ANGST DEĞİLDİR!!!
TAMAMLANDI ✔️
Mutluyduk...
Evet evet mutluyduk. Fakat kendi bebeğinden (!) ve bir zamanlar "ne olursa olsun seni bırakmayacağıma hastalıkta ve sağlıkta seninle olacağıma yemin ediyorum" diyen sen...
Beni mahvettin...
Kitabın he...
Eve gitmeden önce markete uğrayıp birkaç şey aldım. Marketin birkaç sokak aşağısında ki kıyafet mağazasından da Jimin'e bir şeyler aldım. Sıraya girip beklerken mağazanın bebek bölümü gözüme çarpmıştı. Bebeklerime bu zamana kadar hiçbir şey almadığımı fark etmiştim.
Girdiğim sıradan çıkıp bebek bölümüne ilerledim. Gözüme bu sefer ikiz giysileri takılmıştı. Hevesle onlardan da alıp sepete koydum. Yu Jin'e çok sevimli elbiseler ve etek aldım. Min Jaeye de birkaç ay sonra da giyebileceği tarzda şeyler alıp sıraya geri girdim. Elimdekileri ödeyip eve mutlulukla yürüdüm. Kapıya gelince anahtarımı unuttuğumu fark etmiştim. Oflayıp çocuklar uyuyordur diye kapıyı tıkladım. Jimin kucağında kızımızla kapıyı açmıştı. Gülümsedim kocaman.
"Selaam."
"Bunlar ne Jungkook?"
"Size ufak tefek şeyler ve market eksikleri. Ve.. birazcık da hediye. "
"Hediye mi?"
Sesi sevinçli çıkmıştı. Gülümseyerek baktım ona. Bir elimde ki kıyafet torbalarını koltuğun üstüne koydum. Diğer elimde ki meyve sebzeleri mutfağa götürüp geri geldim. Jimin torbalara merakla bakıyordu. Kucağından kızımızı aldım.
"Hadi aç."
Heyecanla paketleri açmaya başladı. Eline ikizlere aldığım giysileri gelmişti.
"İnanmıyorum ~!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin hayranlıkla giysileri incelerken kucağımda ki Yu Jin'e baktı.
"Ama bunlar benim prensime ve prensesime çok güzel oluur~"
Aegyo lu konuşmasıyla güldüm.
"Beğendin mi?"
"Hemde çoook. Teşekkür ederiz babasıı."
Gülümseyerek izledim Jimin'i.
"Kendi hediyeni de aç hadi."
Elinde ki giysileri bırakıp kendi giysilerinin olduğu paketi açtı. Ona, onu sevimli gösterecek şeyler almıştım. Jimin, paketleri açtığında ki tepkilerini dikkatlice izledim. Hayranlıkla aldıklarıma baktı.
"Çok güzel ~" aegyo lu konuştuğuna göre evet beğenmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin elindekileri bırakıp ayağa kalktı ve kızımıza dikkat ederek bana sarıldı. Ani sarılmasıyla şaşırmıştım.
"Çok teşekkür ederim."
"N-ne demek."
Çaktırmadan kokumu içine çekmiş ve ayrılmıştı.
"Ben şunları makineye atıyım bi sonra yemek hazırlayayım."
Başımı sallayıp gülümsedim yine.
Jimin kıyafetlerle banyoya gidince bende kızımla koltuğa oturup, onu sevdim biraz. Üstümde hala haftaların ve belki de ayların verdiği yorgunluk duruyordu.
Kızımı göğsüme yatırıp kollarımı ona sardım ve başımı geriye yasladım. Göğsümde ki sidikli kızımın poposuna hafif hafif tempolu vuruyordum. Evde ki sessizlik ve kollarım arasında ki bebeğim ile huzurlu hissetmiş ve gözlerimi kapatmıştım. Ortamın verdiği o güzel huzurla uyuyakalmıştık kızımla.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
