The Dark Mark

12.2K 1K 1.4K
                                    

İçinden bir ses, bir iskandinav tanrısıyla yan yana film izlemekte olduğunu çığlık çığlığa bağırıyor.

Thor'u izliyorsunuz, seni de Loki ile gerçekten tanıştıran evren bu, orada, genç bir prens ve tahta çıkmaya hazırlanmış kardeşine gülümsüyor. 

İlk defa ekrandaki sana o kadar şey ifade etmiyor, çünkü senin yanıbaşında duruyor, savaş kıyafetleri, derinin ekşi kokusunu duyacağın kadar gerçek ve gözleri zehrini hissedebileceğin kadar zeki. 

Yeşillerinin, ekranda Thor göründükçe kısıldığını görebiliyorsun, Thor, Loki ve Savaşçı Üçlü, Jotunheim'i ziyarete gidiyorlar ve Thor, Loki'ye "yerini bil, kardeşim." diyor.

Bu cümleyle senin içinde birşeyler soğuyor, her duyduğunda kızdın, şimdi bir daha o yılan gibi öfke midende kıvrılıyor. 

Yanındaki Loki'nin senin hissettiğinden daha kızgın olduğunu biliyorsun. İfadesi donmuş, gözleri kararmış. 

Öfkesinin enerjisi sanki havaya dağılmış ve sen onu soluyorsun.

"Gerçekler mi?"diye fısıldıyorsun, ekrandaki Loki buz devinin dokunuşunun kolunu yakmadığını farkedip donduğu anda. İkiniz de gözlerinizi ayıramıyorsunuz ve Loki'nin eli yavaş yavaş mavi oluyor, yüzünde acı dolu bir şaşkınlık var, bir canavara, bir masala bakıyor sanki.

"Sus."diyor Loki ama zaten senin daha fazla konuşmaya niyetin yok. İskandinav tanrısının sesi karanlık çıkıyor, mitolojide okuduğun Odin'in kuzgunları gibi ve ekrandaki anlatılanların en azından bu kısmının gerçek olduğunu biliyorsun.

Thor dünyaya sürgün ediliyor, Loki bir canavar olduğunu öğreniyor.

"Başından beri söyleyebilirdin, neden söylemedin?!" 

Ağlamak üzeresin, daha önce seni bunu izlemek etkiledi ama yanında, Loki'nin her bağırışında keskin nefesler alan biri var ve her seferinde senin kalbin acıyor, acıyor çünkü bu gerçek, onun acısı gerçek. 

"Seni gerçeklerden korumak istedim."

Sağından gelen kahkahayla irkiliyorsun.

Hayatında duyduğun en neşesiz, en boş kahkaha bu. Bu kadar boşluğa böylesine alaylı bir tonu ancak o sığdırabilirdi. Gözünü ekrandan tamamen ayırıp ona dönüyorsun ve onun kaskatı durduğunu farkediyorsun, ve o gözlerini ekrandaki taklidine dikmiş, dudaklarını birleştirmiş, hafif çatık kaşlar ve yanan gözlerle izliyor. 

Destroyer adındaki devasa ölüm makinesini Thor'un üzerine sürdüğünde, yanındaki Loki gözlerini kapatıyor.

Thor ölüyor, diriliyor.

Odin Loki'nin düşmesine izin veriyor.

Film bittiğinde konuşmaya korkuyorsun.

Ekranda isimler çıkıyor, yapımcılar, oyuncular, prodüserler, ışık yönetmeni, Loki'ye bunların hiçbirşey ifade etmemesi gerek ama gözlerini ayırmıyor. 

Dizlerinde birleştirdiğin ellerine indiriyorsun gözlerini, içinden uzun süre ona bakmak geliyor ama utanma duygun sana engel oluyor.

"Beni böyle mi görüyorlar?" 

Başını kaldırıyorsun ve yeşillerle gözgöze geliyorsun. Sana bakıyor, bakışları temkinli, soru dolu ve anlayamadığın bir karanlık gerilerinde geziyor.

Bu filmi izlediğinde Loki'yi nasıl gördüğünü hatırlıyorsun. Loki ihanete uğramış, bir babanın eş dağıtılmamış emeğinden en az olanın nasibini almış, bir prens olmasına rağmen kralın da etkisiyle bir prensten daha düşük muamele görmüş, beş bin yıldır babası tarafından yalan söylenmiş.

Frost (Loki/Okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin