Jungkook
Evi terketmem üzerinden 4 ay geçmişti. Diğerleri beni sürekli dönmeme ikna etmeye çalışıyordu.
Ama ben gerçekten de çocuklu bir ev istemiyordum. En azından şimdilik. Çünkü gerçekten de uygun değildi durumumuz.
O gün Taehyung ile konuştuğumda onun dedikleri beni biraz ikna etmişti fakat hayır yine de dönmemiştim.Diğerlerine bana Jiminin fotoğrafları ve ya kısa bir videosu için yalvarıyordum. Çünkü.. Tanrım çok özlüyordum onu!!
(Bazı hikayelerde Allah yazınca biraz dalga geçiliyor oo imana gelmiş falan gibi. O yüzden tanrı yazdım şey etmeyin yani.) Ama onlar tabii ki de göstermiyorlardı onu bana.
Haklılardı bir yandan ama benim de haklı sebeplerim var yani!Şuan gittiğim memleketim Busanda başta bir pansiyonda kalmış yeterli para toplayınca küçük bir ev tutmuştum kendime. Sadece 1+1 olan evimde gayet iyiydim.
Özlediğim eşimin kıyafetlerinde ki kokusu nerdeyse yok gibi olmuştu artık.
Her sabah kollarımın arasında ki küçük bedenini, dağılmış sarı saçlarını ve yastığa baskı yaptıkça daha da büzüşen dolgun dudaklarını çok özlemiştim. Arada ona dönmeyi düşünmüyor değildim fakat cesaretim yoktu.Ona bıraktığım kredi kartımın süresinin dolduğunu biliyordum fakat ona artık gerek duymayacağını düşünmüştüm. Bana sürekli kart ile aldığı ürünlerin mesajları geliyordu zaten önceden.
Her neyse... anlayacağınız bir yandan sürünürken bir yandan da rahattım.
Aslında tam olarak ne bok yiyeceğimi bilmiyordum.Jimin
Bugün doktorum hastaneye çağırmıştı beni. Düzenli testler ve kontrollerimi yaptırıyordum. Ama bu sefer normaldende erken çağırmıştı beni.
Hastaneye vardığımda yine alışık olduğum küçümseyici ve iğneleyici bakışları üzerime çekmiştim. Bir kişi bile suratıma ve özellikle de karnıma bakmadan geçmiyordu.
Sonunda kata çıkıp sıram gelince doktorun odasına girmiştim.
Doktor beni görünce ayağa kalkmış ve beni selamlamıştı eğilerek. Bende olabildiğince eğilip selamladım onu.
Bana hamilelik sürecimin nasıl geçtiğini neler yaptığımı neler yediğimi falan sorduktan sonra beni ultrason için sedyeye yatırtmıştı.Kadının yüzünde öncekilere göre farklı bir yüz ifadesi vardı. Sanki... şaşkın, endişeli ve çok azda mutluluk? Fazla sorgulamadım ve karnımı açıp jelin soğuk hissiyatı ile titremiştim. Aleti nazikçe karnıma bastırıp karnımda dolandırmış ve ekrana dikkat kesilmişti. Bende bebeklerimi ekrandan izlerken gülümsüyordum. Gerçektende büyümüştü üç bebeğimde.
Dur bir dakika- üç bebek?! (Supraayz)
Yanlış gördüm herhalde diye düşünmüştüm. Doktor birkaç ultrason resmini çekmiş ve karnımı silmişti. Sonra yerine geçmişti. Kalkmama yanında ki stajyer hemşire yardım etmişti. Sedyede otururken kadının bir şey söylemesi için yüzünü gözlüyordum.
"Bir sorun mu var acaba?"
Kadın gözlüklerini çıkarmış ve bana bakmıştı.
"Aslında evet var fakat hem iyi hem kötü."
Yutkunup endişeyle ne diyeceğini beklemiştim.
"Öncelikle ikizleri gayet sağlıklı."
Doktorun bu sözüyle az önce ki üçüncü bebek düşüncem silinmiş ve rahatlamıştım.
"Fakat sizi aslında başka bir şey için çağırmıştım. Sabah sizin testlerinizi kontrol ederken ultrason resminde bir şeyi farkettim. Başta kist olabileceğini düşündüm. Tam emin olmak için de sizi çağırdım."
Ben masumca başımı sallarken yutkundum.
"Görüntüleri birkaç kez daha kontrol etmiş ve önceki ultrason resimlerini diğer uzman doktorlarımıza da gösterdim."
"Y-yani?"
"Yani.. üçüncü bir bebeğinizde var bay Jeon." (dırırırım)
Azcık farklı bişiler yaptık bu bölümde pek içime sinmedi fakat.
Destekleriniz için çok teşekkür ederim ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My beauty~Jikook + ???✔
FanfictionANGST DEĞİLDİR!!! TAMAMLANDI ✔️ Mutluyduk... Evet evet mutluyduk. Fakat kendi bebeğinden (!) ve bir zamanlar "ne olursa olsun seni bırakmayacağıma hastalıkta ve sağlıkta seninle olacağıma yemin ediyorum" diyen sen... Beni mahvettin... Kitabın he...