pt.10

16 7 1
                                    

|~Alvin'in Bakış Açısı~|
   Arabadan indim. Yavaş adımlarla Britney'in kapısına doğru yürümeye başladım. Eskiden de böyleydik biz. Eskisi gibi olmak istiyordum. Britney'in kapısını açtım. Yavaşça kaldırdım. Zarar görmesini istemiyordum. En ufak zararı bile istemiyordum. Denizin kenarına doğru yürümeye başladım. Çok hafifti. Hiçbir şey yemiyor muydu ? O derece zayıftı.

"Zayıf mıyım ?" diye fısıldadı.

"Çok zayıfsın" dedim fısıldayarak.

"Değilim" dedi bağırarak.

"Sakin ol, Britney özür dilerim."

"Özür dileme" dedi titreyen sesiyle.

"Neden ?" dedim üzgün sesimle.

"Çünkü ben öyle istiyorum yetmez mi ?" dedi derin bakan gözleriyle.

"Yeter" dedim herşeyi unutarak.

    Kuma bıraktım sakince onu. Onla yan yana olmak ayrıydı. Onla bişey yapmak ayrıydı. O ayrıydı. O başkaydı. Gözleri başkaydı. Herşeyi başkaydı. "Gözleri gözlerime değse" diye düşündüm bir an. Düşüncelerden kurtulsam iyi olacaktı. Güneş batmıştı ve çadırı kurmamıştım hâlâ.

"Britney.." dedim normal ses tonuyla.

"Efendim" dedi yumuşak ses tonuyla.

"Burada bekler misin ?" dedim.

"Beklerim" dedi.

     İlk seferde arabadan ancak birkaç eşyayı getirebildim. İki sefer gitmem gerekti bu yüzden. Tüm eşyaları getirdiğimde ise etraf karanlık olmaya başlamıştı.
"Ateş yakalım mı Britney ? İster misin ?" dedim şefkatle.

"Olur, dedi yakalım."

"Odunları yanıma getirebilir misiniz Britney Hanım, hep yan gelip yatıyorsunuz ?" dedim gülerek.

"Getireyim Alvin Bey. Yan gelip yatmıyorum ben bi kere!" dedi şakayla karışık sinirle.

   Bir kahkaha patlattım. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. Cebimden çakmak çıkarıp Britney'in getirdiği odunları tutuştururken, "marshmallow seversin" dedim en duygusal sesimle.

"Çok severim, dedi. Var mı ?"

"Var, dedim. En sevdiğinden!"

"Oleeeeeeeeeeeeeeeey" diye bağırmaya başladı.

"Teşekkür ederim Alvin! dedi. Herşey için..."

"Rica ederim, dedim. Herşey için..."

   Ateşi yakmıştık. Çadırı da kurmuştuk. Herşey hazırdı. Marshmallow'ları çıkarıp, çöp şişe sapladım.

"Alın Britney Hanım! Bu arada çok şıktınız gelinlikle!" dedim neşeyle.

"Ne demezsin!" dedi somurtarak.

"Noldu, dedim. Sadece şaka yapmıştım. Kırıldın mı ?"

"Hayır, dedi net bir sesle. Ben zaten kırgındım..."

"Noldu Britney ?" dedim kızgın bir sesle.

"Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, dedi ağlamaklı bir sesle. Seni hatırlayamıyorum...

"Hatırlayacaksın, dedim ağlamaklı bir sesle. Eminim!"

"Emin misin ?" dedi.

"Hem de hiç olmadığım kadar eminim..." dedim derin derin.

(...)

    Yerde uzanıp, gökyüzüne bakarken yanıma yattı...

"Daha ne kadar beni kurtaracaksın, diye mırıldandı." Uykuluydu, ne dediğinin farkında değildi. Ben de kendimde değildim.

"Sen aklımdan çıkana kadar seni kurtaracağım..." dedim kendimden emin bir şekilde.






Öpüldünüz muaahh <33







03.00 AMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin