kırkdört

7.8K 581 205
                                    

Sokakta ellerim ceplerimde neşeli bir şekilde, etrafa gülücük saça saça ilerlerken önümden geçen Kemal amcaya başımla selam verip Yankı'nın kapısının önüne gelince ellerimi cebimden çıkartıp zile bastım. Bir kaç dakika bekledim fakat kapı açılmadı. Kaşlarımı çatarak zile bir kez daha basıp kulağımı kapıya yasladım. İçeriden kız sesleri geliyordu. Gözlerimi kocaman açarak geri çekildim.

Umarım kulağım bozulmuştur.

Bu sefer zile daha uzun basarak kapıya ayağımla tekme attığımda kapıya yaklaşan ayak seslerini duydum. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı ve uzun boylu, kızıl saçlı bir kız kapıda belirdi.

Benden yüz bin kat daha güzel olduğunu farkettim.

Derin nefesler alıp verirken kız gülümseyerek kaşlarını kaldırdı.

"Selam?"diye mırıldandı sorarcasına."S-sen kimsin?"diye sorduğumda gülümsedi."Yankı nerede?"

"Dur, sakin ol."diyerek iki elini kaldırıp bana doğru salladı."Güzelim, geldin mi?"kızın arkasında beliren Yankı'yı görünce kıza ters bir bakış atıp omzuna çarparak içeri geçtim."Ne dönüyor burada?"

"Eskişehir'den arkadaşlarım geldi."diyerek eliyle salonu gösterdiğinde bakışlarımı salona çevirdim. Üçlü koltukta oturan bir kız ve iki erkek bana el salladığında dudaklarıma zoraki bir gülümseme yerleştirip ben de onlara el salladım. Kızıl saçlı kız ikimize gülümseyerek içeri geçti."Neden telefonda arkadaşlarının olduğundan bahsetmedin ki?"

"Sürpriz yapmışlar, haberim yoktu."

"Beni aldatıyorsun sandım, aptal!"diye fısıldadığımda gülerek saçlarımı karıştırdı."Deli misin sen?"

"Ne bileyim, içerden kız sesleri falan geliyor, deliye döndüm."gülerek kollarını iki yana açtı."Sarılalım, özledim."kolların arasına girip boynunun kokusunu ciğerlerime çekerek gülümsedim. Daha dün akşam görüşmemize rağmen ben de özlemiştim. Saçlarımın arasına minik bir öpücük kondurup geri çekildi ve kolunu belime sararak ilerlemeye başladı. Salona geldiğimde hepsine gülümsedim."Selam, Mert ben."diyerek elini uzatan esmer çocuğun elini tutup sıktım. Onun yanındaki kumral çocukta sevecen bir şekilde gülümsedi."Emre ben de."

"Memnun oldum."onun yanındaki esmer kız hızla ayağa kalkıp bana sarılınca ilk başta şaşırsam da sonrasında ben de kollarımı beline sardım."Bende Ayça, bu arada Yankı'nın bahsettiğinden çok daha güzelmişsin."utançla başımı eğip güldüm."Teşekkür ederim."

Yankı arkadaşlarına benim ne kadar güzel olduğumdan mı bahsediyordu? Ben gün geçtikçe bu çocuğa daha çok aşık oluyordum.

Kızıl saçlı kız da bana doğru yaklaşıp kollarını bana sardı."Elif ben, sanırım başta biraz yanlış anlaşıldım ama."diye mırıldanarak geri çekildiğinde mahçup bir şekilde ona baktım.

Yankı ile ikili koltuğa oturduğumuzda tüm bakışların üzerimde olduğunu hissettim. Açıkcası biraz heyecanlanmıştım, sonuçta sevgilimin arkadaşlarıydı.

"Çok yakışmışsınız birbirinize."Elif'in konuşmasıyla gülümseyerek bakışlarımı Yankı'ya çevirdim."Teşekkürler."

"Ben bu herifin bir sevgilisi olacağına dair tüm inancımı yitirmiştim açıkcası."dedi Mert eliyle Yankı'yı göstererek."Neden?"

"Sevgili yapmıyordu."

"Durdu, durdu, turnayı gözünden vurdu."kıkırdayarak başımı eğdiğimde Yankı elimi elleri arasına aldı."Yankı bey, bi pes atar mıyız?"hızla başımı kaldırıp Yankı'nın yüzüne baktım ve tek kaşımı havaya kaldırdım. Yankı bana şirince gülümseyip Emre'ye döndü."Yok kardeşim, ben oynamıyorum."

"Niye?"

"Yasak."diyerek sırıttığımda hepsi bir anda gülmeye başladı. Yankı alt dudağını dişleri arasına alarak burnundan bir nefes verdi."Yok ya, ben oynamak istemiyorum sadece."

"Hadi ya, öyle mi?"diyerek kaşlarımı kaldırdığımda arkasına yaslandı. Arkadaşları biraz daha gülüp muhabbete başladıklarında ben de arkama yaslanarak kollarını göğsünde bağlamış Yankı'ya sokuldum."Ne oldu?"

"Oynasaydım bir kere."

"Mızıkçılık yapma."

"İyi be."kaşlarımı çatarak parmağımı burnuna dokundurdum."Akıllı ol, miyavlatırım bak seni."gülerek yüzünü bana doğru çevirdi ve yanağıma kocaman bir öpücük kondurarak kolunu omzuma attı.

"Gelsene, sana bir şey göstereceğim."diyerek gözleriyle mutfağı gösterdiğinde başımı salladım. İkimizde ayaklanarak mutfağa ilerledik. İçeri girince Yankı tezgaha yaslanarak gülümsedi."Ne göstereceksin?"bir anda kolunun arkasını gösterince gözlerimi kocaman açarak yaptırdığı dövmeye baktım. Altlı üstlü iki tane kedi vardı, biri siyah, biri renksizdi ve ikisinin de yüzünün yarısı görünüyordu.

"Bu...çok güzel."

"Cidden, beğendin mi?"

"Beğenmek ne kelime? Bayıldım, Yankı!"diye mırıldandığımda güldü. Dövmenin üzerini usulca okşadım."Sana ve bana benziyor."

"Kesinlikle."onu kendime çevirip dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım ve ardından anlımı anlına yasladım. Nefesi dudaklarımı yakıp kavururken derin bir iç çekerek gülümsedim."Çok acıdı mı?"

"Çok değil."

"Her seferinde beni kendine daha çok aşık ediyorsun, farkında mısın?"dudaklarına içten bir gülümseme yerleştirerek gözlerini kapattı."Ölüyorum sana, farkında mısın?"nefesimi tutarak yanağını usulca okşadım."Çok mu romantikleştik?"diye sordu gözlerini aralayıp kaşlarını kaldırarak. Başımı sallayarak güldüm."Evet."

"Miyav?"

"Miyav."

/

Yankı'nın yaptırdığı dövme

Yankı'nın yaptırdığı dövme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sonraki bölüm final :))

you're devilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin