KIRIK BEYAZ 2

12.Bölüm

  Nick'in yaptığı gibi elimi alnıma koydum ama hiçbir şey hissetmemiştim. Ne sıcak ne de soğuktu. Nick yukarıya  çıkıp elinde bir şeyle döndü. Daha dikkatli bakınca bunun termometre olduğunu anladım.

''Angel şunu koyup ateşine bakmalıyız.''dediğinde kafamla onaylayıp elindeki termometreyi aldım ve kolumun altına koydum. Biraz bekledikten sonra ses gelince çıkarıp elime aldım ve Nick'e uzattım. Kaç derece olduğuna bakacak halim yoktu.

  Gözlerini büyütüp "39 derece "dediğinde çıldırmış olabileceğini düşündüm.

''Bir vampirin bu kadar sıcak vücudu olabilir mi?''

  Termometreyi masanın üzerine bıraktıktan sonra koltuğa oturup başını ellerinin arasına aldı ve  iki yana salladı.

''Vampirler asla bu kadar sıcak olamaz ama melezsin ve bu hastalığı nasıl atlatacağını bilmiyorum.''dediğinde endişelenmeye başlamıştım.

   Nick ne yapacağını düşünürken yavaş yavaş soğuk hava yerini sıcağa bırakıyordu. Saniyeler içinde havanın aşırı ısınması beni ürkütmüştü.

''Nick çok sıcak.''dediğimde başına koyduğu ellerini çekip bıraktığı termometreyi aldı. Aynı şekilde koyduktan sonra yine bir süre bekledik ve ses gelince Nick hemen elimden aldı. İlk seferdekinin aksine bu sefer gözleri kısılmıştı.

''34 derece.''deyip elindeki termometreyi masanın üzerine bıraktı ve konuşmaya devam etti.''Vampire göre normal denebilecek bir ısı ama aynı zamanda kurt olduğun için hava sana göre sıcaklaşmaya başladı.''

''Ne yapacağım?''

''Normal insan yöntemlerini deneyelim tabi araya kendimizden de bir şeyler katarak olmazsa bilgili olan kurtlardan yardım alırız. Duş alabilecek misin''dediğinde başımla onayladım

''Tamam, o zaman seni banyoya kadar götüreceğim sen duşunu alırken içecek bir şeyler hazırlarım.''

''Nick istersen çorba yap tam klasikleşelim.''dediğimde anlamadığını gözlerinin kısılmasından anlamıştım.

''Çorba olmasa da olur vücuduna bol sıvı girmesi lazım. Sadece çorba mı sıvı?''

''Tamam. Pes.''deyip ellerimi kaldırabildiğim kadar yukarıya kaldırmaya çalıştım ama hareket bile ettirememiştim.

''Angel ne yapacağız biz seninle? Bu halde nasıl duş alacaksın sen?''

''Merak etme alabilirim sen beni banyoya kadar götürür müsün?''dediğimde gözlerini devirip yanıma geldi.

   Bir kolunu boynumun arkasına diğerini ise bacaklarımın altından geçirerek beni kaldırdı. Hava yine soğumaya başlamıştı. Sürekli sıcak ve soğuk değiştiği için bedenim bunu kaldıramayıp güçsüz düşüyordu.

 Düşmemek için kollarımı zorla Nick’in boynuna sardım. Banyoya giderken içinden bir şeyler mırıldandığını anlayabiliyor ama duyamayacak ya da dinleyemeyecek kadar yordun hissediyordum.

 Banyonun önüne gelince Nick kapıyı açıp içeriye girdi.’’Kendin halledebileceğini düşünüyor musun ?’’ diye sorduğunda başımı sallamakla yetindim. Kollarını yavaşça çekip beni bıraktığında bir an düşecek gibi olsam da Nick beni tutmayı başarmıştı. Kafasını iki yana sallayıp birkaç saniye gözlerini kapattı.

 ‘’Üzerini çıkarmalıyız.’’dediğinde kafamı iki yana sallamıştım ama fayda etmemiş olacak ki üzerimdeki tişörtümün eteklerinden tutup kaldırmaya başladı. Gözlerini sadece gözlerime odaklamıştı. Tişört üzerimden çıktıktan sonra bile gözleri odağını kaybetmemişti.