Hafta içi okula gidiyorum derslerim çok iyi fakat her hafta sonu bu olayla karşı karşıya kalıyorum. Seviyor diyorum ya oğlunu nasıl seviyorsa beni de öyle seviyor. Ne yaşadığımı bilmiyorum, anlamını bilmiyorum. Henüz kötü ve kötülükle tanışmamış olduğundan çocuk Feyza bunu iyiye yoruyor. Gece oluyor, uykumdan pijamam indirilirken uyanıyorum. İç çamaşırımın içinde bana dokunan iğrenç bir el hissediyorum. Vücudumun her yerine izini bırakıyor o el. Kaçamıyorum, fiziksel olarak canım yanıyor. Yaşım büyüdükçe anlıyorum bir şeylerin ters gittiğini doğru bir şey olmadığını. Özellikle yalnızken ve hatta çocukların yanında bana dokunması. Çünkü annem, babam ve eşi asla bir şey görmüyor. Onlardan birinin yaklaştığını anlayınca, en küçük bir sesi fark ettiğinde hemen geri durup sanki melek oluyor. Bir anda tavırları bakışları değişiyor biz ne oynuyoruz diye kontrol ediyormuş gibi duruyor. Çok tedirginim artık. Susuyorum da bir taraftan çünkü sır denildi. O zamandan geliyor netlik olmayan içinde bir kargaşa yaratan durumun netliğini görene kadar sessiz kalma zorundalığı. Onlar bizdeyken veya biz onlardayken salonda durmak istiyorum ama azar yiyorum. "Git, sen de çocuklar gibi oyna, ne laf dinliyorsun!" Anlatamıyorum canımın yandığını, o sapığın beni rahat bırakmadığını. Neden sessiz çığlıklarımı duymuyorsunuz? Artık fark etmeden tamamen içime kapanıyordum. Hani her sınıfta sessiz, derslere katılmayan, parmak kaldıramayan, tahtaya çıkamayan bir çocuk olur ya işte ben de onlardan biri oluyordum. Bütün erkeklerin rahatsız edici hareketleri olduğunu düşünüyordum ve hepsinden fark etmeden nefret etmeye başlıyordum. Yaş fark etmeksizin 5 yaşındaki veya 55 yaşındaki, hepsi aynıydı benim için. Kardeşim ve babam da buna dahil. Müthiş bir öfke ve nefret büyüyordu içimde. İlk olarak okuldaki arkadaşlarıma yansıdı bu tavrım hepsini tersliyor, hepsine kötü davranıyordum. Ama bunu istemsiz yapıyordum içimden bu geliyordu buna engel olamıyordum. O kadar umurumda değildi ki bozulup darılmaları çünkü benim canım hem fiziksel hem ruhsal daha çok yanıyordu. Küçük ama kocaman Feyza kaçabildiği kadar kaçmaya çalışıyordu Meşter'den, ne mümkün. Bilmem kaç kilo bacak kadar boyuyla koskoca adama nasıl karşı koyabilir? Birkaç yılım daha onun iğrenç ellerinde heba oldu. Artık sadece dokunmakla kalmıyor vücudumda dudaklarını gezdirmeye, zorla öpmeye çalışıyordu her yerimi. 11 yaşıma geldim, 5. sınıfa başladım. Farklı bir eve taşındık. Önceki evimizden biraz daha büyüktü ve iki balkonu vardı. İlk defa balkonu olan bir evde oturuyorduk. Yine bir hafta sonuydu. Evde sadece ikimiz vardık. Annemle Haine pazara gitmiş babam çalışıyor, Muhammet ve Berkan da sokakta maç yapıyordu. Bilgisayarın başına geçtim o salondayken uzak durayım diye. Geldi ve masanın yanındaki koltuğa oturdu, bana yaptığı sapıklıkları ve bundan ne kadar zevk aldığını mutlu olduğunu anlattı. Fakat artık ondan kaçmamdan rahatsız olduğunu söyledi pişkin bir yüzle. Eğer ondan kaçmayıp bana dokunmasına izin verirsem bana para vereceğini söyledi. Çok sinirlendim bir anda elimdeki klavyeyi fırlatıp "Seni annemlere söyleyeceğim, yeter!" dedim. Bir anda kendine çok güvenir bir şekilde koltuğa yayıldı "İstediğini söyle, herkes her şeyi biliyor." dedi ve gitti. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sanki bedenim cayır cayır yanıyor acısı ruhuma da işliyordu. Film şeridi gibi bütün ihtimaller gözümün önünden geçti. Ben gitmek istemedikçe annemin zorla beni onlara götürmesi, salondan kovmaları, Meşter'den borç adıyla para almaları derken inandım, doğruyu söylüyordu yoksa nasıl bu kadar rahat olabilirdi her şey? Feyza şimdi daha da yalnız, kin ve nefret dolu. Maddi durumumuz iyi değildi bu da umurumda değildi. İlk olarak ev telefonu faturası yüksek geldi daha sonra ceplerinden para ve sigara çalmaya başladım, ne diyorlarsa ne istiyorlarsa hep tersini yaptım. Onların benden istediği doğru olduğunu bildiğim şey bile sırf onların isteği diye artık yanlış geliyordu. Bunu çoğu zaman istemsiz yapıyordum. İçimdeki o nefret izin vermiyordu aile olduğumuza inanmama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elveda Çocuk
Não FicçãoBurada anlatılanlar tamamen hayatımı anlatmaktadır, kurgu yoktur. Çocuklukta maruz kalınan psikolojik olarak etki yaratacak olayları içermektedir. Sizin için ağır olduğunu, etkileneceğinizi düşünüyorsanız okumamalısınız. Son olarak ''Hayat h...