03.00 AM

pt.9

         Karşıdan gelen araba Alvin'in olmalıydı. Eğer değilse yanmıştım. Araba yaklaştı, yaklaştı ve yanımda durdu. İçerideki Alvin'di. Alvin beni kurtarmıştı! Biri beni kurtarmıştı. Alvin seslenince irkildim:

''Böyle bakıp duracak mısın bana ?''

 Bilemiyorum, dedim titreyen sesimle.

''Hadi atla, gidelim buralardan.'' 

 Gidelim buralardann! dedim bağırarak.

        Ön koltuğa geçtim. Bir yandan da arkamı kontrol ediyordum. Yakalanmak istemezdik. O sırada Alvin:

''Bu üstündeki elbise de ne ?'' dedi.

    Tanrım, bu gelinliği vermişti bana. İğrenç ötesi hissediyordum normalde ama Alvin'i görünce tamamen unutmuştum!

O giydirdi, dedim aklıma ilk gelen cümleyle.

''Aman Tanrım! Ne iğrenç bir gelinlik bu böyle. Sen daha iyilerine layıksın. Arka koltukta bir sürü kıyafet var, birazdan duracağım. İstersen değiştirirsin.'' dedi Alvin. 

''Teşekkür ederim'', dedim utanarak.

''Teşekkür etmene gerek yok, dedi. Hepsi senin için.'' diye fısıldadı.

      Biraz ileride ağaçlık alanda durmuştuk. Arka tarafın kapısını açtım ve oradaki üç çantadan birini açtım.

''Aman Tanrım Alvinn! Bunlar benim en sevdiğim kıyafetlerden!'' dedim sevinçle. Gülümsedi. Onun bir tebessümü 8 milyar insanın kahkahasına bedeldi. Üstüme bir hoodie ile kot pantolon geçirdim. Omuzlarıma da bir kot ceket attım. Güzel olmaya mı çalışıyordum ne ? Ön koltuğa yeniden oturdum. Camı sonuna kadar açtım. Ayaklarımı cama attım. Mutlu olmak, bağıra bağıra şarkı söylemek istiyordum.

''Alvin güzel şarkı var mı ?'' dedim.

Cd'yi attı. Seç birini dedi, göz kırptı. Liste mükemmel ötesiydi. Şarkı zevkine hayran kalmıştım resmen! Alec Benjamin'e bayılırdım ve onun şarkıları vardı. Cd'yi Alvin'e uzatarak 'If We Have Each Other'ı gösterdim.

Onu mu seçiyorsun dedi gülümseyerek. Zevkini beğendim. Zaten hep seviyordum. Ardından devam ederek:

''Dünya mükemmel bir yer değil,

Ama o kadar da kötü değil.''

''Belki Dünya'yı sevseydin mükemmel olurdu Britney...'' dedi. Çok duygusal konuşuyordu. Ben de devam ettirdim:

''Dünya'nın bazı yönleri mükemmel, çünkü içinde sen varsın...'' dedim ben de.

(...)

|~Alvin'in Bakış Açısı~|

      Britney uyuyakalmıştı. Çok güzel uyuyordu. Huzurluydu. Eğer biraz daha onu izlersem, kaza yapacaktım ama. Sahilin en uzak kıyısına gitmeye çalışıyordum. Deniz şehrin boylu boyunca her yerindeydi. Ama gideceğimiz kıyısına kimse gelmiyordu. Kyle gelirse Britney'i ona vermezdim. Britney'e zarar vermesine izin vermezdim. Kyle'yle ilgili hiçbir şeye izin vermezdim. Britney'den ne kadar uzak kalmaya zorlandıysam, o da benden ve etrafımdan bu kadar uzak olacaktı. Gerekirse gidecekti buradan. İstemiyordum onu etrafımda. Arabayı sürmeye devam ettim. Yaklaşık beş dakika kadar sonra kalmak istediğim yere gelmiştik.

"Britney..." dedim. Bebeğini zorla uyandıran bir anne gibi.

"Britney geldik."

"Eğer kalkmazsan ben taşırım seni, ona göre!"

"Taşısana..." dedi fısıldayarak.

"Sen istedin koca bebek."

"Ben koca bebek miyim ?" dedi mızmızlanarak.

"Sen benim koca bebeğimsin," dedim. "Sadece benim."

"Ben senin koca bebeğinim, diye tekrarladı. "Sadece senin..."