4. Bölüm

35 6 0
                                    

Odadan beraber çıktıktan sonra okul bahçesinde yemekhaneye doğru ilerliyordum Burak ve kuyruğunu gördüğümde bize doğru geldiklerini gördüm Yankı'yı hemen arkama alıp yürümeye devam ettim üçü önümüzde durduğunda tüm yemekhanede olan öğrenciler bize bakıyordu Burak bağırarak "bak sen çifte kumrulara" diyince sinirlerim hatsafaya ulaştı

Sizi rezil etmenin zamanı geldi!

Beynimde yankılanan sesle başım döndü ve gözüm karardı

***

"Nasıl söyleyeceğiz Yankı'yı Burağın kaçırdığını" bu ses dayıma aitti "neden söyleyeceğiz ki, Arafı ne ilgilendiriyor" Teyzemin söyledikleriyle sinirlerime hakim olamadım, ama ne söyleyeceklerini merak ettiğim için sustum "Eflin sana bir şey söyleyeceğim." dedi ne demek istediğini anladım Yankı'ya aşık olduğumu söyleyecek "söyle abi"
"Araf Yankı'yı seviyor Ona Aşık!"
"onun yanında da böyle şeyler söyleme yoksa cinnet geçirir"
Dayım haklıydı cinnet geçirirdim ve Pogi'yi başlarına yıkardım
"ne demek Yankı' ya aşık abi daha dün geldi Araf ne ara aşık oldu" söylediklerinde teyzem de haklıydı aslında dayım benim anlattıklarımı teyzeme anlattı ve teyzem "şimdi anladım bence normal, ikisinde birbirini seviyor aynı odada kalmalılar ki Araf Yankı'yı koruyabilsin" yavaşça gözlerimi açtım "Dayı" dedim "efendim Araf" Yankı'nın sesini duyamamak beni endişelendirmişti "Yankı nerde?" dedim içimdeki endişe büyüdü ve taşma derecesine geldi "şimdi söyleyeceğim ama korkma, endişelenme" söyledikleriyle birlikte endişem kat be kat artmıştı ama söylemesi için sakin kalmalıyım "söyle" dedim "Yankı'yı Burak kaçırdı" söyledikleriyle beynimden vurulmuşa döndüm ve içimi bir yoğunluk kapladı "ne demek Burak kaçırdı siz neredeydiniz Dayı"

Dayım mahçup bir ifadeyle "geldiğimizde yoklardı" dedi aklıma gelen şeyle dayıma döndüm ve "Dayı düşünce okuma gücümü nasıl kullanırım" dedim dayım şaşkın bir ifade ile bana bakıp "neden soruyorsun" dedi "orasını karıştırma söylermisin lütfen artık sabrımın son demindeyim" dedim dayım "şimdi beni zihninde canlandır ve aklımı okuduğunu hisset" dedi söylediklerini uyguladığımda

Yankı'yı nereye kaçırdığını öğrenmek istiyorsan yemekhaneye git ve öğrencilere sor!

Zihnimde yankılanan sesle gözlerim fal taşı gibi açıldı kolumdaki serumu çekip çıkardım ve çıkışa yöneldim arkamdan teyzemin ismimi haykırışlarına kulak asmadan yemekhaneye girdim Bana bakan bir kişiyi çevirip" Burak Yankı'yı nereye götürdü" derdemez zihnini okudum

Ormanlık alanda ama söylersem Burak yaşatmaz beni

"bilmiyorum" dedi "siktir" dedim ve Orman' a yol aldım

***

Ormanlık alanda Yankı'nın, haykırışları duyabiliyordum sessiz bir biçimde Burağın kuyruklarında birini çalılıkların Arasına çekip bayılttım şimdi ise Burak Yankı'ya işkence ediyordu Yankı' ya bir tokat attığında Yankı yere düşüp ağlamaya başladı tam bir daha vuracakken bir taş alıp kafasına attım kafasından kanlar akarken kuyruğu bana doğru koşmaya başlamıştı "Emre dikkatli ol" dedi isminin Emre olduğunu öğrendiğim çocuk bana yumruk salladı ama başımı eğip kurtuldum arkasına geçip dirseğimle beline vurdum arkamdan Burak taş attı ama taş Emre'nin kafasına denk geldi Emreye yumruk geçirdikten sonra Burak koşmaya başladı yerdeki sopayı alıp arkama sakladım yumruğu savurduğu esnada sopayla eline vurdum sopa dikenli olduğu için dikenleri elini kesmişti kanlar içinde kalan şizofrene tek yumruk vurdum ve bayıldı koşarak Yankı'nın yanına gittim ellerini çözüp kucağıma aldım

***

Hastane yatağında yatan Yankı'ya üzgün bir bakış attım ben buraya geldiğimden beni kızın başı sürekli belaya giriyordu "Araf" düşüncelerden sıyrılıp Yankı'nın kızaran yüzüne baktım mavi gözleri solmuştu "Yankı iyimisin" bana acı çeker gibi bakıp "evet" dedi

***

Hastaneden çıktık ve odamızdayız
Yankı tekrar göğüsümde uyuyordu bu gece sırf onu izlemiştim sevdiğim kadını...

PogiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin