Pogi

17. Bölüm

"söyle artık şu isimi" diyen dayıma bir bakış attım" Işık " dedim.
Dayım beni başı ile onaylayıp telefondan birisini aradı.

Yankı bana dönüp" nasıl biri anlatabilir misin?"ona şaşkınca baktığımda gözlerinde beklenti vardı" kuzen anlamalısın ki nasıl biri olduğunu bilelim eğer bizim kimliğimizi açığa çıkarırsa Dünya'yı yok etmekten başka çaremiz kalmaz".

Başımla onaylandıktan sonra konuştum" beyaz saçları açık mavi gözleri keskin yüz hatları bulunan biri " Yankı'ya bakıp" Yankı kadar olmasa'da güzel bir kız.
Bir ara ona tutulmuştum ona sevdiğimi söyledim ama o benimle ilgili çok kötü bilgiler paylaştı ve beni rezil etti, benim'de sevgim köreldi.
Ama şimdi ne oldu acaba Yağız ve Semra'ya beni sordu."

Fehmi kıkırdamaya başlayınca yüzümü ona çevirdim" belki pişman olmuştur seni sevdiğini söylemek istiyordur "dedi ve bir kahkaha patlattı" hop, yavaş gel Fehmi, onu benden kimse alamaz." Yankı bu sözleri sarf ettikten sonra yerine geçti dayım geldi" telefon numarasını biliyormusun "dedi başımla onaylandıktan telefonumu cebimden çıkartıp dayıma gösterdim" tamam şimdi onu ara ve buluşmak için plan yap "dedi telefonumdan Işığı tuşlayıp kulağıma götürdüm telefon daha ilk çalışta açıldı" Araf neredesin sen? " sinirle soluyup" belki de senden uzak durmaya çalışıyorumdur Işık, bence son yaptığından sonra normal ha ne dersin? " söylediklerim onu üzmüştü" tamam Araf özür dilerim ama sana ihtiyacım var "dedi sesi kötü geliyordu" ne konuda " dedim" bana biri musallat oldu ve senden başka gidecek yerim yok "dedi sinirle" annen, baban ne güne duruyor kızım"
"onlara eğer söylersem beni öldürürler lütfen yardım et" sıkkınlıkla oflayıp dayıma baktım başıyla onaylamamı söylüyordu "pekala okulun karşısında bir restorant var oraya gel" sevinçle gülüp "teşekkür ederim Araf" dedi telefonu kapatıp dayıma baktım "ya dayı nerden sardın sen bana bu belayı" dayım gülüp" belki biraz merak etmişimdir "dedi" e iyi tamam o zaman sana ayarlayalım Işığı ne dersin? "dayım ciddileşip" saçmala Araf hadi gidin Dünya'ya hazırlık yapmanıza gerek yok Yağız ve Semra sizi karşılayacak "dedi.

***

Portal'dan geçtiğimizde Yağız ve Semra'nın evlerinin önündeydi kapıyı çalıp beklemeye başladım kapı açıldı ve Semra beni görünce boynuma atıldı" Araf hoşgeldin "dedi.

Arkamdakileri gösterdim Fehmi'yi gösterip" kuzenim "dedim yüzümü Yankı'ya çevirip" sevgilim "dedim Semra memnun olmuşcasına Yankı'ya şefkatle bakıp" demek sen oğlumun sevgilisisin" dedi.
Alya'yı gösterip "Alya bir vampir, ama zararı yok bizden" dedim Semra tedirgin olsa da kabullendi
Denize bir bakış atıp yanıma gelmesini söyledim en arkada duruyordu "Deniz kuzenimin sevgilisi" dedim

İçeride geçtikten sonra Yağız geldi onunla da bir tanışma faslı geçirdikten sonra ailecek derin bir sohbete daldık.

Telefonum çalınca gülerek telefona baktım ama gördüğüm isim yüzümdeki ifadeyi bozdu "efendim Işık" dedim "ben yola çıkıyorum Araf hadi sende çık birbirinizi bekletmeyelim" oflayıp "ben yarın buluşuruz sanmıştım" gülerek "sabrım yok Araf seni görmek için sabırsızlanıyorum" dedi bu sefer bağırarak "neden bir daha rezil etmen içinmi!" dedim salondaki herkes bana bakarken telefondaki isimi gösterdim Fehmi isimi görünce güler yüzü soldu "Araf lütfen geçmişi unutalım. Tamam hatam çok büyük ama pişmanım." dedi "tamam çıkıyorum yola" sevinçle güldü telefonu kapattıktan sonra olanları anlattım "kuzen sen, Alya, ve Yankı gelecek Deniz'in burada kalması lazım onun için tehlikeli" dedim beni başıyla onaylandıktan sonra Alya yanıma gelip "Araf bu bir tuzak olabilir tetikte olmalısın ve gücünü asla açığa çıkartmamalısın" dedi söylediklerini onayladım "sende sakın kimseye saldırma biliyorum vampirler kan içer ama ya-" sözümü tamamlayamadım çünkü Alya konuştu "ben melezim yani normal yemek yiyebiliyorum sıkıntı yok" dedi onaylayıp restoranta doğru yol aldık

Restorantta Işığı gördüğümde etrafa bakıyordu "kuzen siz üçünüz bizim yakınlarımızda bir masaya oturun eğer yanımda sizi görürse panik yapar" onaylandığında ilk Restoranta ben girdim Işık beni görünce ayağa kalktı mavi gözleri parladı yanına gidierken omzuma çarpıp geçen kuzenime bir bakış attım "yavaş olun be!" diyen Işığa baktım sonra kuzenime döndüm sabır dilenir gibi bir hali vardı onun bu haline kıkırdayıp Işığa doğru yürüdüm Yanına geldiğimde boynuma sarıldı gözüm Yankı'ya kaydı kısık gözlerle Işığa baktığını gördüm bende samimi görünmek için sarıldım ama hemen uzaklaştırıp sandalyeyi çekip oturdum Işık'ta karşıma geçtiğinde "söyle neden çağırdın" dedim bana o kadar derin bakıyordu ki etkilenmemek elde değildi "seni sevdiğimi söylemek için Araf" dedi sinirle bağırıp masaya bir yumruk geçirdim "dalga mı geçiyorsun benimle Işık seni seviyorum dediğim zaman aklın neredeydi" dedim masa ikiye ayrılırken gözüm hala Işıktaydı bana korku ile bakıyordu "o zaman başkasını seviyordum ama beni aldattı" dedi sinirim git gide büyüyordu ve içimde volkan patlıyordu "o zaman benden ne istiyorsun" dedim bana gülerek bakıp ayağa kalktı yanıma gelip beni ayağa kaldırdı "seni" dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı