ANGST DEĞİLDİR!!!
TAMAMLANDI ✔️
Mutluyduk...
Evet evet mutluyduk. Fakat kendi bebeğinden (!) ve bir zamanlar "ne olursa olsun seni bırakmayacağıma hastalıkta ve sağlıkta seninle olacağıma yemin ediyorum" diyen sen...
Beni mahvettin...
Kitabın he...
5 gün sonra Jungkook taburcu olmuş ve evimize dönmüştük. Jungkook'u direk yatağımıza yatırdıktan sonra mutfağa girdim ve yemekler hazırladım. Namjoon ve Seokjin hyung haricinde diğerleri buradaydı ve onlarda bebeklerimizi getirmeye gitmişti. Diğerleri Jungkokun yanındaydılar. Konuştuğu şeylerde haberim yoktu tabii.
Jungkook
"Jimin hazır yokken size sormak istediklerim var aslında."
"Tabii sor?"
"Jimin bana... akıl hastanesine yattığını söyledi. Nasıl oldu o olay?"
Sonrasında bana herşeyi baştan anlatmışlardı. Jimin'in karakola gidişi, hastanede yaşadıkları (Jimin anlattı onlara sonradan ama yazmadım.), Yoongi hyung'a onu çıkarmaları için yalvarması, bebeklerin durumu ve daha beni üzen onca olay...
TH:"Sen affettin mi Jimin'i şimdi Jungkook?"
"Tabii ki de affettim. Bana uyandığımda çok özür dinlemişti ve... rüyalarımda da sürekli özür dileyip duruyordu. Uyan artık, hepimiz seni özledik falan...ayrıca ben de yaptığım bir hata yüzünden pişmandım ve ona hayvan gibi yalvarmıştım."
Yine gülmüştük. Ama bu sefer benim gülmem heyecandandı. 4 ay boyunca olan gelişmelerini çok merak ediyordum. Hoseok hyung bana videolarını göstermişti. Videoda bile o kadar büyüdüklerine inanamamıştım ama birazdan kucağımda olacaklardı miniklerim.
Odaya birazdan kucağında bebeklerimizle ve arkasında Namjoon ve Seokjin hyungın geldiği Jimin girmişti. Bebeklerimiz gerçekten de çok büyümüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En uygun bunu bulabildim. Bunu az daha küçük düşünün. ⬆️⬆️⬆️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"M-miniklerim..."
Jimin kucağıma bebeklemizi verdikten sonra ikisini de inceledim. Yu Jin beni uzun uzun incelemiş sonra da başını göğüsüme yaslamıştı. Yaşlarım akmaya başlamıştı bile. Min Jae ise parmaklarımla oynuyordu. İkisinin de kokusunu derince içime çekip öptüm. Hayatımda ki en sevdiğim kokulardan biriydi evlatlarımın kokusu. Gerçekten de çok huzur veriyordu kokuları...
"Miniklerim..."
Ben özlemimi giderirken, Jimin ve dostlarım gülümseyerek izliyorlardı.
"Ay tamam hadi herkes sofraya. Yemekler soğuyacak."
Biraz sonra sofraya oturmuştuk. Seokjin Hyung, Yu Jin'i kucağına almış, hem yemek yiyor hemde kızımla oynuyordu. Namjoon hyungın yemeğinin bittiğini görünce kalkıp önünden tabağını aldım.
"Namjoon hyung tatlı ister misin?"
Cevap gelmeyince ona baktım. Elini yanağına yaslamış Seokjin hyung ve kızımı izliyordu. Bildiğiniz gözlerinden kalpler çıkacaktı. Telefonla Namjoon hyungı aradığımda Seokjin hyungın çıkması geldi aklıma.