otuzbir

9.3K 713 309
                                    

Önümdeki deftere hocanın söylediklerini yazarken geç kaldığım için sıkıntılı bir nefes verip etrafıma bakmaya başladım. Son zamanlarda Yankı dışında kimseyle görüşmüyordum, bu yüzden herkes bana soğuktu. Nedenini anlamıyordum. Sosyal medyada Yankı için ölüp biten, fake hesaplardan aşk itirafları yapan kızlar okula gelince Yankı'ya nefret kusuyorlardı.

Hepsinden nefret ediyordum.

Yankı onlara aptal demekte cidden haklıydı, aptallardı.

Çenemi elimin arasına alıp camdan dışarıya bakmaya başladım. Yankı ile birlikteyken hiçbir şey düşünmüyor, çok iyi hissediyordum. Onunla değilken de sadece onu düşünüyordum. Dudaklarıma ufak bir gülümseme yerleştirip derin bir iç çektim, bir anlık cesaretle onu öpmüştüm.

Belki o bunu değiştiği için bir teşekkür öpücüğü olarak düşünmüş olabilirdi fakat daha farklıydı, sadece teşekkür değildi.

"Laden, yazıyor musun kızım?"hocanın sesiyle bakışlarımı ona çevirip hızla başımı salladım."Evet, hocam."

"Cumhuriyetin ilanından sonra edebiyatımız, çağdaş anla-"dışarıdan gelen gürültüyle hocanın cümlesi yarıda kesildi ve kapıya doğru ilerledi. Sınıftaki meraklılar hocanın peşinden ilerlerken kapı açıldı ve herkes şaşkınlıkla dışarıya bakmaya başladı."Geçin içeri, kimse çıkmasın dışarıya."diye mırılandı hoca, büyük ihtimalle okuldaki çocuklar tartışıyordu, alışık olduğumuz bir durumdu aslında. Okulda ve kasabada erkekler arasında popülerlik rekabeti vardı, herkes onları konuşsun istiyorlardı bence bu saçmalıktı.

Tam omuzlarımı silkmiş kafamı sıraya yaslayacağım sırada Yankı'nın bağırış sesin duydum ve anında ayaklandım. Kalp atışlarım korkuyla hızlanmış, ayaklarım titriyordu. Adımlarımı hızlandırıp saniyesinde hocanın yanına vardım, geçmeye çalıştığımda hoca izin vermedi."Laden, yerine."

"Yankı'yı görmem lazım hocam."diye mırıldandım kapıdan dışarıya bakmaya çalışarak fakat beni nazikçe geriye doğru itti."Diğer öğretmenler müdahale ediyor, sen karışma."

"Çekilin hocam, lütfen."diye yalvarırcasına ona baktığımda sıkıntılı bir nefes verip geçmem için yer açtı. Benimle birlikte tüm sınıf koridora çıkmıştı. Yankı bir çocukla kavga ediyordu, hocalar onu tutmakta zorlanıyorlardı. Koşarcasına yanlarına ulaştığımda Yankı çocuğa küfürler yağdırıyordu, öyle kızgındı ki etraftaki kimseyi görmediğine emindim. Gözündeki kızarıklığı görünce içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim, yüreğim sızladı sanki.

Hocayı umursamadan hızla önüne geçip havaya kaldırdığı kollarını tutarak indirdim. Bana bakmadı, benim yaptığımın farkında bile değildi. Koyulaşmış gözleriyle karşısındaki çocuğa bağırıyordu. Beni itmeye kalkacağı sırada hızla kollarımı omzuna doladım.

Durdu.

Ben olduğumu farketti.

Konuşmadı, bağırmadı, hareket etmedi.

Sadece durdu.

"Lütfen..."diye fısıldadım yalvarır bir şekilde. 'Lütfen dur' diyordum 'yapma, yeter' diyordum. Kollarını belime doladı o da 'tamam' der gibi.

Biz sarıldık.

Savaşlar durdu, herkes sustu, dünya dondu o an.

Biz sarıldık çünkü.

"İkinizde müdürün odasına, derhal!"nöbetçi hocanın yorgun sesiyle Yankı'dan ayrıldım ve ona güven vermek istercesine gözlerimi yumup açtım. Hiçbir şey söylemeden müdürün odasına ilerledi. Bakışlarımı arkama çevirdiğimde ilk Güneş'i gördüm. En yakın arkadaşım dediğim insan bana nefretle bakıyordu. Arkasında tüm sınıf vardı, olayı şaşkınlıkla izlemişlerdi."Herkes sınıflarına!"hocayı umursamadan müdürün odasının kapısına doğru ilerledim ve kapının önünde beklemeye başladım.

Ders umrumda değildi, umrumda olan tek şey Yankı'ydı.

Yaklaşık 10 dakika sonra ikiside müdürün odasından çıktı. Çocuk Yankı'ya öfkeli bir bakış atıp giderken, Yankı'nın gözleri benim üzerimdeydi. Gözünün altı kızarıklıktan morluğa dönmüştü.

Canım yandı.

"Derse girseydin, neden bekledin burada?"diye sorduğunda omuzlarımı silktim."Sen beklemez miydin?"

Gülümsedi.

"Beklerdim."

"Ne söyledi müdür? Ceza verdi mi?"

"İki gün..."diye mırıldandı sıkıntılı bir nefesle."İki gün uzaklaştırma ve..."

"Ve?"diye sordum kaşlarımı kaldırarak. Omuzlarını düşürdü."Ailemi çağıracak."elimi anlıma vurup gözlerimi kapattım. Ailesinin olayı öğrenmesi onun açısından kötü olurdu, bir dersten kötü aldığı için harçlığını kesen bir baba kavga ettiği için daha ağır cezalar verebilirdi belki."Ne olacak şimdi?"

"Hiçbir şey."diyerek başını eğdi, üzgündü. Elimi uzatıp çenesini kavrayarak yüzünü kaldırdım ve yüzünü sağa doğru çevirip gözündeki morluğa gözlerimi kısarak baktım."Kantinden buz alalım."

"Kalsın, istemiyorum."

"Olmaz böyle."

"Uğraşmak istemiyorum, Laden."oflayarak elimi çenesinden çektim ve kuruyan dudaklarımı yalayıp ıslattıktan sonra kaşlarımı havaya kaldırdım."Neden sataşıyorsun insanlara?"

"Bu sefer cidden ben sataşmadım."diyerek başını iki yana salladı."Sevdiği kız benden hoşlanıyormuş, önce konuşmak istediğini söyledi ardından üzerime saldırdı."dedi ve arkasındaki duvara yaslandı."Cidden bir suçum yok Laden, yemin ederim."gülümsedim, bu durumda dahi bana bir şeyleri inandırmaya çalışıyordu fakat bilmiyordu ki ben zaten her ne olursa olsun ona inanacaktım.

"Bir suçun olmadığına inanıyorum."gülümseyerek bana döndüğünde ben de dudaklarıma ufak bir tebessüm yerleştirip onun yüzünü incelemeye başladım. Anlına doğru uzanan kıvırcık saçlarına uzanıp her zaman hayal ettiğimi yaptım, saçlarını karıştırıp geriye doğru ittim.

Güldü.

Gülüşü çok güzeldi.

"Annene ve babana da anlatırız olayı, anlayacaklarına eminim."yüzü düştü, gözlerini kaçırdı ve derin bir iç çekti."Sanmam, bana bu konuda inanmazlar."

"Bu sefer yalnız değilsin, bence ikimiz birlik olursak bize inanırlar."

"Bir önemi yok zaten."

"Benim için önemi var."dedim ve kolundan tutup onu çekiştirmeye başladım."Nereye?"

"Kantine, gözüne buz koyacağız."

"Bunun da önemi yok, Laden!"

"Benim için önemi var."gülüşü kulaklarınımı doldurduğumda başımı eğerek gülümsedim."Peki, sustum."olduğum yerde durup ona döndüğümde tek kaşını havaya kaldırdı ve başını 'ne oldu' dercesine iki yana salladı."Miyavla bide."

"Bu bir fantezi çeşiti mi? Kedi çocuk mu oluyorum ben?"kaşlarımı çatarak omzuna vurup onu arkamda bırakarak ilerlediğimde bana yetişip kulağıma doğru fısıldadı.

"Miyav."

you're devilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin