you're devil

onaltı

Karşımda elindeki gülü sürekli burnuna götürüp koklayan Güneş'e gözlerimi devirerek başımı ellerimin arasına aldım. Bu kadar salak olması canımı sıkıyordu. Çardağın önünden geçen iki kız yanımıza gelince bakışlarımı onlara çevirdim.

"Merhaba Güneş."diye mırıldandı esmer olan. Güneş onlara gülümseyip başıyla selam verdiğinde yanındaki kumral kız konuşmaya başladı."Çok mutlu oldum, Yankı ile çok yakışıyorsunuz."

"Teşekkür ederim."diye mırıldandı Güneş. Kızlar yanımızdan ayrılırken Gamze ağzı kulaklarında Güneş'e döndü."Popüler oldun resmen kızım."

"Yankı'nın sevgilisi, tabi ki popüler olacak."diye mırıldandı Pelin onlara doğru yaklaşarak. Onur da gülümsediğinde ona ters bir bakış atıp etrafı izlemeye başladım. Uzaktan gelen uzun boylu sarışını görmemle gözlerimi kaçırıp heyecanla önüme döndüm.

Yankı bize doğru geliyordu.

Ya soulles'in ben olduğumu anlarsa?

Pelin yanındaki Güneş'i dürtünce Güneş bakışlarını bize doğru yaklaşan Yankı'ya çevirip gülümsedi.

Umursamaz olmaya çalışarak masanın üzerindeki telefonumu elime aldım ve onunla ilgilenmeye başladım.

"Selam kızlar..."diye mırıldandığında bakışlarımı ona çevirdim. Onur'a kısa, ters bir bakış atıp"Ve sen."diyerek bakışlarını Gamze, Pelin ve benim üzerimde gezdirdi. Üçümüzden şüpheleniyordu, neyse ki Güneş'in okulda samimi olduğu bir sürü kız vardı.  Yankı'nın beni bulmak için hepsiyle tanışacağına emindim."Otursana Yankı."

Güneş'in yanındaki boşluğu göstermesiyle Yankı başını sallayarak onun yanına yerleşti.

"Ben Gamze, aslında tanışıyoruz ortaokuldayken aynı sınıftaydık, hatırlarsın belki."Yankı onu süzerek başını umursamazca iki yana salladı."Hatırlayamadım."Gamze üzülmüştü, bunu yüzündeki ifadeden anlayabiliyordum fakat belli etmemeye çalıştı.

"Ben de Pelin."diye mırıldandı Pelin dudaklarına tatlı bir gülümseme yerleştirirken. Yankı onu da alıcı gözüyle süzdü ardından ela gözlerini bana çevirdi. Uçları sarıya kaçan kıvırcık saçları anlına düşmüştü, yakışıklı görünüyordu. Gözlerimi asla takmaktan vazgeçemediği takılarının üzerinde gezdirmeye başladım, kulağındaki küpeleri, boynundaki birden fazla kolyesi, kolundaki bileziği.

Ona takı yakıştırmıyorum dediğime pişman olmuştum.

"Sen?"diyerek çenesiye beni gösterdiktn sonra kollarını göğsünde bağlayıp arkasına yaslandı."Laden."

"Laden?"diyerek kaşlarını çattığında Onur dudaklarına bir gülümseme yerleştirip bana baktı."Lâdengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki."Onur'un ismimi açıklamasıyla Yankı ona yüzünü buruşturarak bakıp tek kaşını havaya kaldırarak bakışlarını etrafta gezdirmeye başladı."Ben de Onur, sormadın ama söyleyeyim."

"Sormuyorsam merak etmiyorumdur, söylemene gerek yok."dediğinde masada bir gerginlik oluştu ve herkes sustu. Burnumdan öfkeli bir nefes alıp bakışlarımı başka bir yere çevirdim ve sakinleşmek için derin derin nefesler aldım.

Pisliğin önünde gideniydi.

Onur'un bedeninin gerildiğini farketmiştim. Sesini çıkarmıyorsa Güneş yüzündendi.

"Okul çıkışı ne yapıyorsun?"diye sordu Güneş gülümseyerek Yankı'ya dönerek. Yankı omuzlarını silkip bakışlarını bahçede gezdirmeye devam etti."Eve gideceğim."

"İşin yoksa birlikte vakit geçirebiliriz."

"Yok ya."dedi ve cebindeki telefonu çıkartıp onunla ilgilenmeye başladı. Güneş gülümsemeye çalışarak elindeki gülü bir kez daha koklayarak Yankı'ya yaklaştı."Gül için tekrar teşekkür ederim."diye mırıldandığında Yankı güldü."O gülü iyi sakla, tekrarı olmayacak."

Gözlerimi kapatarak sıkıntılı bir nefes alıp verdim.

Güneş onun davranışlarından da mı anlamıyordu? Bu kadar kör olamazdı.

"Neyse, ben kaçtım."diyerek telefonunu cebine koydu ve ayaklanarak hızla yanımızdan uzaklaştı. Güneş şaşkın bir şekilde arkasından bakakalırken Pelin yüzünü buruşturdu."Şımarık."

"Egoist."dedi Gamze de yüzünü buruşturarak."Aptal."dedi ardından Onur'da. Güneş bize ters bir bakış atarak oturduğu yerden doğruldu ve gitti. Herkes her şeyin farkına varmışken Güneş hala farkına varamamıştı, seven insanın gözü görmüyordu sanırım.