you're devil

kırk

Yankıx: Ne işi vardı o malın senin yanında?

Soulless: Hangi malın?

Yankıx: Onur'dan bahsediyorum, bir önceki teneffüs yan yanaymışsınız.

Soulless: Nasıl olduğumu falan sordu, konuştuk öyle.

Yankıx: Ona neymiş?

Soulless: Merak etmiş.

Yankıx: Şimdi mi merak edesi tutmuş puştun?

Soulless: Yankı salak salak konuşma.

Yankıx: Daha düne kadar yüzüne dahi bakmıyordu, Güneş'in götüne yapışmıştı.

Yankıx: Hangi dağda kurt ölmüş?

Soulless: Niye bu kadar sinir yapıyorsun?

Soulless: Konuşmak istedi, konuştuk.

Yankıx: Hoşlanmıyorum o çocuktan.

Soulless: Sen hoşlanmıyorsun diye konuşmayacak değilim.

Yankıx: Seni anlamıyorum, Laden.

Yankıx: Tamam, önceden arkadaştınız, aranız gayet iyiydi ama sonrasında seni tek başına bırakıp siktir olup gitti.

Yankıx: Bunu yapmamış olsaydı senin için bile olsa ona katlanabilirdim ama benden şuan ona, onlara tahammül etmemi bekleme.

Soulless: Hiç biri umrumda değil, konuşmak istedi konuştuk.

Yankıx: Sadece bu kadar mı?

Soulless: Bu kadar.

Yankıx: Zil çalınca çık koridora da sarılalım.

Soulless: Tamam.

/

Zil sesini duyunca bakışlarımı önümdeki test kitabından kaldırıp karşımdaki hocaya baktım. Masanın üzerindeki eşyalarını toparlayıp arkasına dahi bakmadan sınıftan çıkınca dudaklarımı birbirine bastırarak ayaklandım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım. Güneş'in sırasının önünden geçerken dik bakışlarını üzerimde hissediyordum fakat hiç oralı olmayıp sınıftan çıktım.

Başta normal gelen bakışları artık beni deli etmeye başlamıştı. Sadece bakışlarıyla da kalmıyordu, hakkımda herkese kötü şeyler anlatıyordu. Pelin ve Gamze'nin de ona katılması sinirlerimi bozuyordu. Bir yanım bir an önce şu okuldan mezun olup gitmek istiyordu, diğer yanım ise biraz daha burada kalıp Yankı ile yan yana olmak istiyordu.

Koridora çıkar çıkmaz elleri pantolonunun arka cebinde, bana doğru yaklaşan Yankı'yı görünce gülümsedim. Onu görünce her şey uçup gitmişti aklımdan. Tam önümde durduğunda kafamı hafifçe kaldırıp yüzüne baktım, gülümseyerek ellerini ceplerinden çıkarttı ve kollarını bana sardı. Ben de kollarımı beline dolayarak parmak uçlarımda yükseldim ve boynunun kokusunu içime çektim.