My beauty~Jikook + ???✔

⑲️

Jungkook

İşte ki ilk günüm şansıma biraz yoğundu. Öğlen Jimin'in araması ile yorgunluğumu unutmuştum ama. Fakat birkaç saat sonra arayan Jimin ile öğlen ki Jimin aynı değildi. Sanki... yine benden nefret ederken ki hali gibi konuşmuştu. Bugün temizlik yapacağını söylemişti belki yorulmuştu bilmiyorum fakat tuhaf hissetmiştim.

Akşam eve dönerken markete uğrayıp bebeklere bez ve Jimin'in istediği bıçak için mutfak eşyaları olan bölüme gelmiştim. Ne tür bir büyük bıçak istediğini bilemediğim için farklı boyda olan ama yine de büyük sayılabilecek iki bıçak ve Jimin ile belki bu gece bir film izleriz diye birkaç atıştırmalık da alıp marketten çıktım.

Eve geldiğimde anahtarla içeri girdim. Bezleri yere bırakıp poşetleri mutfağa götürdüm. Ben atıştırmalıkları yerleştirirken Jimin gelmişti.

"Gelmişsin."

Arkamı dönüp gülümsedim.

"Evet. İstediğin bıçaktan da aldım ama ne boyda istediğini bilemediğim için iki farklı boyda aldım."

Ona aldığım bıçakları uzattım. Jimin bıçakları inceledi. Hafif sırıttı bide?

"Demek iki tane. Daha iyi."

"Bebeklere bezde aldım. Gece film izleriz belki diye de birkaç şey aldım. Tabii istersen?"

"Geceye sağ çıkarsan tabii neden olmasın."

Dediği şeyle kanım donmuştu resmen. Bu neydi şimdi? Arkamı şaşkınca döndüğüm sırada Jimin'in elinde ki iki bıçakla bana nefretle baktığını gördüm.

"J-jimin?"

"Bebeklerime ve kendime verdiğim sözlerimi tutacağım şimdi."

"N-ne sözü Jimin? Ne yapıyorsun bırak şu bıçakları da konuşalım ha?"

"Senin gibi bir katille konuşacak hiçbir şeyim yok."

Katil?
Hayır... hayır yine olmaz.

Jimin bana doğru ani hareketle gelip bıçakları saplamaya çalışırken son anda iki bileğini de tutmuştum.

"Jimin napıyorsun sen!"

Jimin sinirden dönmüş gözleriyle hala bana nefretle bakıyordu. Debelenip bıçakları bana sokmaya çalışıyordu. Ve gerçekten de eskisine göre baya güçlenmişti.

"J-jimin yalvarırım dur!"

Tezgahla Jimin arasında kaldığımda onu zapdetmek daha da güçlenmişti. Yaşlarım akıyordu artık.

"N-nolursun dur aşkım nolur!"

Jimin bağırıp bir anda karnıma bıçağı saplamıştı.

Nefesim kesilmişti bir anda. Kocaman yaptığım gözlerimle Jimin'e bakarken o hala bana aynı ifadeyle bakıyordu. O hızlı hızlı nefes alıp verirken ben zor nefes alıyordum.

"J-ji-jimin..." nefes aldıkça canımın acısı artıyordu.

"Bu oğlum içindi."

Bıçağı karnımdan bir anda çekip geri çekilmesi ile yere yığılmıştım. Elimi karnıma götürdüğümde çok fazla kanımın aktığını görmüştüm. Başımı kaldırıp Jimin'e yalvararak baktım.

"N-nolur yardım e-et..."

Gülmüştü bana. Yere çömelip bana aynı ifadeyle baktı yine.

"Seni öldürmeye çalışıyorum niye yardım ediyim ki?"