じゅうご • The boy loving the brightest star

603 71 57
                                    

Tutunmaya çalıştığın her bir elin seni görmediğinden değil, düşmeni görmek istedikleri için yere ittirdiğini fark edeceksin.

Tutunmaya çalıştığın her bir elin seni görmediğinden değil, düşmeni görmek istedikleri için yere ittirdiğini fark edeceksin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yuta'nın telefonu susmuyordu.

Hem annesi, hem babası sürekli arıyor, mesajlar atıyorlardı. İlk çağrılarında olayların öğrenildiğini sanmış, kısa bir panik atak geçirmişti. Fakat Yuta'ya yapılan bu telefon tacizinin olayla, uzaktan yakından alakası yoktu.

Annesi, bu gece onunla birlikte gelmesi gerektiğini ve patronunun onu çağırdığını söylüyordu.

Babası ise para istiyor, acilen para bulamazsa da onu öldüreceğinden bahsediyordu. Yuta bunu takmadı. İstediğini yapabilirdi. Sesi çıkmazdı.

Ama annesinin attığı mesajları düşününce midesi bulandı. Patronunun ne istediğini gayet iyi biliyordu. Onu iki haftadır çağırıyordu ancak Yuta umursamıyordu. Resti çoktan çekmişti. Fakat şimdi işe annesini dahil ederek onu tehdit ediyordu.

Hayatımı sikeyim.

Kafasını sıraya gömdü.
Üst üste bir çok şey gelmişti ve Yuta artık dayanamıyordu. Sue'nin ona ihanet ettiğini sanması, iki hafta terk edişi, annesinin sınıf arkadaşının babasından hamile kalması ve çocuğu doğurmak istemesi, Sue'nin geri dönmesi ve onun okuluna nakil olması...

Seulgi'nin kendisini öpme anını hatırladığında elleri istemsizce yumruk olmuştu. Arkadaşça açtığı sohbetten sonra konuşma ilkokul günlerine gitmiş, geçmişteki duygular gün yüzüne çıkmış ve Seulgi onu sevdiğini söylemişti. Sonra ağlamaya başlamıştı. Yuta'yı hak etmediğini, çünkü onu severken Johnny ile sevgili olduğunu anlatmıştı. Yuta onun için gerçekten üzülmüştü. Karşısında bilinen mükemmel Seulgi yerine yıkılmış, gücü kalmamış bir kızı gördüğü için üzülmüştü.

Yuta, yatıştırmak adına bunun burada konuşulmaması gerektiğini, ona umut veremeyeceğini çünkü artık bir kadına çoktan bağlı olduğunu güzel bir dille anlatmıştı.

İyice ağlamaya başlamıştı. Ancak Yuta, tekrardan onu alttan almaya çalışarak bu konuyu Johnny ile ikisinin halletmesi gerektiğini söyleyip, elini omzuna koymuştu. Ancak o, Yuta'nın boynuna atlamıştı. Yüzünü tuttuğu gibi dudaklarını öpmeye başlamış, sarhoşluğunu bahane etmişti.

Yuta, onu ittirmişti.
Omuzlarından tutarak itirmiş ve bağırmıştı.

Ama hayır, böyle olmamıştı.
Yuta sadece bir illüzyon yaşamıştı. Çünkü Seulgi ondan ayrıldığında Yuta illüzyondan çıkmış, Johnny'nin onu yumruklamaya kalkıştığını görmüştü.

Takane no hana | YutaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin