+150: Sen de hakiki kaşarmışsın ha arkadaşının eski sevgilisiyle maşallah
+418: Çok güzelsin Yankı Karan.
+510: Seninle Call Of Duty oynayabilirdim ama sen seninle yürüyüşe çıkmak isteyene gittin
+303: +510 Yürüyüşe çıkmak isteyen kızlar için Call Of Duty oynayan kızları üzdünüz beyler.
/
"Moralin mi bozuk senin?"bakışlarımı yanımda oturan Yankı'ya çevirip dudaklarıma zoraki bir gülümseme yerleştirerek başımı olumsuz anlamda, iki yana salladım. Kaşları bana inanmıyormuşçasına havalandığında bakışlarımı kaçırmıştım."Ne oldu?"
"Bir şey olmadı."
"Yalancıyı?"gözlerimi kısarak ona döndüğümde gülerek bana biraz daha sokuldu."Söylesene."
"Çevremizdeki insanlar saçma sapan konuşuyorlar, onlara taktım biraz."
"Yorumlarını kapatsana."diye bir öneride bulunduğunda sıkıntılı bir nefes vererek arkama yaslandım ve kollarımı göğsümde birleştirdim."Sadece yorumlar değil ki, burada da konuşuyorlar."diyerek okulun bahçesini gösterdim. Bize olan dik dik bakışlar sinirimi bozuyordu. Yankı kaşlarını çatıp ela gözlerini benden çekerek başka bir noktaya sabitledi."Kimseyi duyma güzelim, duyman gereken tek kişi ben olayım."gülümseyerek bakışlarını bana çevirdi ve elini uzatarak çenemi okşadı."Sadece beni duy, beni gör, beni hisset, diğerleri zaten aptallar sürüsü."diyerek omuzlarını silktiğinde güldüm.
Bu sefer buradakiler hakkında 'aptal' dediği için ona kızmayacaktım çünkü gerçekten aptal olduklarını kanıtlamışlardı.
Yankı bakışlarını bir yere çevirdiğinde merak edip ben de onun baktığı yöne doğru döndüm, Onur dikkatle bize bakıyordu. Sıkıntılı bir nefes vererek başımı eğdim."Konuşmuyor musun onunla?"
"Konuşmuyorum."
"Zaten sevmemiştim."diye mırıldandığında gözlerimi kısarak bakışlarımı ela gözleriyle buluşturdum."Onur iyi çocuktur."
"Onur iyi çocuk olsa, kararlarına saygı duyarak yanında dururdu."omuzlarımı düşürerek yenilgiyi kabul ettim ve başımı önümdeki masaya koydum.
Haklıydı.
Yankı da başını masaya yaslayıp yüzünü bana yaklaştırdığında, gülümseyerek yüz hatlarını incelemeye başladım. Onu izledikçe, ona yaklaştıkça kendimi kaybolmuş hissediyordum. Onda kaybolmuş. Kalp atışlarım haddinden daha hızlı atıyor, ciğerlerime çektiğim nefes yetmiyor, karnımda bir kasılma meydana geliyordu.
"Seni resim çizerken görmek istiyorum."diye fısıldadı Yankı yüzüme doğru. Sıcak nefesi değdiği yüzümü kavururken derin bir iç çekerek başımı salladım."Görürsün."
"Ne zaman?"diye mırıldandı hevesle."Bilmem, ne zaman istersen."
"Yarın?"
"Olur."gülümseyerek başını koyduğu masadan kaldırdı ve elini belime koyarak yavaşça okşadı."Hadi kalk."dediğini yapıp başımı kaldırdığımda ikimizde ayaklandık. Bakışlarımı Yankı'nın yüzüne çevirince yüzünde muzip bir o kadar da tatlı bir ifadeyle karşılaştım. Sanırım bu sözünü dinlediğim içindi.
"Miyavla bi de."diyerek çenesiyle yüzümü gösterdiğinde sırıttım. Dudaklarımın arasından bir anda kendimden hiç beklemediğim bir şekilde"Miyav."sesi çıktığında Yankı bir kahkaha patlatıp, yüzümü avuçları arasına sıkıştırdı ve yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. Bunu beklemediğimden şaşkınlıkla olduğum yerde donup kaldım, yüzümün pancar gibi kızardığına adım kadar emindim.
Yankı beni kolumdan çekerek içeri sürüklediğinde hiçbir şey söylemeden onu takip ettim.
"Utandık mı biraz?"diye sordu çekici bir ses tonuyla. Ses tonundan etkilenmemek mümkün değildi."Salak, herkesin içinde öpülür mü öyle?"
"Öpülmez mi?"bakışları ve ses tonu öyle bir etki yaratıyordu ki olumsuz bir şey söylemek içimden gelmiyordu."Yani..."diye bir şeyler geveledim ağzımda."Bir anda öpülmez, bir dahakine haberim olsun."diye mırıldandığımda benim sınıfımın önüne gelmiştik. Gülümseyip tek kaşını etkileyici bir biçimde havaya kaldırdı.
Şimdi düşüp bayılacaktım.
"Haberin olsun, öpeceğim."diyerek bana yaklaştığında nefesimi tuttum. Tam dudağımın kenarına uzun bir öpücük bırakarak geri çekildi."İyi dersler sevgilim."arkasını dönüp neşeli bir şekilde uzaklaşırken, yüzüme aptal bir gülümseme yerleştirip sınıfa doğru adımladım.
