Kısa bir açıklama yapayım~ Soyadları değiştirmeyeceğim. Yani Jung Jaehyun, Na Jaehyun olmayacak~ kafanız karışmasın-3-
-yaş 6-
"Jaemin-ah, sadece bir oyuncak." dedi Jeno Jaemin'i kollarından tutmaya çalışarak. "Önemli değil."
Jaemin öfke saçan gözlerini önündeki gevşek gevşek gülümseyen çocuktan bir türlü çekmiyordu.Ah bir Jeno kolunu bıraksa üstüne atlayacaktı da Jeno arkadaşının huyunu bildiğinden iki kolunuda sıkı sıkı tutuyordu sinirden köpüren çocuğun.
"O oyuncağı sana ben hediye ettim! Kırdığı gibi hesabını da verecek!" dedi Jaemin tıslarcasına. Jeno onu sakinleştirmek için tekrar konuşmaya başlayacağı sırada çocuk "Hediyen de senin gibi pasaklının tekiydi Jaemin." dedi alayla "Jeno onu ortadan kaldırdığım için bana teşekkür etmek istiyordur eminim ki."
Jaemin iyiden iyiye çıldırmaya başkamıştı kaşı seyiriyor dişleri kaşınıyordu ki artık kollarını tutan ince parmakların varlığının Jeno çocuğun üstüne atlayıp onu yere düşürünce kaybolduğunu fark etti.
İki çocuk parkın kumlarında boğuşurken Jaemin Jeno'ya destek için harekete geçmişti bile.
.
."Siz beni delirtmek mi istiyorsunuz?" diye çemkirdi Doyoung onu sessice dinleyen ikiliye.
"Önce kıskanç sevgilim şimdi de gerizekalı erkek kardeşim mi işten kovulmama sebep oluyor?""Hyung, özür dilerim." dedi Jeno mahçup bir fısıltıyla. Abisinin kovulmasına sebep olmak istememişti.
"Kapa çeneni Lee Jeno!" diye çemkirdi Doyoung tekrardan. "Yoksa yemin ederim evden dışarı adım atamadığından emin olurum."
Jeno sessizleşirken işbirlikçisi Jaemin dudaklarını kemiriyordu."Peki sen niye hali hazırda alevlenen olan kavgayı körüklüyorsun Na Jaemin?" diye sordu Doyoung, sakin olmaya çalışıyordu ama kasılan çenesinden zorlandığı ortadaydı.
Jaemin omuz silkip ayaklarına bakarak "Bana piç dedi." diye fısıldadı.
Doyoung histerik bir kahkaha atıp şakaklarını ovuşturdu."Kaç yaşınızdasınız siz, 6 mı?" diye sordu inanamaz gözlerle.
İkili aynı anda omuz silkince Doyoung başını olumsuz anlamda salladı.
"Gerçi doğru ya" dedi "O zaman da sizi milletin çocuğunun yakasından zor koparıyorduk."Jeno kısaca Jaemin'e bakınca göz göze gelen ikili bakışlarını hızlıca birbirlerinden kaçırdılar.
Doyoung sinirle onları clubın deposunda yalnız bırakmadan önce "Bir daha böyle bir olay yaşanırsa Jaehyun'un bilgilendiğinden emin olurum Jaemin." dedi "Anladın mı beni?"Jaemin sonlara doğru sesi daha da yükselen hyungunu başıyla yavaşça onayladı ve Doyoung kapıdan çıkıp gidene kadar da kafasını yerden kaldırmadı.
"Söylemez merak etme." dedi Jeno kısa bir sessizliğin ardından. Ters çevirdiği boş bir bira kasasının üzerinde oturuyordu. Jaemin ise ondan 7 adım kadar uzakta duvara dayanmıştı, elleri ise cebindeydi.
"Söylerse Jaehyun hyunga tekrar barmen olarak çalışmaya başladığını da açık etmiş olur. Kendi götünü kurtarmayı tercih edecektir."
Jaemin başını yerden kaldırıp hali hazırda ona bakan Jeno'ya çevirdi yüzünü. Jeno'nun gözünün hemen altında bir morluk oluşmaya başlamıştı ve üst dudağının kenarı patlamıştı.
Jaemin huysuzca "Niye adama yumruk attın ki sanki?" diye sordu, Jeno'nun yüzü bu izler ile kirleniyordu.
Jeno tek kaşını kaldırıp anlamazca baktı "Çünkü sana piç dedi." dedi bariz bir şeyi açıklar havada.
![](https://img.wattpad.com/cover/223421410-288-k234003.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||When You Call My Name|| [Nomin /Jaeno]
Fanfiction[Tamamlandı] Onlar sadece arkadaşlardı, playboy. Her gece başka birisi ile olan ama en küçük boşlukta birbirlerine koşan. Birbirlerinin tadını bilen, dokunuşlarını isteyen, kalplerini deli gibi çarptıran arkadaşlar. "Sen bana sadece arkadaş olduğum...