Frost (Loki/Okuyucu)

When the Question is Asked

Bir sonraki gözlerini açışında yataktasın.

Kendi yatağında değilsin. Kendi odanda olmadığına da eminsin, çünkü şimdiye dek içinde kaldığın hiçbir odanın tavanı altından örülmüş gibi görünmüyordu.

Ve ağzında şekerli bir tat var.

Olanları kafanda dönüp dolaştırmayı bitirdiğinde cesaretini toplar toplamaz yatakta doğruluyorsun, acı yok, nefeslerin artık kırık bir boruya üfler gibi çıkmıyor, ikiye kırılıyormuş gibi hissetmiyorsun.

Etrafına bakıyorsun, altın örgüler sadece tavanda yok, duvarların her santimi başağın her parlak tonuyla kaplanmış, yerde ise pürüzsüz, ayna kadar yansıtıcı bir zemin var, onlara pek dikkat edemiyorsun çünkü pencereyi gördün, pencerenin dışındaki dünyayı gördün ve gördüğün anda kalbin durdu, nefesin boğazında dondu, çünkü pencerenin dışındaki dünya senin dünyan değil, dünyanda değilsin.

Neredesin?

Ne yaptığını daha kendin bilmeden yataktan çıktın ve pencereye yürüyorsun bile. Neredesin?

Biliyorsun, aslında biliyorsun, ama perdenin kalanını aralaman gerek, sen görmelisin, o dünyayı aralamalı ve-

İpek kadar yumuşak kumaşı ellerinle kavrıyorsun ve gözlerini pencenin dışındaki dünyadan ayıramadan perdeyi tamamen aralıyorsun.

Çok güzel.

Bir başka dünya karşında, ve çok, çok güzel.

*

Küçüklüğünde masallar duymuştun. Masal yaratıkları, uçan atlar, gökyüzünden diğer bütün dünyaların görünebildiği diyarlar, dev kuleler, yere dokunmaya gerek duymadan gök yüzünde durabilen adalar, binlerce metre ileride görebildiğin deniz ve üzerinde bir köprü, olduğun yerden bile bütün gökkuşağı renklerini seçebildiğin, bir orduyu taşıyabilecek kadar geniş köprü: Bifrost.

Gökkuşağı köprüsü.

Ne hissettiğini bilmiyorsun, şaşkınlık mı? Hayranlık mı? Korku mu? Endişe, neşe, bunların hiç birini seçemiyorsun, düşüncelerin öyle bir yumak ki kafanın içindeki hiçbir kelimeyi seçemiyorsun. Kalbine de aynı yumak oturmuş, ağzın hafifçe aralanmış bir şekilde hem masal, hem de gerçek olan diyarı izliyorsun.

Asgard.

Bu altından odanın penceresinden gördüğün diyarın Asgard olduğuna eminsin.

Ve ağzında şekerli bir tat var.

Ne tadı olduğunu şimdi anlıyorsun ve o anda kalbin sıkışıyor.

Elma tadı.

*

Ya bir masalı yaşıyorsun ya da Loki seni duvara fırlattığında beyin sarsıntısı da geçirdin ve şu an halüsinasyon görüyorsun.

(Ya da aylardır hayal görüyorsun, belki ana karakterin hayatının hayal olduğu ve gerçeklikle paralel felaketler yaşadığı filmlerdeki gibi birazdan gözlerini açacaksın ve kaçmak için bu koca mitolojiyi kafanda canlandırdığın o ana uyanacaksın.)

(Giderek daha paranoyaklaştığını düşünüyorsun, ama hey, başka diyardasın. )

(Büyük ihtimalle uzayda yaşayan ilk insan da sensin.)

(tanrım.)

*

Sen hala gökyüzünde uçan yaratıkları izlerken odanın kapısı açılıyor, daha oraya bakmadan kim olduğunu biliyorsun.