Müzik dinlemekten iyice sıkılmıştım. Kulaklığımı çıkardım, tuvalete gitmem lazımdı...
Ne zaman mola verecektik?
Yaklaşık on dakika sonra otobüs durdu. "Şimdi, biraz mola veriyoruz. Malum yol uzun. Önümüzde dokuz saatlik bir yol daha var. Yarım saat sonra otobüse gelirsiniz. Dikkatli olun." dedi otobüs görevlisi.
Telefonumu aldım ve otobüsten indim. Tuvalette işimi halledince bir yere oturmaya karar verdim. Saat sekiz yirmi beşti. Mesaj geldi mi diye interneti açmıştım ki telefonum çaldı. Ali arıyordu.
"He canım?"
"İnsan alo der, efendim der. Hanzo!"
"Ayıp oluyor Ali başkan!"
"Sensin ayıp! Neyse, neredesin?"
"Yoldayım hayatım, sen?"
"Dalga geçme gevşek! Neredesin işte."
"Sakin ol bebeğim, mola verdik işte bir yere oturdum, kahve içiyorum. Ha bir de kurabiye yiyorum."
"İyi, dikkat et. Hatta şimdi kalk otobüse git."
"Hayatım, canımın içi, yapma böyle!"
"Ne yapıyorum ben sana salak!"
"Ya, sıkıldım." dediğimde yanıma geldi Rüya. "Oturabilir miyim?" diye sordu. Başımla onayladım.
"Ne bok yemeye gittin gerzek?"
"Ayıp oluyor canım ama!"
"Sinan, bak oraya gelirim, ebene nikah kıyarım!"
"Gel bebeğim, beklerim. Her zaman."
"Yav bi siktir git! Neyse, Ceren uyudu ama erken baya, böyle mi yapar?"
"He ya, pislik depresyon moodu o. Sen takma onu, göz kulak ol yeter."
"Tamamdır. Damla çağırıyor. Oğlum evde iki kızla kalıyorum ya!"
"Şşh, sakin ol. Onlar senin kardeşin."
"Ben ebem mi dedim?"
"Ney bu ebelerle zorun? Yoksa ebemi olacaksın?"
"Ya Sinan bir git işine. Hadi hayırlı yolculuk. Bir şey olursa ara."
"Tamam hayatım, ben de seni öpüyorum. Ay, evet ya ben de seni çok seviyorum. Hadi bay bay." dedim ve telefonu kapatıp masanın üstüne koydum.
"İşte, başımın belası. Tatlı bela!" dedim Rüya'ya bakıp. "Sevgilin mi?" dedi. "Yok, Ali ya. Çok şeker çocuk, pislik herifi on yedi on sekiz senedir tanıyorum."
"Şeker çocuk ve pislik herif aynı kişiler mi?"
"Evet hayatım. Aynı kişiler. Ali bazen piç olur bazen Şeker Kız Candy."
"Baya alemsin Sinan!" Defne şimdi burada olsa 'Sana mı alem?' derdi...
"Sağ ol." dedim ve gülümsedim. "Sinan, bir sevgilin var mı?"
"Var... Dı. Artık yok, neden?"
"Bilmem, sordum. Ayrıldınız değil mi?"
"He, evet. Ayrıldı, ben istemedim o istedi."
"Anladım. Otobüs, kalkar birazdan. Gidelim istersen?" dedi. "Gidelim." dedim ve önden gidişini izledim.
Hayatımda kendimi hiç şu an olduğu kadar yanlız hissetmemiştim. Sanki yanımda kimse yok gibi. Ben bir balonun içindeyim ve o balona kimse giremiyor. Defne girmeyi başarmıştı, ama o çıkmayı tercih etti...
Yanımda uyuyan bir kız vardı. Daha önce -Ceren dışında- hiç bir kız benim yanımda uyumamıştı. Bir ilki başardın Rüya...
Acaba, Defne o Barış denen gerzeği cidden seviyor mu? Beni onun için mi terk etti?
Ona bir sürpriz hazırlıyordum. Doğum günü için, yakında Defne doğacaktı ama ben yanında değildim. Hayatımda kendimi hiç bu kadar darda hissetmemiştim...
Ben ölsem, kim ağlar? Ersin, Ali, Tolga, Damla, Ceren. Defne? Ağlar mıydı? Bilmem, bence ağlamaz. Yüzüme beni sevmediğini haykırdı, ağlarsa beni hala seviyordur demek olur. Üf, canım sıkıldı.
Saate baktım, 00:43. Ersin daha uyumamıştır belki. Mesaj attım.
Sinan: Uyudun mu gevşek?
Ersin: Hayır. Ne var?
Sinan: Ne oldu lan? Neden soğuksun bana?
Ersin: Benimle ilişkin yokmuş, öyle söyledin grupta.
Sinan: Ersin, kardeşim. Mal mısın? Manyak çocuk. İşi ciddiye alma, seni yanlışlıkla bir kere öpmüş olmam sana aşık olduğum anlamına gelmez.
Ersin: Yanlışlıkla? Pardon?
Sinan: Alkollüydük mal. Ayık değildik.
Ersin: Tamam Sinan, ilk sorunun cevabı. Evet, uyuyorum yazma!
Ersin aşırı gereksiz trip atar. (Yazar Ersin'i kendine benzetti bu konuda. Ben de ota boka trip trip jsndmskc) Bu da o triplerden birisidir diye düşündüm ve gözlerimi kapattım.
Oha lan, Ersin'i öpmüştüm ben! ...
***
Gay olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu. Osjxsjxsc. Bi aralar gay hikayeleri okuyordum, oradan aklımda kaldı. Baya özentiyim, Sinan olmasa bile birisini gay yapacağım, söz soxjskjxd.
Hadi hadi, bir günde iki uzun bölüm yine iyisiniz. İyi okumalar canlarım. 😚
