Pogi

19. Bölüm

"Böyle bir şeyi yapmaya nasıl cesaret edebilirler canlarına mı susadı bu Dünyalılar" diyen dayıma baktım "zamanı değil dayı hemen hastaneye gitmemiz lazım Fehmi ve Yankı vuruldu" dedim dayım şok ifade ile bana bakarken

"Dünya'ya savaş açıyoruz" dedi ona sinirle bakıp "saçmalama dayı böyle bir şey yapamazsın onlar bizden 2 kişiyi yaraladı ama ben onlardan en az 10 can aldım." dedim sinirle sarf ettiğim sözler onu hiç etkilemedi

***

Yankı'nın yanındaydım "Daha iyimisin?" dedim bana yorgun solmuş mavi gözleri ile bana baktı "evet" dedi ve güldü "Ben bir Fehmi'ye bakıp geleyim" bana bakıp "onun için çok endişeleniyorsun değil mi?" ona güler yüzle bakıp "o benim kuzenim tabikide endişeleniyorum" güler yüzle karşılık verip "tamam" dedi.

Kapıyı tıklatıp "Kuzen müsaitmisin" dedim içeriden Fehmi'nin gür sesi yükseldi "Evet" kapıyı yavaşça açıp içeri girdim ve koltuğa oturdum "ben sizi yalnız bırakayım" diyen Deniz'e bakıp "kalsaydın özel şeyler konuşamayacağız durumunu merak ettiğim için geldim" dedim "olsun erkek erkeğe konuşun" dedi başımı aşağı yukarı salladım Deniz odadan çıkınca Fehmi'ye baktım "daha iyimisin, biliyorum benim yüzümden başına çok büyük belalar açtım bundan dolayı kendimden gurur duymuyorum ama sana bela olmak istememiştim özü-" 

sözümü tamamlayamadım "ağzından böyle şeyler çıkmasın Kuzen sen buraya geldiğinden beri ben çok Mutluyum emin ol Deniz ile Sevgili olduğumdan bu yana hiç bu kadar Mutlu olmadım" dedi ona şefkatle bakıp "Dünyada kendimi her zaman için soyutladım ve nereden baksan hiç arkadaşım olmadı en fazla 5 arkadaşım oldu ama sahte dostluk ama buraya geldiğimden beri gerçek dostluk ne demek şimdi anladım. Biz seninle dosttan öteyiz Kuzeniz kan bağımız var. Her ne kadar inkar etsen'de ben senin başına çok fazla bela açtım bunun için çok Özür dilerim."

Bana şefkatle bakıp "hiç önemli değil Kuzen bir daha olsa bir daha yaparım."

***

1 hafta sonra

Yatakta yatan Yankı'ya yüzümü buruşturarak baktım çünkü çok deli yatıyordu ve uyurken beni yataktan atmıştı ,bunu acaba neden daha önce yapmadı diye kendime sorarken, yatakta yüz üstü döndü telefonum aniden çalınca hemen sesini kıstım arayan kişiye baktım "Kuzenim" yazıyordu sesim kısık bir şekilde cevapladım "Alo"

"Kuzen neredesin"dedi yüzümü buruşturup" Nerede olabilirim?"dedim "her neyse hadi yemekhaneye gelin yemekler dağıtılıyor " dedi Yankı'ya bakıp "tamam Yankı'yı uyandırıp geleceğim "dedim "tamam" dedi ve telefonu kapattı .

Yataktan kalkıp yavaş adımlarla Yankı'nın yanına geldim "Yankı hadi kalk yemekhaneye çağırıyorlar "dedim ama yerinden kıpırdamadı bu sefer işaret parmağım ile dürtüp "kalk hadi Yankı, bak tek giderim "dedim kıpırdandı Mavi gözlerini kırpıştırıp bana baktı "Ben aç değilim sen git ye yemeğini " dedi başımla onaylayıp Fehmi'ye Yankı'nın gelmeyeceğini bildiren bir mesaj attım .

Ceketimi giyinip aynada son kez kendimi süzdüm "Ben gidiyorum, sende geleceğin zaman beni ararsın" Dedim kafasını kaldırıp bana baktı sonra homurdanarak başını yastığa geri gömdü gülerek baktım. Kapıyı açıp çıktım asansörün önünde durdum. 

Kafama sert bir darbe inince gözlerim karardı ve düşüp bayıldım .

***

Kafam zonkluyordu gözlerimi kırpıştırarak açtım ellerim bağlıydı.

Karşımda Burağın kuyruğunu gördüm sinirle "bir bitmediniz lan illa seni de mi öldüreyim , Emreyi erittim ,Burağın boğazını erittim şimdi senin nereni eriteyim "gülerek suratıma bir yumruk geçirdi " Benim adım Ender şimdi sen benim hiç bir yerimi eritmeyeceksin ama ben senin her yerini çürüteceğim " gülerek yüzümü yüzüne yaklaştırdım "Yanan bir bedene dokunamayacağını biliyormuydun Ender " dedim.