Küçük Aşkım

Okul

Sakura anlatıyor,

Adam gece yaşananlardan dolayı büyük bir pişmanlık yaşayıp sabah defalarca özür diledi.
Alkollü olduğu için onu anlayışla karşıladığımı belirtmeme rağmen halen içini rahatlatamamıştım.
Okula beni bıraktığında dünkü gibi yanımızdan geçen kızlar yine adımlarını yavaşlatıp onu göz ucuyla inceliyorlardı.

Bir tenefüs arası kantine kahve almaya gittim. Oturup kahveyi yudumlayıp telefonumla uğraşırken bizim devreden bir kız masama oturmak için izin istedi.
"Merhaba ben Angelie ! Sabah seni bırakan yakışıklı bey, şöförün sanırım. Rica etsem onun telefon numarasını verir misin?" dedi.
İçimde yükselen bir sinirlilik seziyordum . Oysaki bana çok sevecen yaklaşmıştı.

Ona "Hayır o benim şöförüm değil yakın akrabam ve yine hayır sana onun numarasını veremem"  derken sesim yavaş yavaş yükselmişti. O da böyle bir tepki vereceğimi beklemiyordu sanırım ve ayağa kalkıp "Şöförün ya da akraban ne farkeder sadece numarasını istedim. Sende ne büyüttün. Yakınsın diye senden istemeye kalkmakta kabahat. Vermezsen verme ben bulurum" dedi ve şımarık kız edasıyla saçını savurup gitti.

Saçını yolmak istedim orda nasıl kendini bu kadar beğenmiş olabilirdi?
Ben ona sert çıkıştığıma pişman olmak üzereydim oysaki.

Ertesi gün biz arabadan indiğimizde aynı kız Adama çarpıp kitaplarını düşürdü. Adam eğilip kitaplarını toparlayıp eline verince kasıtlı olarak  ellerini tuttu.
Ve utanıyormuş gibi yapıp hemen elini geri çekti. Sonra bana dönüp "Sakura bizi tanıştırmayacak mısın?" dedi.
Adam "Siz tanışıyor muydunuz?" diyip şaşırdı ve elini uzatıp kendini tanıttı. "Evet tanışıyoruz Adam hatta geçen senin numaran için benimle tartışan kız kendileri" dedim.
Adam kahkasını bastıramadı ve ikimizinde yanaklarından sıkıp "İyi geçinin bakalım. " dedi.
İkimizde yanaklarımızı ovduk. Acımıştı.
"Ve küçük hanım lütfen küçük  Sakurayı özel meselelerinize dahil etmeyin onun benim yüzümden canının sıkılmasını istemem. Ve ayrıca telefon numaramı sadece samimi olduğum insanlarla paylaşırım ve sizin haberim olmadan bunu Sakuracıktan istemeniz hiç doğru değil. Ama sorunun çözüldüğüne inanıyorum . Hadi ben kaçtım.  Acele edin derse geç kalacaksınız " dedi. Ve adeta kaçarcasına arabaya binip uzaklaştı.
İkimizde ona sinir olmuştuk çünkü bize küçük çocuk muamelesinde bulunmuştu.

Bizi izleyen Christina yanımıza gelip "ikinizinde yüzü yoğun bir allık sürmüş gibi " dedi ve üçümüz birlilte gülmeye başladık.  Resmen iki çocuğun bir bebeği paylaşamaması sonucu bebeğin canlanıp ikisinede tekme atıp kendi kendine oyun oynaması gibi bir şey yaşanmıştı.

Angelie o günden sonra hiç sorun çıkarmadı hatta arada sırada gelip benimle ilgilendi ve çok samimi olmasakta iyi bir arkadaşlığımız oldu.

O gün evde ders bitip Adamla yalnız kalınca bana yanağımı sıktığı için kızgın olup olmadığı sordu.
Ne diyebilirdim??
Bende yanına yaklaşıp onun yanaklarını kızarttım ve sonra "Hayır hiç kızar mıyım ? " dedim.

Havuzun etrafında koşturmaya başladık ve tam beni yakaladığı sırada dengemizi kaybedip suya düştük.
Oyunumuza bu seferde su sıçratma olarak devam ettik.
Adam havuzdan çıktı ve kurulanmamız için havlu getirdi.
Kıyafetlerim sırılsıklamdı.bu halde eve giremezdim.
Adam havluyu tuttu ve arkasını döndü eteğimi ve tişörtümü çıkarttım ve havluya sarıldım ben odadaki duşu kullandım oda terastakine gitti.

Günler birbirini kovaladı okul sınavlarımın çoğundan çok iyi dereceler yaparak geçtim.

Eskidende başarılı bir öğrenciyidim çünkü annem ve babam özel bir üniversitede öğretim görevlisiydi ve eğitimimle yakından ilgilenmişlerdi.

Onların yokluğunda da Adam onların istediği yoldan gitmem adına sonsuz destek olmuştu.
Okulum, mezuniyet töreni için sınavları sıkıştırıp yapmıştı ve perşembe gününü hazırlanmamız için boş bırakıp  cuma gününü tören günü olarak belirlemişlerdi.

Adam şirketiyle ilgili her şeyi yoluna sokmuştu ve istikrarlı bir şekilde başarılar elde ediyordu aynı zamanda benimle ilgili gelişmeleride yakından takip ediyordu.

Mezuniyet törenimin olacağını duyunca benim için perşembe ve cuma gününü tatil olarak geçirme kararı aldı.
Çarşamba günü okuldan sonra beni okuldan aldığında Christina bize el sallayıp gitti.

Adama dönüp bakınca "Bugünden başlayıp pazartesi gününe kadar derse ara veriyoruz. Öğretmeninle konuştum. Biliyorsun ki üniversite sınavına bir ay kaldı ve senin birikmiş stresini atman için böyle bir boşluk  ayarladık mezuniyetinlede çakıştığı için iki defa ara vermek zorunda kalmayacalsın"
dedi.

Covid-19 sebebiyle hepimiz evdeyiz bu yüzden daha rahat yazabiliyorum. Bölümleri 2 günde bir yayınlama kararı aldım.
Takipte kalın.
Öpüldünüzz.