09

14.1K 704 222
                                    

Y/N'in anlatımı
3 gündür Jungkook bu odaya gelmiyordu. Bize yemek getiren kadında zaten bizimle konuşmuyordu ve bana çok kötü bakıyordu. Üzerimizdekilerde çok pislenmişti ve giyecek bir şey yoktu. Mia'da üzerine yemek dökmüştü. Giyecek bir şeyler gerekiyordu.

Mia: off daha ne zamana kadar burda kalıcağız? Çok sıkıldım kardeşimi özledim.

Y/N: bilmiyorum. Kaçıcak bir delik bile olsa düşünmeden ordan kaçmaya çalışırım ama yok.

Mia: burdan gitmek istiyorum.

Mia'nın gözleri dolmaya başlayınca ne yapacağımı bilemedim. Yanına oturup onu kucağıma aldım.

Y/N: bir gün çıkacağız burdan. Merak etme tamamı?

Mia: ama ya Zoe kendine başka bir kardeş bulursa?

Y/N: Mia sen Zoe'nin tek kardeşisin. Ve hepte öyle kalıcaksınız. Zoe senin ikizin.

Mia: Zoe buraya gelemez mi? Biz gidemiyorsak o gelsin.

Y/N: kardeşinin hayatını tehlikeye atamayız.

Mia: söyleyelim o abiye beni kardeşime götürsün.

Y/N: tamam konuşucağım ben.

Bir kaç saat sonra yine o kadın yemek getirmişti. Belki Jungkook'tan korktuğu için benimle konuşmuyordur. Tam çıkacakken ona seslendim.

Y/N: şey pardon! Bizim giyinecek şeylere ihtiyacımız varda. Üzerimizdekiler bir az kirlenmiş.

Neden böyle sinirli baktığını anlayamadım sanırsın canını istedim.

Y/N: en azından üzerimizdekileri yıkasak?

Bu kızın dili mi yok yoksa konuşmak mı istemiyor? Kapının önünden Jungkook geçerken bizi görmüştü ve odaya girdi.

JK: ne oluyor burada? Çık dışarı.

Kız gözlerini devirip sinirli bir şekilde bana baktı sonrada odadan çıkıp kapıyı kapattı.

JK: bakalım sevgili rölünü yapabiliyor musun?

Belimden tutup kendine çekti. Ne yapacağımı bilemedim.

JK: hadi öp beni.

Y/N: y-yok artık! Birde çocuğun önünde?!

JK: ha çocuk olmasa öpeceksin yani?

Y/N: hayır öpmem!

JK: dediklerimi yapmazsan sizi öldüreceğimi hatırlatmama gerek yok her halde?

Yüzümü yatakta oturmuş Mia'ya döndürdüm masum masum bakıyordu.

Y/N: çocuğun önünde öpemem dedim!

JK: ama ben öperim.

Dudağıma yaklaşınca bende geriye çekildim.

JK: onların önündede böyle yaparsan çok kötü olur.

Y/N: seni sevdiğimi inanmaları için öpmem mi gerekiyor? Söylesem yeterli.

JK: değil! Daha inandırıcı olması için öpmek zorundasın! A yoksa ilk öpücüğün mü?

Y/N: hayır değil ama seni öpmek istemiyorum!

JK: küçük şeytan sen çık bakalım odadan.

Mia: neden? Ayrıca benim adım Mia!

JK: çık dışarı dedim! Aşaya in orda bir az televizyon izlersin. Bizim küçük bir işimiz varda.

Mia: ama ben onu nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum ki.

JK: aşadaki kadına söyle sana açar! Çık şimdi!

Mia yavaşça odadan çıkarken gözlerim dolmuştu. Ağlamayacaktım ama gözlerim bir an doldu işte. Ellerini belime daha çok sıkılaştırınca yüzüne baktım.

JK: ee hala öpmeni bekliyorum.

Y/N: başka bir şey istesen olmaz mı?

JK: yalnız çoğu kadınlar bu dudakları öpebilmek için sıraya giriyorlar. Bir birleri ile yarışıyorlar.

Y/N: bende bundan iğreniyorum ya.

JK: bana bak ölmek istemiyorsan arkadaşlarım senin benim sevgilim olduğuna inandırmamız gerekiyor. Onları inandırmak için de önce kendimiz inanmalıyız.

Y/N: ben inanmak istemiyorum!

JK: cesaretine hayran kaldım. Ama fazla cesaret başına dert açacak. O yüzden uzatma öp!

Başka çarem yoktu mecburdum...

Adsız Köy/Mafya JJK/*TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin