Smut var dikkatenize. Rahatsız oluyorsanız bölümün sonunu okumayıp direk diğer bölüme geçiniz efenim.
Birde şu altta ki küçük yıldıza da basarsanız çok memnun olcam😙25.04 2019
Jimin
Jungkook'un işe göndermiş ve evi temizlemiştim. Birkaç saate işim bitince de biraz oturup televizyon izlemiştim. Telefonum çalmaya başlayınca önümde ki sehpadan telefonumu alıp arayana baktım. Taehyungın ismini görmemle istemsizce gülümsedim.
"Taehyung~ nasılsın!"
Taehyung ile çocukluğumuzdan beri tanışıyorduk. Onun ailesi kazada ölünce yurda konulmuş ve bir süre hiçbir şekilde görüşememiştik.
Sonrasında da öz annem tarafından terk edildikten sonra onunla -şansımıza- aynı yetimhaneda kalmıştık. Fakat o birkaç sene sonrasında bir aile tarafından evlat edinilmişti. Ve ben onsekizime kadar tek kalmıştım yine. Fakat sonra onsekizime geldiğimde ikimiz de aynı okula gitmek için yine çok ders çalışmış ve okul bahanesi ile ayrı evlere çıkmıştık. O gün bugündür hala birlikteyiz."İyiyim Jimin-shi~ Bugün müsaitsen bir yerlere gidelim mi diyecektim."
"Çok iyi olur aslında parkta buluşup öyle gideriz gene."
İkimizde anlaşıp telefonları kapatınca odaya gidip üstümü değiştirdim ve evden çıktım. Taehyung ile buluşup gideceğimiz yeri kararlaştırmış ve akşama kadar gezmiştik. Zaten birkaç haftadır onun işleri yüzünden buluşamamış ve birbirimizi çok özlemiştik. Ve haliyle bir sürü dedikodu da birikmişti. O yüzden akşama kalmıştık.
Jungkook'un gelme saatine yakın ayrılıp eve dönmüştüm. Kısa bir duş alıp mutfağa girip akşam yemeği hazırlamaya başladım. Bir saat içinde kapı sesini duyunca mutfaktan Jungkook'a seslendim.
"Jungkook-ah geldin mi aşkım!"
Yaklaşan adım seslerini duyduktan sonra, gene belime sardığı kolları ve omzuma başını koyan eşime baktım. Gözlerini kapamış ve dinleniyordu. Gülümseyip şakağına öpücüp kondurdu. Yorgunca gülümsemiş ve memnun mırıltılar çıkardı.
"Hadi üstünü değiş aşkım. Yemek nerdeyse hazır."
Beni başını sallayarak onaylamış ve ayrılmadan önce yanağıma uzun bir öpücük kondurup odamıza gitmişti. Ben de o gelene kadar masayı kurmuş ve yemekleri koymuştum. Jungkook da gelince sohbet ederek sakince yemeğimizi yemiştik.
2 gün sonra Jungkook'tan
Bugün hafta sonu ve Jiminle salonumuzda ki koltukta oturmuş haberleri izliyorduk. (hep film mi olucak canım) Jimin ise verilen haberler artık ilgisini çekmemiş olacak ki telefonuyla ilgileniyordu. Arada tebessüm edip baktığı şey her neyse mimikleri değişiyordu.
"Kiminle konuşuyorsun aşkım?"
"Taehyungla."
He tamam o zaman Taehyung ise sorun yok.
Tekrar televizyona dönüp haberleri dinlemiş ve artık benimde verilen haberler ilgimi çekmemeye başlamıştı. Televizyonu kapatıp Jimin'e baktım. Bu sefer oyun oynuyordu ve bu sefer de oyunda olan şeylere göre mimikleri değişiyordu. Hafif sırıtarak onu izlemeye başladım. Oyunun heyecanlı yerine gelmişti ki galiba dilini hafif dışarı çıkarmış ve kaşlarını çatmıştı. Diline gözüm kaymadı tabii ki! O minik pembe dili dolgun, dişlemekten kızaran dudaklarının da uyumu ve kışkırtıcı görüntüsü...
Oyununun bitmesi için sabırla beklemeye başladım. Çünkü biliyordum ki, eğer konsantre olduğu bir işte, onun dikkatini dağıtırsam taramalı tüfek misali söyleniyordu. Sorun o değildi, sorun bir türlü susmamasıydı...
![](https://img.wattpad.com/cover/225491712-288-k769052.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My beauty~Jikook + ???✔
FanfictionANGST DEĞİLDİR!!! TAMAMLANDI ✔️ Mutluyduk... Evet evet mutluyduk. Fakat kendi bebeğinden (!) ve bir zamanlar "ne olursa olsun seni bırakmayacağıma hastalıkta ve sağlıkta seninle olacağıma yemin ediyorum" diyen sen... Beni mahvettin... Kitabın he...