~BİZ MÜKEMMEL OLMAK ZORUNDA DEĞİLİZ~

829 46 8
                                    

Jimin en arkada durmuş hüzünle bakıyordu. Hoseok'a gidip sarılmak istiyordu ama korkuyordu soğuk davranmasından. Çünkü Hoseok tıpkı Tae'ye davrandığı gibi davranıyordu kendisine. Hoseok'da Jimin'in bakışlarını farketti çok düşünmüştü ve Jimin'e haksızlık yaptığına karar vermişti.
.
.
.
Kendini affettirmek için Ilk adımı atmanın zamanı gelmişti. "Şişt sen ordaki" dedi ve parmağıyla jimin'i gösterdi. Jimin kendi üzerine alınmayıp arkasında biri varmı diye baktı. Şaşırmıştı jimin " buraya gel"diyerek kollarını açıp jimin'i bekledi. Jimin şaşkınlığı bir kenara bırakıp özlediği arkadaşına sımsıkı sarıldı.
.
.
.
Hoseok'da ona sarıldı sonra gözü kapının eşiğinde duran ve onlara nemli gözlerle bakan Tae'ye takıldı. Gözgöze geldiler Hoseok aylardan sonra ilk defa bu kadar uzun bakmıştı Tae'nin yüzüne. Tae ise gözünden akan bir damla gözyaşının ardından sessizce hastaneden çıkıp yurda gitti.
.
.
.
Yol boyunca Jungkook' un sözleri yankılandı beyninde 'senin yüzünden ' 'Onu boşuna umutlandırma' demişti. Tae olanlardan hiçbir şey anlamıyordu. En kısa zamanda Hoseok ile konuşup aralarındaki bu saçma küslüğü bitirmek istiyordu. Yurda geldiğinde herkes için yemek hazırladı ve gelmelerini bekledi. Namjoon yarım saate geleceklerini haber vermişti.
.
.
.
Masayı hazırlayıp camın karşısına geçti. Dedikleri gibi yarım saate geldiler. Biraz oturduktan sonra Tae onları sofraya çağırdı. Onlar yemek yerken Tae Hoseok'u rahatsız etmemek için yemeğini mutfakta yemeye karar verdi. İştahı olmamasına rağmen birkaç lokma yedi.
.
.
.
Jungkook Tae'ye öyle davrandığı için pişman değildi ama hyung'una söz vermişti ona kötü davranmayacaktı. Masadan kalktı ve mutfağa Tae'nin yanına gitti. "Neden burada yiyorsun?" Tae umursamazca omuz silkti "Hoseok hyung rahatsız olmasın diye" kook tam 'aferin iyi düşünmüşsün 'diyecekken verdiği sözü hatırladı
.
.
.
"öyle düşünme şuan zor zamanlar geçiriyor, sadece biraz kafasını toplamaya ihtiyacı var."dedi Tae kook'un söyledigi bu söze inanmak istiyordu. Jungkook Tae'den nefret ediyor gibi gözükse de durum öyle değildi. O sadece Hoseok için endişeleniyordu ve bazen kendini tutamayıp kırıcı sözler sarf ediyordu Tae'ye karşı.

---------------0_0----------------

Seokjin zorla Hoseok'un ağzına yemek tıkıyordu "Hyung boğacaksın " diye söylendi jimin. Seokjin ona ateş saçan gözleriyle baktı. "Sen sus bakayım. Hoseok sen de şu ağzındakini çabuk bitir. Sana ceza bundan sonra ben ne yersem sen de yiyeceksin." Hoseok dehşetle gözlerini açtı.
.
.
.
Kook yanlarına gittiğinde duyduğu şeyle kahkaha attı. Seokjin "Ne var ne gülüyorsun" kook hemen yerine oturup cevap vermek için hyung'una döndü."Hoseok hyung'un mide fesatı geçirmesini mi istiyorsun. Hyung alınma ama miden karadelik gibi. Yani hayır anlamıyorum o kadar yiyorsun ve kilo almıyorsun. Biz biraz fazla yesek yanaklarımız falan şişiyor, söylesene sırrın ne?"
.
.
.
"Eee worlwide handsome olmak böyle birşey" dedi Seokjin. Masadaki herkes ona göz devirdi. Seokjin ağzına yemek tıkıştırdıktan sonra "ne yalan mı" dedi arkadaşlarına. Hoseok Tae'nin nerede olduğunu merak etti. Farkındaydı Tae'nin kendisini rahatsız etmemek için gittiğinin.
.
.
.
Hoseok çok büyük bir haksızlık yapmıştı Tae'ye, sevgisine karşılık vermediği için suçlamıştı, görmezden gelmişti, en kötüsü de onu üzmüştü. Şimdi oturup düşününce yaptığı çocukçaydı. Bugün onunla konuşup özür dileyecekti. Yanında oturan Yoongi'nin kulağına kimse duymasın diye fısıldadı
.
.
.
"Hyung bugün Tae ile konuşmaya karar verdim. O yüzden sen benim odamda uyu olur mu?"Yoongi duyduğu şeyle gülümsedi çünkü Yoongi, Hoseok ve Tae'nin tekrar eskisi gibi olmasını istiyordu. "tamam" diye mırıldandı. Hoseok, Yoongi ve Jungkook masadan kalkıp Hoseok'un odasına gittiler. Hoseok yatağına uzanınca Yoongi ve kook'da iki yanına uzandı.
.
.
.
"Ne oluyor ya"dedi Hoseok. Yoongi başını çevirip Hoseok'a baktı. "Anlat bakalım nasıl oldu bu şey?" Hoseok derin bir nefes aldı "gaspçılar yaptı" kook yattığı yerden kalkıp hyung'una baktı "istediklerini vereydin birşey yapmazlardı ki. Kendin kaşınmışsın." Hoseok uzanıp kook'un ensesine bir şaplak attı.
.
.
.
"Aptal üzerimde verebileceğim hiçbirşey yoktu ve evet biraz kaşınmış olabilirim. Adamları kışkırttım." Yoongi'de kook gibi doğrulup oturdu "sen tam bir aptalsın" "hyung kızma ama kurabiyem çok haklı" ve bir şaplak daha ama bu sefer Hoseok değil Yoongi vurmuştu "kook'da ben sana kaç defa dicem herkesin yanında öyle şeyler deme diye he" diye azarladı Jungkook'u Hoseok kaslarını çatıp Yoongi'nin bacağını çimdikledi
.
.
.
"ben herkes miyim he. Her bölümüzü biliyorum. Kook aferin sana, içinden ne geliyorsa çekinmeden söyle tamam mı" kook'un yüzü güldü "içimden şu an seni odadan atıp kurabiyemle seviş-" Kook sözünü bitiremedi çünkü Hoseok onun ağzını kapattı. "Tamam bu kadar açık sözlülük yeter. Ben gidiyorum sizde burada ne halt ediyorsanız edin"dedi ve kaçarcasına odadan çıktı.
.
.
.
Tam salona gidecekken Seokjin odasından çıktı ve onu görür görmez kolundan tuttup içeriye çekti. "Bende tam seni almaya geliyordum. Dondurma yicez itiraz yok" Hoseok bıkkınca nefes verdi. Seokjin gerçekten doymak nedir bilmiyordu. Dondurmadan sonra cips ve kola "ahh yeter hyung kuscam artık" diyip ayağa kalktım.
.
.
.
"Otur be! Her şey daha yeni başlıyor" "Sen benim çatlayıp ölmemi mi istiyorsun hyung, yapma bana acı" Jin elindeki kurabiyeyi Hoseok'un ağzına tıktı. Hoseok bu kadar çok yemeye alışık değildi. Ağzındaki lokma büyüdükçe büyüyordu sanki ve beklenen son Hoseok koşarak lavaboya gitti. Midesinde ne var ne yoksa çıkartıyordu sonra sırtını bir el okşamaya başladı.
.
.
.
Hoseok çöktüğü yerde kusmaya devam etti. Nihayet rahatladığında arkasındaki kimse ona peçete uzattı. Hoseok uzatılan peçeteyi alıp ağzını sildi ve sifonu çekip kalktı " şimdi daha iyi misin?" dedi Tae. Hoseok şaşkınca arkasına döndü "iyiyim" dedi ve elini yüzünü yıkadı. Tae Hoseok'un cevap vermesine şaşırmıştı. Tae lavabodan çıkıp Jin'in yanına gitti. Jin hala tıkınmakla meşguldü
.
.
.
"Hyung Hoseok hyung'a çok fazla yedirdin ve bu yüzden kustu." Jin umursamazca omuz silkti "Ayyy! Yoksa yoksa..." Tae Jin'in ne diyeceğini çok merak ediyordu "yoksa ne hyung söylesene" dedi telaşla Jin ise onunla dalga geçmek için "Hoseok hamile mi? Ay ben şimdi amca mı olucam?" Tae'de ciddi bir şey söyleyecek sanmıştı
.
.
.
"Yani hyung sana diyecek birşey bulamıyorum. Cidden" dedi ve Hoseok'a içecek birşeyler hazırlamak için mutfağa gitti. Ihlamur yapmaya karar verdi. Bu onu rahatlatırdı. Elindeki fincanla salona gittiğinde Hoseok ve Namjoon oturmuş konuşuyorlardı. Namjoon Hoseok'un yapacağı yeni şarkisi ile ilgili birkaç fikir sundu Hoseok'a.
.
.
.
Hoseok Namjoon'un fikirlerini gerçekten çok iyi bulmuştu "verdiğin fikirler gerçekten harika, çok teşekkür ederim joon" dedi Hoseok lidere. Bu sırada Tae salona girdi. Karşılarındaki koltuğa oturmadan önce elindeki fincanı Hoseok'a verdi "ıhlamur iyi gelir." diye mırıldandı. Hoseok tebessüm edip uzattığı fincanı aldı.
.
.
.
Namjoon kook'un nerede olduğunu sorunca Hoseok gülümseyerek cevap verdi "benim odamda yiyişmekle meşguller" "Bu saatte mi git çağır prova yapmamız lazım. Ödül törenine çok az bir zaman kaldı. Sergileyeceğimiz performans mükemmel olmalı. Hadi çabuk çağır onları."
.
.
.
Hoseok ıhlamurdan büyük bir yudum aldı ve fincanı masanın üzerine bırakıp odasına gitti. Gitmez olaydı "Oha!" diye açtığı kapıyı geri kapattı. İnsan bi kapıyı çalar dua et sadece öpüşüyorduk." "Bittiyse giriyorum" diye seslendim.
.
.
.
İçeriden ses gelmeyince gözlerini kapatıp içeriye girdim "aç aç birşey yok" dedi Yoongi. Hoseok korkuyla gözlerini aralayıp onlara baktı "niye geldin?" diye sordu Kook "sizi çağırmaya geldim Namjoon prova yapacağımızı söyledi. Çabuk gidelim kızmasın."

HOPE (VOPE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin