Takane no hana | Yuta

はち • The immortal flower of paradise, Persephone

Bu hayatta, iki şey doğru olarak kabul edilirdi ; uzay sınırsızdır ve insanoğlu düşünen bir varlıktır.
Ancak ben, İnsanoğlundan emin değilim.

Yuta, şerefsizdi.
Melek, marketin içinde Yuta'yı takip ederken aklından geçen sözcükler sadece bunlardı. Yuta, evime gidiyoruz diyerek, tam bir saat boyunca yürümüş ve sonrada az kaldı diyerek şehre inmişlerdi. Melek evin şehrin içinde olduğunu düşünüp bir kaç dakika hayretler içerisinde kalsa da Yuta, onu sadece merkete götürmüştü.

Melek sinirle Yuta'ya tısladı.
Yuta ise sadece gülümsedi.

"Evinin, bir market olması insanoğlu için normal mi ?" Yuta, Melek'in oyununa gelmemiş, onun yerine sadece gözlerini devirmişti.

Baş Melek'in, kendisine sinirli olduğunu biliyordu. Saatlerce yürümek zorunda kalmaları onun suçu değildi fakat Melek bunu asla kabul etmiyordu. Yuta, 'sen meleksin,uçsana' deme isteği ile dolduğu an da, Baş Melek yolun ortasında Yuta'nın poposuna bir tekme atmış, kulaklarını çekerek her yerini morartmıştı. Buradan da anlamıştı ki, iç sesini okuma olayına bir çözüm gelmişti.

Yukarı çıktığı zaman kendisine format atılmıştı, sanırım.

Melek'in oynadığı oyun basitti. İntikam almak için Yuta'yı konuşturacak ve böylece etraftaki insanlara kendisini rezil edecekti. Markete girdiğinden beri susmadan sorular soruyor, Yuta'yı çıldırtıyordu. Bu sonuncu sorusunda ise Yuta kendisini tutamadan gülümsemişti. Fakat ardından hemen kafasını buzdolaplarına çevirmiş ve yoğurtlara bakıyormuş gibi yapmıştı.

Melek pofurdadı. "Çok sıkıcısın. Evime gidiyoruz dediğinde aklımda başka fanteziler canlanmıştı."

Ancak Yuta'nın sessiz kalma rekoru bu kadardı. Yuta kendini kaybederek hızla kıza dönmüş ve market arabasını sürerken tökezlemişti. "NE ?" Sonra araba ile ayağını ezdiğini farketmişti. Acımıştı.

"Film izlemek gibi, canım." Melek bıyık altından sırıttığında gözlerini yumdu. Bu oltaya nasıl kanabilmişti ?

"Film izlemek, senin için bir fantezi mi ?" Yuta'nın iç sesi Melek'in kulaklarında biraz yüksek sesle yankı bulmuştu. Melek iyice keyiflenerek içinden kahkahalar attı. Yuta ise Melek'in kahkahasına sinirle bakmıştı.

"Fantezilerimle ilgili bir sorunun mu var ? Yoksa bana mı öyle geldi ?" Melek ciddiyet maskesini takıp Yuta'ya baksa da, daha sonra kahkahasını, yüzüne tükürükler saçarak atmıştı. "Neyse, ben gideyim de sağlıklı yemekler alayım. Ne de olsa, bir hayvan kilolu olduğumu söylemişti."