14.BÖLÜM 🌸

7.6K 257 107
                                    

-Kuzey-

Nasıl bir yüzsüzdü bu kadın böyle? Ben ona güvenmiştim onun yaptığı beni resmen çılgına çevirmişti. Bana nasıl ihanet edebilirdi? Ama şimdi hakkı var çok iyi oynamıştı ben bile anlayamamıştım herkesi masum kız rollerine inandırmıştı. Evden nasıl çıktığımı bilmiyordum. Gözümü kapattığım her an onu duvara yasladığımda gözlerindeki korkuyu görüyordum. Kendimi şirkete attığımda bir an da koskoca bir sessizlik olmuştu. Dedikodu yapmadan duramıyorlardı. Son kata geldiğimde sinirle odamın kapısını açtım ve kendimi masamın önündeki koltuklardan birine attım. Gözlerim karşıdaki Hayal'in odasına gittiğinde oturduğum gibi hızla ayağa kalkarak oraya girdim. Masasında duran her şeyi yerle bir ettim ama bu sinirimi geçirmeye yetmemişti. Odama döndüğümde kendimi işime vermeye çalıştım.

Öğle molası zamanını geçmiştik ama benim sinirim hala geçmemişti. Kendimi çizimlerime vermiştim, belki unuturum diye ama olmuyordu. Gözlerimin önünden bana olan yalancı gülüşleri gitmiyordu. Kafamı ellerimin arasına alarak bağırdım.

"Of neden yaptın neden?" kendimi bitmiş gibi hissediyordum. Ben ona güvenmiştim, yıllar sonra tam kalbimi açacağım sırada yine sırtımdan bıçaklanmıştım. Odamın kapısının açılmasıyla düşüncelerimi bir kenara savurup gelen kişiye baktım.

"Ne işin var senin burada?" ne kadar yüzsüzdü bu kadın böyle? Hızlıca ayağa kalktım. Aramızda sadece masa vardı. Ellerini masaya dayadı ve biraz eğildi.

"Kendimi açıklamaya geldim en azından beni kötü biri olarak görmeyin diye." hala kendimi açıklayacağım diyor. "Ben asla yemek yediği kaba tükürecek bir insan değilim." bunları söyledikten sonra dudaklarını büktü. Gözlerim birkaç saniye dudaklarına gitse de kendimi hızlıca toparladım ve odaklanmaya çalıştım. Dediği şey beni güldürmüştü. Kafamı arkaya yatırarak kahkaha attım.

"Bunları yapmadığını mı iddia ediyorsun? Lan kamera kayıtları var kamera kayıtları." sinirlerim iyice tepeme çıkıyordu. "Ben böyle bir şey yapmadım. Oyuna getirildim. Küb-" devam etmesine izin vermeden hızlı adımlarla yanına gittim ve bileğinden tutarak kendime çevirdim. Yoksa başkalarını suçlayıp onların günahına girecekti.

"Dün gece altımdayken zevk aldın mı peki? Tabii ben orospuluğunu yaptığın o patronun kadar zevk verememişimdir belki sana." ben daha ne olduğunu anlamadan oda da yüzünde patlayan tokadın sesi duyulmuştu.

"Size açıklama yapmam bile değmezsiniz, ama emin olun çok pişman olacaksınız." bir şey dememe izin vermeden geldiği gibi hızlıca çıktı odadan. Birkaç saniyelik afallamam geçtiğinde masanın üzerindeki elime geçen bardağı yere attım. Çok sinirliydim çok öfkeliydim. Sabahtan beri üzerimde olan agresiflik kendini daha da çok ortaya çıkarmıştı. O gideli ne kadar oldu bilmiyordum ama kapının açılmasıyla bağırdım.

"Ne var ne?" gelen kişi Kerem'di. "Abi ne oluyor? Duvarlarda yalıtım olmasa sesin tüm binayı yıkacak." ellerimi saçlarımdan geçirdim ve kendi koltuğuma oturdum. O da karşıma oturduğunda bir süre ikimizde konuşmamıştık. Odayı sadece benim hızlı nefes alış-veriş seslerim dolduruyordu. Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde masanın altındaki çekmecemden sıkıldığımda içtiğim içkimi çıkardım. Orada yedek de durması iyiydi. Birkaç güne kadar sadece Hayal'in hayalini kafamdan atmak için içerken şimdi onun bana yaptıklarını unutmak için içiyordum.

"Hayal'in böyle bir şey yaptığını düşünmüyorum abi." gözlerimi şaşkınlıkla Kerem'e çevirdim. Bunun düşünceye bağlı olan bölümü bitmişti. Elimizde kanıt vardı, kadın dosyayı alıyordu kasadan işte.

"Kerem ne saçmalıyorsun Allah aşkına? Elimizde kamera kayıtları var. Sen de gördün hatta bana sen attın o kayıtları sabah." parmaklarımı alnımda gezdirerek baş ağrımı geçirmeye çalışıyordum ama pek de işe yaradığı söylenemezdi. "Tamam abi sen de haklısın ama başka şeyler de var." ellerimi masaya koyup sandalyede dikleştim.

BENİM PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin