Yavaşça dudaklarına yaklaşırken kalbim yerinden çıkacakçasına çarpıyordu. Neden bütün yakışıklı adamlar kötü olmak zorunda? Sizin karşınıza hiç yakışıklı ve iyi kalpli biri çıktı mı? Benim karşıma hep yakışıklı ama kötü adamlar çıktı. Ya bir gün onlardan birine aşık olursam? Kalbimin bu kadar hızlı atması normal mı?
Korkudan dudaklarımızı bir birine bile değdirmemiştim. Dudaklarımızın kenarı azıcık bir birlerine değiyordu. Yavaşça ayrılıp gözlerimi açtım.
JK: ilk defa benimle öpüştüğün için bir şey demiyorum. Ama akşamda bir az önceki gibi öpersen çocuğu ölmüş bil. Anlaşılan sana öpüşme dersi vermem gerekiyor. Bak öyle değil böyle öpeceksin!
Belimi daha sıkı tutup kafasını hızla yaklaştırınca hemen bağırdım.
Y/N: n'olur yapma!
JK: şimdi seni bırakıyorum ama akşamda yine şimdiki gibi naz yaparsan....
Y/N: tamam tamam. Akşama.... naz yapmayacağım.
JK: iyi şimdi otur! Bende gidip şu baş belası küçük şeytanı bulayım.
Y/N: J-Jungkook....
Arkasına dönüp bana baktı.
Y/N: şey.... biz... yani Mia ve benim elbiselerimiz bir az... kirlenmiş de... acaba giyinecek bir şeyler....
JK: ah doğru arkadaşlarımın önünde bunlarla çıkmanız saçma olurdu... ben sonra elbise göndereceğim.
Y/N: b-birde... Mia.... kardeşini çok özlüyor.
JK: bundan bana ne?
Y/N: ne demek bana ne sen ayırdın onları! Ne olur bir kerecik bir birlerini görseler?!
JK: ama bende bir birlerini görmelerini istemiyorum!
Y/N: senin 4 yaşındaki çocukla ne alıp veremediğin var?! Daha çocuk o! Ailesini özlüyor!
JK: kapa çeneni sinirlerimi bozma!
Odadan çıktığında sinirle yatağa oturdum.
JUNGKOOK'un anlatımı
Odadan çıkıp salona indim. Televizyonun karşısında ağızı açık bir şekilde duran bir küçük şeytan vardı. Sanki ilk defa televizyon görüyormuş gibiydi.Mia: abla peki ordaki şeyler bizide görebiliyormu?
Soo Young bıkkın bir şekilde cevap verdi.
SY: hee görüyor! Salak!
Mia: onlara dokunursam kızarlarmı?
SY: aman sakın dokunma bir de televizyonu temizlemekle uğraşmayayım.
Mia: neden ordakiler bize benzemiyor?
SY: çizgifilm o çünkü! Ay bıktım!
Sırıtıp durduğum yerden kıpırdayıp salona girdim.
JK: ne oluyor burda?
SY: Jungkook n'olur al götür şu çocuğu deminden beri 15 dakikada bin tane soru sordu al götür.
Mia: neden beni sevmiyorsunuz?
SY: seni niye sevecekmişiz? Ay sorduğu soruya bak!
Mia: Y/N abla hep derdiki insanlar kıskandıkları insanları sevmezlermiş sen beni kıskanıyorsun! Y/N ablamıda kıskanıyorsun!
SY: sizin neyinizi kıskanıyım ben yer cücesi!
Mia: biz senden daha güzeliz diye!
SY: bana bak...
JK: tamam yeter Soo Young! Küçücük çocukla yarışmaya çalışıyorsun farkındaysan!
SY: çocuk mu? Bunun neresi çocuk bir şey söylüyorsun o lafın altında kalmamak için ağızına geleni söylüyor! Bunda bir şeyler ters gitmiş problemi var bu çocuğun.
Mia: sendede beyin problemi var doktora görünmeni tavsiye ediyorum.
Sırıtıp yere eğildim ve kollarımı açtım.
JK: gel seni odaya götüreyim.
Mia: ama orda Y/N ablamla oyun oynayamıyoruz çok küçük orası.
Kucağıma alıp ayağa kalktım. Sevimliydi ama kimseyi sevmek istemiyorum çünkü kaybetmekten korkuyorum.
Mia: beni Zoe'nin yanına götürebilir misin?
JK: o kim?
Mia: kardeşim...
JK: tamam götürürüm...
Mia: oley!! Hadi Y/N ablamıda götürelim o da çok özlemiştir Zoe'yi!
JK: götürürüm ama bir şartla... Y/N ablan benim dediklerimi yaparsa kardeşini görebilirsin.
Mia: ne isteyeceksin ki? Seni öpmesini mi?
SY: NE?!! Jungkook ne diyor bu?!
Mia: Jungkook oppa bizim odamıza gelip Y/N ablaya onu öpmesini istedi!
SY: Jungkook!
JK: sana ne oluyor be?! Git temizliğini yap! Mia Y/N'den isteyeceğim seni ilgilendirmez. O biliyor ne istediğimi.
Yukarı çıkıp Mia'yı yani küçük şeytanı odaya götürdüm ve kapıyı kilitleyip evden çıktım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adsız Köy/Mafya JJK/*TAMAMLANDI*
ActionKüçük ve ısız bir köydeki insanlara yardım ederken başımın belaya gireceğini hiç düşünememiştim.