~IYI OKUMALAR LÜTFEN OY VERIN~
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤▪︎¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Demek biriyle beraber olmuş. Lanet olsun diye içinden söyleniyordu.Birden üzerime atlayan hoseok yüzünden Nefessiz Kaldım "Ya sen küstün mü bana?" diye sordu şirin bir ifadeyle "evet" dedim ve üzerinde olmasına aldırmadan yüz üstü döndüm "bak küs kalmaya devam edersen seni ısırırım!" diye boş bir tehdit savurdu ve üzerimden kalktı.
"he he ısırsın" dedim demez olaydım Çünkü psikopat Hoseok popomu ısırdı "Ah! Ne yapıyorsun ilkini başkasına veren pis şey" dedim arada laf sokmayı da ihmal etmedim Hoseok ise gözlerini devirip yanıma oturdu "Of ya şaka yaptım, ilkim Senindir" söylediği şeyle gözlerim parlamışdı.
"cidden mi?" diye sordum Hoseok yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra "evet ve artık bu konuyu kapatalım artık yoksa sonu iyi bitmeyecek" "Bitmesin" dedim. Hoseok kafama bir şaplak attı "düzgün konuş sapıtma döverim seni" dedi sinirle vurduğu yeri ovaladım "tamam ya sana da şaka yapılmıyor. Hadi gel uyuyalım uykum var" dedim ve kenara kayıp yanımda onun için yer açtım.
Yanıma uzanıp bana sarıldı ama bacağının tekini üzerime atınca güldüm "Görende yorganına sarılıyor der" "yorgana değil koca ayıma sarılıyorum" dedi ve burnumun ucunu öptü. "Şimdi o güzel çeneni kapat da uyuyalım" İkimiz de uyumak yerine durmuş birbirimizi izliyorduk.
Ilk Hoseok uykusuna yenik düşmüştü. Gözlerimi zar zor açık tutuyordum, Hoseok'u izlemek için. odanın kapısı açılınca başını kaldırıp kimin geldiğine baktım "ne oldu?" dedim kapıda bekleyen Seokjin'e "hiç sadece bu Hoseok'a gelmiş" diyerek elindeki zarfı bana uzattı "Teşekkür ederim hyung" diye fısıldadım jin odadan çıkınca zarfı açıp baktım bir davetiyeydi.
Chan wo ve Chunga'nın davetiyesiydi, kesinlikle gitmeliydik. zarfı başucumdaki çekmecenin üzerine koydum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
"Jungkook salağı geçen gün aldığın kazağımı geri ver" diye bağırdı seokjin "hyung o kazağını Tae hyung aldı ya git ona bağır" diye bağırdı kook."Bana bak çocuk bana sesini yükseltme o dilini kopartır eline veririm. Ayrıca beni ilgilendirmez kazağı nereden aldıysan tekrar yerine koy" dedi Seokjin "ya bu bağrışma ne ya! bir uyutmadınız" diye söylene söylene salona girdi Hoseok. Tae'de arkasından onu takip ediyordu "şu evde rahat bir uyku uyulmuyor ya!" dedi Namjoon kendini koltuğa atarken.
"Size de uykunuza da ha! biz burada kıyafet kavgası yapalım siz uyuyun" dedi jungkook. Tae son anda aklına gelmiş gibi "Jin hyung! kazağını yıkayıp dolabına koydum. Giymeme izin verdiğin için teşekkürler" dedi "bak Jungkook Tae hyungundan örnek al. Eee şimdi ne yapacağız? benim canım çok sıkıldı." Jin'in bu yakınmalarını kimse kafa takmıyordu jungkook hariç "film izleyelim. Hyung mısır'da patlatırız hı?"
Jungkook'un bu fikri diğerlerinin de kafasına yatmıştı
Jin ve Yoongi mutfağa gidip atıştıracak bir şeyler hazırladılar. Tae Hoseok'a gelen davetiyeyi göstermek için odaya götürdü Hoseok davetiyeye baktı ama pek umursamışa benzemiyordu "gidecek misin?" diye sordum Hoseok başını iki yana salladı."eğer gitmezsen cidden onu unutamadığına inanıcam. Bu beni gerçekten üzer. Aldatılmışlığın üzerine bir de hala başkasını düşünen biri ile birlikte olmak beni bitirir. Anlatabiliyor muyum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOPE (VOPE)
FanficGrubun umudu meğerse en umutsuz olanıymış. Şimdi o tüm umutlarını kaybetmişti aşka dair.