Multi: Bora KIZIL
Gözlerime bakmadan "Ne var?" dedi. Bak hele bak şunun dediğine bak! " No vor!!! Öküz müsün sen be?" "Sen bir daha taklit yapma" "Son bor doho toklot yopmoo! İnadına yapıcam. Taam mo?"
Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Öküz ya. 2 dakika ciddi bir şey konuşulmuyo.
"Sen niye onunla konuştun?" Kaşlarımı çatarak düşünmeye başladım. Kimi bahsediyordu ki? "Kimle?" Sıkılmış bir ifadeyle "O Bora itiyle" dedi.
Sesi sert çıkıyordu. "Sana ne be? Hem anlaşılan birbirinizi sevmiyorsunuz" "Benimle alakalı bir şey mi dedi?" resmen dişlerini sıka sıka konuşuyordu.
Tamam ciddi halini görmüştüm ama bu kadarını da görmemiştim. Çocuk sertken bile karizma be!
Allah ne diyorum ben.
Hem onun karizmasını yesinler! Yani ben değil başka kızlar.
Ya da kimse yemesin.
Off yine boş yapıyorum.
Ne oluyor bana böyle.
"Niye soruyorsun. Yoksa duyulmasını istemediğin bir şey mi var?" dedim tek kaşımı kaldırarak. "Yok öyle bir şey. O boş boğaz boş boş şeyler anlatıyo. Senle ne konuştu?" "Sa ne ne" heceleyerek söylemiştim bunu. "Hem ben niye sana hesap veriyormuşum? Anam mısın babam mısın?" "Sanki annenle babana hesap veriyorsun da." "Anamı babamı karıştırma! Alırım ayağımın altına!" "Çattık ya. Her neyse sen ne dicektin?"
"İnsan özür diler be! 2 kez. Tamı tamına tam 2 kez bana çarptın ve ikisi içinde ayrı ayrı özürlerini bekliyorum"
Kaşlarını havaya kaldırarak "Bunu diyen sen misin? Asıl senin özür dilemen gerek. Önüne bakmadan yürüyen ben değilim?" dedi.
"Sen ne kadar küstah, kendini bilmiş, huysuz, aptal, öküz bir insansın acaba? Hayır hata bende olsa ki değil ama hadi bir küçük ihtimalli varsayım olsaydı. Centilmenlik yapıp özür dilemen gerekirdi. Aaaa ama pardon centilmenlik ve iki ayrı dünyasınız dimi? Ne kadar odunsun sen ya?!" söylenmem bittiğin bir baktım da ne göreyim?
O kadar odaklanmışım ki Rüzgar'ın gittiğini bile fark edememişim. Ama yaaa işte adamı böyle yallahlarlar.
Tabi benden izin gitmesinin de ayrıca hesabını soracağım!
...
Eve döndüğümde bütün yorgunluğumla beraber kendimi yatağa attım. Evde kimse olmadığını anlayınca anneme mesaj attım.
Cayırak kızım: Sultanım neredesin be?Yoksa sonunda korktuğum şey başıma mı geldi? Ahhh hayır buna dayanamam:( Bu genç yaşımda başıma bunlar da mı gelecekti?!
Patroniçe: Ne diyorsun yarım akıllı kızım benim?
Cayırak kızım: Beni evlatlıktan reddedip öksüz, yetim mi bıraktınız? Kaçtınız mı benden?
Anneme sataşmaya bayılıyorum yaaa.
Patroniçe: Ne terk etmesi be. Aslında iyi fikirmiş.
Patroniçe: Amaaan beni de kendine benzettin.
Patroniçe: Her neyse. Teyzenlere gittik biz, akşama geç döneriz. Sen de dışardan ne söylersen söyle.
Cayırak kızım: Ama annecim ben evden söyleyeceğim ama sen illa diyorsan ki dışardan söyle. Yapacak bir şey yok. Ben de kapının önüne çıkar oradan söylerim artık:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar
Teen FictionBence okumalısın!!! Ne yazacağımı bilemedim yav. Neyse hikayede görüşürüz. Byeee🤍