yirmiüç

9.7K 729 288
                                    

Kantindeki masalardan birine Onur ile oturmuş tostlarımızı yerken bir yandan da Onur'un okuduğu kitap hakkında konuşuyorduk. Sözde kitabı okuyacağımı söylemiştim fakat sonuna kadar anlattığı için okuma hevesim kaçmıştı.

"Çocuk kazada ölünce kız da intihar etti işte."diyerek tostundan koca bir parçayı ısırdığında gözlerimi devirerek ona baktım."Her şeyi anlattın Onur."

"Bilmen gereken şeyleri söyledim, sen yine de oku anlatmadığım şeyler de var."diyerek omuzlarını silkti, anlatmadığı bir şey olduğunu sanmıyordum. Tostumu yemeye devam ederken hemen ilerimizdeki masaya bakıp derin bir iç çektim. Güneş, Gamze ve Pelin oturmuş konuşuyorlardı. Son olaylardan sonra üçüde benden uzaklaşmıştı. Güneş'i anlıyordum, Gamze'de ona çok yakın olduğu için onu da anlıyordum fakat Pelin'i anlayamıyordum. Her zaman benim yanımda olmak isterken şimdi neden böyle yapıyordu?

Üzülüyordum.

Bir erkek yüzünden arkadaşlığımızın bu hale gelmesine gerçekten çok üzülüyordum.

Beni dinlemeye tenezzül bile etmiyordu.

Bir anda tam karşımdaki sandalyeye Yankı'nın oturmasıyla gözlerimi kırpıştırıp şaşkın bir şekilde ona baktım."Afiyet olsun."diyerek gözüyle elimdeki tostu gösterince başımı sallayarak göz ucuyla yanımdaki Onur'a baktım, o da en az benim kadar şaşkın görünüyordu. Bakışlarım yavaşça ilerdeki masaya kaydığında üçünün de bu tarafa doğru baktığını görünce gerildim."Seninle bir şey konuşacağım."diye mırıldandığında bir kez daha başımı salladım."Dinliyorum."bakışlarını imalı bir şekilde Onur'a çevirdi ve onun gözlerinin içine bakarak gülümsedi."Özel."

"Gizlimiz saklımız yok."dedi Onur'da Yankı gibi gülümseyerek. Sıkıntılı bir nefes verdim."Ama benim senden gizlim var."

"Daha sonra da konuşabiliriz."dediğimde Yankı oflayarak arkasına yaslandı."Şimdi konuşmak istiyorum."

"Her şey senin istediğin gibi olacak değil."

"Arkadaşın kalksa olacak."dedi iğneleyici bir ses tonuyla. Onur öfkeli bir nefes alıp verdi."Konuşmak istemiyor, anlamıyor musun?"

"Senin yüzünden, kalkıp gitsen konuşmak isteyecekti."

"Ama şuan istemiyor, değil mi?"

"Kapayın çenenizi."diye mırıldandım ve elimdeki yarım kalmış tostu tabağa koyarak ofladım. Şuan o kadar gergindim ki, yan taraftan ters ters bakan üç çift göz vardı, Yankı ve Onur tartışıyorlardı, sinirlerim tamamiyle bozulmuştu.

Yankı dirseklerini masaya koyup bana doğru eğildi ve kısık bir sesle mırıldandı."Yalnız kalmak istiyorum, çilli."nefesimi tutarak gözlerinin içine baktım. Fazla yakındık, yüzünü ilk kez bu kadar yakından görebiliyordum. Kusursuzdu. Ela gözleri yüzümde gezinmeye devam ederken gözlerimi kapatıp yutkundum ve bakışlarımı Onur'a çevirdim."Biraz izin verir misin?"Yankı geri çekilip arkasına yaslandı ve büyük bir zafer kazanmışcasına dudaklarına tatlı bir sırıtış yerleştirdi."Cidden mi, Laden?"diye sordu inanamıyormuşcasına.

Kimseyi kırıp üzmek istemiyordum ama kırıyordum sanırım.

Şimdi Yankı'dan ne farkım kalıyordu ki?

Onur hiçbir şey söylemeden hızla ayaklandı ve sandalyeyi ayağıyla gürültülü bir şekilde geri ittikten sonra kantinden çıktı. Kantindeki bir kaç kişinin yüzü bize doğru çevrilmişti, zaten Yankı geldiğinden beri kendi aralarında fısıldaşıp duruyorlardı.

"Ne istiyorsun?"

"Yalnız kalmak istedim."

"Konuşacak bir şeyin yok mu yani?"düşünüyormuş gibi yapıp kollarını göğsünde bağladı ve omuzlarını silkti."Sanırım, hayır."

"Aptalsın Yankı."

"O çocuktan hoşlanmıyorum."

"O sana bayılıyor."diyerek gözlerimi devirdiğimde gülümseyip gözleriyle masadaki tostumu gösterdi."Yesene."

"Doydum."

"Peki."bir kez daha masaya doğru eğildi ve yüzümü incelemeye başladı. Gözlerimi kaçırarak, kantindeki insanları izlemeye başladım."Çillerin sana çok yakışıyor."

"Biliyorum."dudaklarından ufak bir kahkaha kaçtığında kaşlarımı çatarak ona baktım ve 'ne' dermişcesine başımı salladım."Bana egoist diyene bak."

"Egoist değilim, güzelliğimin farkındayım sadece."

"Güneş senden daha güzel."diyerek bakışlarını Güneş'e çevirince boğazımın kuruduğunu hissettim. Sanki biraz durulmuştum, kalbim kırılmıştı."Biliyorum."diye mırıldandım bir kez daha. Güneş'le bakışıyorlardı. Güneş, Yankı'ya ufak bir tebessüm gönderdiğinde Yankı ona karşılık vermeden bakışlarını bana çevirdi ve başını iki yana salladı."Ama bu okuldaki hiç bir kız senin kadar güzel bir kalbe sahip değil."

Kalp atışlarım hızlandı ve dudaklarımda istemsizce bir gülümseme belirdi.

Çok güzel bakıyordu, bakışlarının altında eriyip yokolacağımı hissettim.

Derin bir nefes alıp kendimi toparladıktan sonra alaycı bir şekilde güldüm."Bana aşık mı oldun yoksa?"

Gülümseyerek arkasına yaslandı.

İnkar etmedi, hiçbir şey söylemedi.

Sadece baktı.

Öylece o güzel ela gözleriyle, yüzümü ezberlemek istercesine izledi beni.

you're devilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin