Eve geldiğimde baya keyifsizdim. Ceren bunu fark etmiş olacak ki; "Abilerin bir tanesi! Ne oldu ya, boş ver sıkma canını." dedi. "Ceren, ben... Anneannemlerin yanına gideceğim. Belki dönmem, belki biraz kalır gelirim. Antalya bana dar gelmeye başladı." dediğimde yanıma oturdu. "Yahu, senin ağzın dilin ne söyler? Saçmalama, nerede yaşıyor dedemler?" dedi bana bakıp. "Bilmem, nerede?" dedim ben de. "Ya Allah aşkına bir git abi ya! Bizi bırakacak mısın cidden?" dedi, "Bak işte bunu hiç düşünmedim. Ordu ne kadar uzak buraya?"
"Abi, Ordu en tepede, biz en aşağıdayız. Nereden baksan gene baya bir zaman vardır arada."
"Olsun, hem özledik sizi diyip duruyorlar. Yaşlı sevindirmek sevaptır."
"Yaşlı sevindireceğim derken burada bizi üzeceksin ama!" dedi. "Üzülme sende, sana üzül diyen mi var? Vardır senin bir arkadaşın. Çağır- ya da dur. Ali'lere git sen. O bakar sana." dedim ve ayaklandım. "Ya sen tatile gidiyorsun da süs balığını komşuya mı emanet ediyorsun bu ne rahatlık!" diye bağırdı. "Sen kendini ne olarak görüyorsan abicim öyle düşün. Hadi ben çanta hazırlamaya gidiyorum." dedim ve odama doğru yürüdüm. "Önce dedemi ara be geri zekalı!" dediğinde "Sağol canım kardeşim, hı hı ben de seni çok seviyorum." dedim ve odama girdim.
Telefonumu çıkardım ve bizim gruba girdim
Çok bakma kafa yapar~
Sinan: Bana bakın, ben Ordu'ya gidiyorum.
Yusuf: Siktir git yaprağım.
Ceren: Yusuf, sus gebertirim. Ben onu vaz geçirmeye çalışıyorum sen git diyorsun ya!
Ali: Neden lan?
Damla: Artık sevmiyor bizi...
Tolga: Salak, ne bok işin var oralarda?
Ersin: Aşkımıza son vermeye mi karar aldın yoksa Sinan? :"(
Ali: Ersin saçma saçma konuşma oğlum.
Sinan: Sizi artık sevmediğim yalan. Ersinle bir aşkım bile yok. İşim yok, kafa dinlemek amacım. Biraz kalıp geri döneceğim.
Sinan: Ali, Ceren sana emanet. Damla dan ayırma onu!
Ali: Sanki ayırdığım zaman oldu, geri zekalı.
Tolga: Ne zaman dönersin?
Ersin: Aşkımız yok mu? Vayy beee, satıldık...
Ersin gruptan ayrıldı
Ersin kişisini eklediniz
Sinan: Başlama lan gene! Şimdi ben çantamı hazırlayacağım, sonra yola çıkarım. Kaç saat yolum var bilmiyorum. Size söz resim çekip atarım. Hadi öptüm o güzel yanaklarınızdan...
Sinan çevrimdışı...
Ali: Ceren, almaya geleyim mi seni?
Ceren: Olur, ben de bir kaç parça eşya alayım, sen gel.
Ali: Tamamdır.
Ali çevrimdışı...
***Ertesi gün saat 05:10... (akşam üstü👌)
Kimsenin beni uğurlamasına gelmesini istemedim. Ersin malı ağlar falan.
Otobüse girdiğimde içeride bir sürü yaşlı vardı, tabi gençlerde.
Biletime baktım, koltuk numarama göre koltuğuma oturdum. Cam kenarı istemiştim.
Yanım şimdilik boştu, yaklaşık üç beş dakika sonra yanıma bir kız geldi.
Elini havaya kaldırdı. "Selam, demek on iki saat yol gideceğim kişi sensin." dediğinde şaşırdım. "Yuh, on iki saat mi?(!)" dedim. Kız yanıma oturdu. "Daha önce gitmedin sanırım?" dedi. "Yo, gitmiştim ama baya küçüktüm. Anneannemlere gidiyorum, sen?" dedim. "Ben, annemlerin yanına gidiyorum. Biraz uzaklaşacağım buradan." dedi. "A, benimde amacım uzaklaşmak." dediğimde bana döndü ve elini uzattı. "Rüya ben." dedi. Elini sıktım. "Sinan." dedim kısaca. "Memnun oldum tanıştığımıza." dedi ve gülümsedi, "Ben de memnun oldum."...***
Yolun sadece yarım saatini gitmiştik ki mesaj geldi. Telefonumu elime aldım. Yeni bir grup açmışlardı.
Whatsapp beyaz masa(fbi kadar gizli)
Damla sizi ekledi
Damla: Bizim okulda ki Berk'i tanımayan yoktur değil mi?
(SİLDİĞİM HİKAYEYİ OKUYAN ARKADAŞLARA SÖYLÜYORUM; CAN, BERK OLARAK DEĞİŞTİ. Sonra bu kim demeyin. Neyse devam)
Ali: Gene kaptırdın kalbini değil mi?
Damla: Yoooo o bana kaptırmış. Öykü söyledi.
Tolga: Dövecek adam çıktı yani?
Damla: Lan bir dur. Şimdi ne yapmam lazım? Erkeksiniz- lan harbi erkeksiniz aq. Benim kızlarla konuşmam lazım. Hay... Neyse ben kaçar burayı sessize alıyorum. Bb
Sinan: Araba haraket etti, 12 saat yol varmış ve yanımda bir kız oturuyor.
Ersin: :"(
Tolga: Adı ne knk?
Sinan: Rüya imiş.
Ali: Hayırlı yolculuk karşim. Ceren bizde, uykum geldi dedi odaya girdi. Yemek yedirdim ben ona, aklın kalmasın burada.
Sinan: Sağol kardeşim.
Ali çevrimdışı...
Sinan çevrimdışı...Telefonuma kulaklığımı taktım ve kulağıma geçirdim.
En sevdiğim şarkıyı açtım; Diğer yarım...
Nakarat kısmı gelince kendimce bende mırıldandım.
Nerdesin sen diğer yarım
Ya beni de götür ya geride kal
Çok mu sevdin uzakları
Yoksun bu kadarNeredesin diğer yarım? Neden yoksun yanımda? Hadi gel, seni de götüreyim. Haydi gel, gel tekrar benim ol Defne...
***
Sinan, yaşadığı aşk acısına daha fazla dayanamadı ve onların yanından on iki saat uzağa gitmek istedi. Sizce pişman olur mu? Bence olmaz. Rüya'yı hikayeye eklemeyi düşünüyorum. Belki Ordu'da yakın arkadaş olurlar, kim bilir? Hadi bakalım uzatmadan bitsin. İyi okumalar. Yorum bırakırsanız ve oylarsanız çok sevinirim. Yorumlar da konusuruz, sohbet ederiz👌 hadi ben kaçar.