H..hepsi mi?''

Kekelememe ve sesinin titremesine engel olamamıştım. Yüzüme bakıp''Hayır''dedikten sonra tekrar karşıya bakmaya başlamıştı. Bense ne olduğunu anlamamış halde ona bakıyordum.

''Anlamadım.'' dediğimde tek kelimelik cevap vermişti yine.

''Avlandım.'' Gözlerim şaşkınlıkla neredeyse yerinden çık a durumuna gelmişti.

''Nasıl yani?''

''Önce ormana gittim.Sonra biraz bekleyip bir geyik yakaladım daha sonra ise....''

''Tamam orasını anladım.'' deyip sözünü kestim.

''Neresini anlamadın?''

''A..alex. Yani orada ne oldu.''

''Mahkeme var.''

  Sesimi biraz yükseltip sırtımı yasladığım başlıktan kaldırdım.

'Ne mahkemesi Nick? Tek tek anlatmayı kesip doğru düzgün anlat şunu artık.''

''Sen uyuyunca evlerine gittim. Sonra belki biraz sinirlenip ağız burun girmiş olabilirim. Evde de birkaç bilge kurt varmış seni görmeye gelmişler ama Alex uyuduğunu ve yorgun olduğunu söylemiş bende anlatınca bu yaptığı sevgili olarak değil köken alfaların alfasınada ihanettir diye yarın mahkemeye çıkaracaklar. Gelmene gerek yok sonuç belli zaten. Oldu mu?''

''Evet oldu.'' diye bağırıp yataktan çıktım.

   Yarın mahkeme vardı ve sonuç çoktan belliydi. Odanın kapısını çarpıp kendi odama vampir hızımla saniyeler içinde gelince hemen kendimi yatağa attım. İçimde, derinlerde bir şeyler kopuyordu ve ben engel olamıyordum. Ne kadar istemesem de kendimi tutamıyordum işte. Kapının kapanma sesini duyduktan sonra yatağımda çökme hissettim ve bunun Nick olduğunu adım kadar iyi biliyordum.

''Ne oldu?'' dedim hafif pürüzlü çıkan sesimle.

''Yanına geldim.'' dedi en masum ses tonuyla.

''Git yalnız kalmak istiyorum.''

''Hayır.''

   Yataktan yattığım yerde doğrulup önüne oturdum.

''Bana bak seni döverim çocuk.''

''Dövemezsin ki.''

''O niyeymiş?''

''Bana kıyabilecek misin?''

''Evet!''

''Filmler de böyle olmuyordu ama.''

Biraz sitemle konuşmaya başladım.''Nick şebekliğin sırası değil iyi değilim cidden.Hem de susadım galiba ve şu an da depresyona girip normal kızlar gibi salya sümük ağlamak istiyorum.''

  ''İyi sen bekle ben sana aşağıdan kan ısıtıp getireyim.''

  ''İyi.Bu arada aşağıdakilerle durumu anlatır mısın? Ben yapmak istemiyorum''

  ''Tamam ben hallederim Şimdi gidiyorum.''

''Uzatma da git Nick.''

  Nick kan getirmek için gidince kendini sırt üstü tekrar yatağa atıp düşünmeye başladım.Yarın bazı şeyler tamamen değişecekti.

   ***************

Yazardan ;

    Bugün mahkeme günüydü ve genç kız evde tek başına çaresizce bekliyordu. Cezası belli değil miydi sevdiği çocuğun? Ne kadar aldatılmış olsa da seviyordu işte. Bir yerler de hep o vardı. Ölmesine nasıl izin verirdi.

   Aynı saatlerde mahkemenin yapılacağı yere  bir çok kurt gelmişti. Herkes karşılarındaki genç oğlana iğrenircesine bakıyordu. Çocuğunsa aklı karışmıştı. Ne yaptığını ne yapacağını düşünemiyordu. Tek bildiği şey sevgilisini çok üzdüğüydü artık sevgili olmasalar da o bunları haketmemişti.

   Kızıl tilkinin babası kurtlarla uğraşmamak için kızını reddetmiş ve bu hususta her şeyi feda edebileceğini söylemişti. Şimdi iki eski aşık yanyana sonlarını bekliyorlardı.

   İçeriye giren genç kızın arkadaşları ve bilgelerle beraber dava başlamıştı.Tanıklar ve suçlular tek tek konuşturulduktan sonra en bilge kurt konuşmaya başladı.

''Kendi soyundan alfaların alfası köken meleze ihanetten dolayı kurt Alex'in ve kızıl tilkinin  cezası....''

Bilge kurdun sözünü arkalardan bir ses kesmişti.

''DURUN!''

 

 Not; Oy sayısı geçmemesine rağmen bölüm sözüm olduğu için kendimi atmak zorunda hissettim.Bazen sadece emeğimin karşılığını alamıyormuşun gibi geliyor. Ne kadar amatör olsamda sonuçta yazmak için uğraşıyorum. Her şey için teşekkürler.....

KIRIK BEYAZ  2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin