Neler yaptınız? Umarım haftanız ve gününüz iyi geçmiştir. Bu bölüm ise bir kaç dakikanızı güzel geçirmeniz için yardımcı olabilir umarım~ Yorum yapmayı unutmayın, okumaya bayılıyorum ~Keyifli okumalar~
Akşamüstüydü, yatakta uzanıyorlar ve en sevdikleri şarkılardan oluşmuş bir müzik listesini dinliyorlardı. Jaemin yatağa sırt üstü uzanmışken Jeno ise onun karnına koymuştu başını. İkisi de tavana bakıyor ve şu anki anın tatlı gerçekliğini yaşıyorlardı.
"Neden bilmiyorum ama çok nostaljik hissettiriyor." dedi Jaemin anın büyüsünü bozmayacak kadar sakin bir sesle.
Jeno kıkırdayarak "Bana da, sanırım müzik mağazasından aşırdığımız o radyo ile şarkılar dinlediğimiz anlara çok benziyor." dedi.
Jaemin aklına dolan anılar ile kocaman bir kahkaka attı. "Sırf o adamı bir daha görmemek için okula giden yolu nasıl da uzatmıştık."
Jeno onaylar bir ses çıkarıp "Bir de o yetmiyormuş gibi seni kedileri severek evimin önüne alıştırıyorsun diye azarlayan bir kadının evinin camlarına çamur fırlattığın için tekrar yol değiştirmiştik."
"Öyle bir olay mı olmuştu?" diye sordu Jaemin, aslında oldukça net hatırlıyordu her şeyi.
"Sen kötü bir çocuktun Jaemin, ailen bu yüzden Noel'de sana hep çorap veriyordu."
Jaemin ağzı bir karış açık doğruldu Jeno'nun da kafası kucağına düşmüştü. "Kaç yıl Noel Baba'nın benden nefret ettiğini düşündüm biliyor musun? Abime hep istediği şeyler gelirdi, bana ise kırmızı ve yeşil renkli iki çift çorap." dedi Jaemin somurtarak "Zaten diğer çifti hep sana veriyordum."
"Ben senin ne kadar şımarık olduğunu hiç umursamıyordum ama." dedi Jeno, gözlerindeki tatlı bakışlarla Jaemin'in yüzünü izliyordu. "Sen benim için hep mükemmele en yakın olandın."
Jaemin izlendiğini fark edince utanarak gözlerini kaçırdı ve elinin tersi ile ağzını kapattı. "Mükemmel olan sendin." dedi boğukça "Herkes tarafından sevilen hep sendin, çok tatlıydın, akıllı, uslu..."
"Ama senin dışında kimsenin beni fark etmesini istemedim." dedi Jeno daha sonra doğrularak Jaemin'in yüz hizasında geldi ve alınlarını birleştirdi. Mavi ve siyah saçlar birbirine karışmıştı.
"Senin dışında kimseye ihtiyacım yoktu benim, hala da öyle."
Jaemin elini ağzından çekip Jeno'nun yatağın üzerindeki elinin üzerine koydu.
"Hayatımın her saniyesi o kadar seninle dolmuş ki senin olmayacağın bir an düşünemiyorum bile Jeno-yah." dedi daha sonra Jeno'nun dudaklarına yaklaşıp küçücük bir öpücük kondurdu.
"İstediğimi de hiç sanmıyorum, her anım daha da senle dolsa ne kadar mutlu olurdum hayal bile edemiyorum."
Jeno gülümseyip "Korkutucu veya saplantılı görünmek istemiyorum ama" dedi ve Jaemin'in yanağını öpüp geri çekildi, bu hareket genç adamın yanaklarını hemen kızartmıştı gerçi Jeno'nun da kızarma konusunda Jaemin'den aşağı kalır bir yanı yoktu. "Senin yanından bir saniye bile ayrılmak gibi bir düşüncem yok."
Jaemin omuz silkerek dudaklarını ısırdı ve "İstediğini yap, sen olduğun sürece sıkıntı yok. Seni algılayabileceğimden de çok seviyorum çünkü" dedi utanarak.
Jeno gözleri dolu dolu sevgilisine baktı, onun kendisini kabul etmesi hala gerçek gibi gelmiyordu. Ama gerçekti işte, Jaemin ona izin veriyordu, onu kabul ediyordu, onu seviyordu.
"Ağlama bebeğim, ağlaman için söylemedim." diye söylendi Jaemin ve genç adamı kalçasından destekleyerek kucağına oturttu. Jeno akmak için birbirleri ile bir yarışa girmiş olan göz yaşlarını elleriyle kurulamaya çalışsa da faydasızdı, akıyorlardı işte çok mutluydu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||When You Call My Name|| [Nomin /Jaeno]
Fanfic[Tamamlandı] Onlar sadece arkadaşlardı, playboy. Her gece başka birisi ile olan ama en küçük boşlukta birbirlerine koşan. Birbirlerinin tadını bilen, dokunuşlarını isteyen, kalplerini deli gibi çarptıran arkadaşlar. "Sen bana sadece arkadaş olduğum...