じゅういち • The girl without gravestone

647 81 31
                                    

İmkansızı diledin, imkansızın yanında olduğunu fark edemedin.

İmkansızı diledin, imkansızın yanında olduğunu fark edemedin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Günlerden cumartesiydi.

Geçen hafta cuma, Johnny ile tesadüfen karşılaşıp, partisine davet edilen Yuta yatağından çıkmak istemiyordu. Gitmeyip yatakta kalsa her şeyin düzeleceğini mırıldanıyor, kendini teskin ediyordu.

Yuta, daima rezil olurdu. Bugün de rezil olsa bir sorun olmazdı. Parti sıkıntısını çekmez, bir hafta boyunca sadece laflar duyardı. Ama ne var ki, bir hafta boyunca başının etini yiyen Johnny'nin yanında, eğer partiye gitmezlerse onu diğer hayatında keçiye çevirmekle tehdit eden Baş Meleği vardı.

Yatakta sıkıntıyla döndü. Bu hafta tüm alaycıl sözlerden yorgun düşen Yuta gözlerini tavana dikmiş kabustan uyanması için kendine tokat atmıştı.

"Yüzünü morartmaya çalışma. Partnerim sensin. İyi görünmen gerek." diyen bir kız sesine karşılık Yuta ağlamamak için kendini sıktı.

Ne güzel romantik şeyler yaşamış, az da olsa onu günaha sokmuştum. Bu haftanın sonunda ne güzel işler mutlu sonla bitecek iken, siktiğimin partisi her defasında bana röveşata çekmek zorunda mıydı ?

Yuta, iltifat edip sarılmaya çalışmıştı. Fakat Melek, bu şeyleri partide yaparken daha seksi görünmesi için tüyolar vermeye başlamıştı.
Yuta, öpmeye kadar ilerlemişti.
Melek ise Johnny ve Seulgi çiftinin günde ne kadar öpüştüğünü sormuştu.

Çıldırmak üzereydi.

Melek, bu sırada gülümseyerek elindeki kırmızı elbiseyi Yuta'ya doğru tuttu. "Bu güzel mi ?"

"Güzel." Sesi üzerinden tır geçmiş gibi çıkmıştı. Sahi, sabahtan beri ne kadar güzel kelimesini kullanmıştı ? 300 ? 600 ?

"Peki, bu ?"

"Güzel." dedi.
Dedi ama kafasına da askı yedi.

Siktir.

"Yuta, tanrının kulu demem seni ayağımın altında öyle bir çiğnerim ki... Yemin ederim melekler katında, beş çayı sohbetinin tuzlu kurabiyesi olursun." Çok sinirlenmişti. Öyle sinirlenmişti ki Yuta, kızın başında hale değil ateş görmüştü.

"Sabahtan beri elbise seçemeyen sensin. Ama suçlu ben oluyorum öyle mi ?" Sonunda yatağından kalkmış kızın karşısına dikilmişti. Bu sefer de aralarında ki boy farkından sinirlenen Melek, Yuta'nın koluna bir yumruk attı.

Takane no hana | YutaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin