KIRIK BEYAZ 2

38.Bölüm

*****

Öncelikle bu bölüm biraz geciktirilmiştir. Nedeniyse ülkemizdeki terör olaylarından dolayı kimsenin bölümü okumak isteyeceğini düşünmememden kaynaklanıyor. Şu iki gün içinde birçoğunuzun -ben de dâhil olmak üzere- wattpadi umursadığını düşünmüyorum. Terörü lanetleyip şehitlerimize Allah'dan rahmet ailelerine ise sabır diliyorum.

*****

Bölüm Şarkısı: Taylor Swift - Wildest Dreams (Aslında şarkı koymayacaktım ama dinlemek isteyenleriniz olabilir diye yine de buraya bırakıyorum.)

*****

Angel'i oyunculara ekledim. Merak edenler için. ;)

Medya: Kırık Beyaz tanıtım videosu. (Emeklerin için teşekkürler FeyzAşk :* )

*****

Masanın üzerindeki az pişmiş etimi neredeyse atomlarına ayırma raddesine gelmişken elimi tutan elle başımı sol tarafa çevirdim. Sinirimi etten çıkarmıştım resmen. Kendimi gerçekten iyi hissetmiyordum.

Nick biraz endişeyle bir tabağıma bir de bana bakıyordu. ''İyi misin Angel?''

''Evet, iyiyim. Sadece dalmışım.'' deyip gülümsemeye çalıştım. Gerçi sinirden dişlerimi sıktığım için gülümsemem ne kadar inandırıcı olmuştu ayrı bir soruydu.

''Aç değilsen istersen yatabilirsin. Biliyorsun burası senin evin.''

''Teşekkür ederim ama kendim yatmak istemiyorum. Seninle yatmayı tercih ederim.'' Karşımdan gelen öksürük sesiyle herkesin başı o tarafa dönmüştü. Tam karşımda oturan Camilla'nın yüzü neredeyse saçıyla aynı rengi almış gibiydi.

Yine de tek şaşıranın o olmadığını da biliyordum. Gözlerimi Jenna ve Max'in üzerinde gezdirdiğimde onlarında yüzlerinde aynı şaşkınlık dalgası vardı. Sadece Camilla kadar abartılı bir biçimde belli etmemişlerdi.

Sonunda Camilla eliyle iyiyim işareti yaptığında tekrar Nick'e döndüm ama hala bıraktığım gibi duruyordu. Elimi gözünün önünde sallamaya başlamama rağmen hiç bir değişiklik olmamıştı. Böyle olmayacağını anladığımda masanın üzerindeki eline hafifçe vurdum. Başını iki yana sallayıp gözlerini kırpıştırdı.

''Nick eğer seninle kalmamı istemiyorsan sorun değil.'' dediğimde o kadar hızlı ayağa kalkmıştı ki oturduğu sandalye anında yerle temas etmişti. Sandalyenin çıkardığı tiz ses kulaklarımı tırmalarken yüzümü buruşturmadan edemedim.

''Saçmalama tabii ki benimle kalabilirsin. Ben sadece şaşırdım. Neyse yani benim için sorun yok.''deyip yere düşürdüğü sandalyesini aceleyle kaldırdı. Sandalyeyi yanıma biraz daha yaklaştırıp oturduktan sonra tabağını önüne çekip yemeğine devam etti.

''Alex, Nick ile kaldığını öğrendiğinde kızmasın.'' Diyen sesle başımı tekrar karşımdaki kızıllığa çevirdim.

''Kızmaya hakkı yok.'' Deyip yüzüme sinir bozucu olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdim.

Karşımdaki kızıl şeytan beni taklit ederken dudaklarını yalamayı da ihmal etmedi. Konuşmasının beni sinir edeceğini umuyor olmalıydı. ''Sevgililer birbirlerine karışabilir diye biliyorum.''