"Teyze gözünü seviyim, gözünün yağına ekmek banayım bu nasıl yemek!??"Yine her zamanki gibi tabağıma konulan yemeği tanımlamaya çalışıyordum.Kusmuk desen değil yemek desen hiç değil, hareket ediyor lan bu. Yemekleri koyan teyze omuz silkerek cevap verdi. Ben de kaderime boyun eğerek masalara doğru yürümeye başladım.
"Esleeeeem"
Merdivenlerden gelen sesle topuklarım üzerinde döndüm. Bizim dedikodu makinesi Hazal'ı görünce gözlerim devirmemek için zor tuttum.Kim bilir yine ne saçmalayacaktı. Şu kıza kıl oluyorum, Allah'ım ne günahım vardı da bu kızla aynı havayı soluyorum. Kız aptallıkta mastır yapmış yeminle.
"Efendim Hazalcım"
Evet iç sesim ve dış sesimin bu kadar çelişkili olmasına ben de şaşıyorum.
"Aşağıya bir aile geldi. Firuze Hanım seni çağırıyor."
Duyduklarımla farkettirmesem de şaşırmış ve az bir şey heyecanlanmıştım. Şimdi bu Firuze manyağı bizim muhteşem (!) yetimhanemizin müdiresi. İyi biri olduğunu söylersem, yalandan cehennemi boylarım herhalde. Ayrıca bu kadının benimle sorunları var cidden. Takmış bana geçen merdivenden kayarken bu benim önüme birden çıktı. Ben de hızımı alamayıp çarptım sonra salak karı bana bütün tuvaletleri yıkattı . Sorunlu işte..Ben böyle kendi kendime düşünürken Hazal'ın cırtlak sesi beni kendime getirdi.
"Esleeeem, hangi dünyadasın aşağıda seni bekliyorlar diyorum!!"
Düşüncelerimden uzaklaşıp, üzerimi düzeltmeye koyuldum. Elimdeki tepsiyi en yakındaki masaya bıraktım ve koşar adımlarla merdivenlere yöneldim. Aşağıya doğru indiğimde lobiden sesler duydum.
"Yani Eslem çok iyi tertipli düzgün bir kızdır, size sorun çıkartacak biri değil emin olun."
Yuhh devenin don lastiği biraz önce Firuze manyağı beni mi övdü benim kulaklarım yanlış mı duydu. Neyse bozuntuya vermeyelim ben de cici kız style yanlarına gidiyim.
"Firuze Hanım beni çağırmışsınız galiba" Hanım dedim lan. Cici kız style havalarına çok mu girdim acaba.
"Ah, hoşgeldin Eslem'ciğim, Pınar Hanım ve Fuat Bey de seninle görüşmeye gelmişlerdi." dedi Firuze salağı.
Gelen kişileri dikkatle inceledim. Yaklaşık 28-30 yaşlarında gösteren bir çiftti. Kadın çok şirin görünürken, adam muşmula suratıyla malak gibi bakıyordu. Ama bunlar benim kurtuluşum olacaklarsa salla gitsin diye düşündüm.
"Hoşgeldiniz" diyerek biraz önceki düşüncelerimin aksine samimi bir şekilde gülümsedim. Oscarlık oyuncuyum aslında harcanıyorum buralarda. Onlarda bana bakıp gülümsediler. Adam iki saniyelik gülümsemenin ardından somurtuk surat ifadesine geri dönünce ödüm koptu. Zaten devamlı gözlüğünün üzerinden bakıyordu ve bakışları insanı ister istemez tedirgin ediyordu.
Firuze'yle Pınar ve Fuat konuşmaya başladılar. Firuze bunların ev adresini falan aldı. İşlemleri hallettiler. Bu sırada ben de halının deseninde kaç kare olduğunu sayıyordum.
"Eslem'in kaydını özel okula aldırmak istiyoruz. Tabi Eslem de müsade ederse."
Pınar'dan gelen sesle aniden kafamı kaldırdım. WTF? Özel okul mu dedi? Okul özel? Öezl oulk? NE? Firuze bana öldürücü bakışlar atınca tamam dememin zorunlu olduğunu farkettim. Tamam şimdiki okulumun iyi olduğu söylenemez. Hatta iyi kelimesinin yanından geçemez. Ama arkadaşlarımla bir daha nasıl görüşecektim şimdi. Birden kalbime kocaman öküz oturdu. Onlar hala bir şeylerden bahsederken, ben şok ifadesinden çıkamamıştım.
"Tamam o zaman Eslem eşyalarını al da çıkalım canım."
Kafamı yavaşça salladım ve dolabımın yanına doğru gitmeye başladım. Gözüm bir yandan yakın arkadaşım olan Özge'yi arıyordu. Önümden geçen birini durdurdum.
"Özge'yi çağırır mısın bana?"
Arkadaşlarımdan ayrılacak olmak daha yeni kafama dank ediyordu. Kendimi toparlamaya çalıştım. Ben böyle olursam onlar hiç dayanamazdı.
Valizimi kaldırdım ve karşıma dolu gözlerle bakan Özge çıktı. Birden sımsıkı sardı beni.
"Laan ağlıyon mu bir de? Ezik misin kızım? Topla kendini. Böyle mi hatırlayayım sizi? Mutlu olman lazım benim gibi gevezeden kurtuluyorsunuz artık. Hadi gül bakiyim."
Ben geri çekilince o da bıraktı beni. Parmaklarımla yanaklarının iki tarafını uzattım gülümse dercesine. Ama yüzü çok komik bir ifade olunca gülmeye başladım. Ben gülünce o da güldü. İçim rahat bir şekilde gidebilirdim artık. Lobiye indim ve yakın olduğum kişilerde benimle indi. Kapının önüne gelince hepsiyle sarıldım.
"Haydi görüşürüz. Kendinize iyi bakıyorsunuz. Firuze cadısı arkadaşlarıma kötü davranma bak öğrenirsem kötü şeyler olur." diyerek müdireye baktım. Bizimkiler gülerken Firuze gözlerinden lazer ışığı çıkartmaya çalışıyordu. Son sözlerimi söyleyip yetimhaneden dışarı attım kendimi. Pınar'ın yönlendirmesiyle arabaya bindim. Ve yetimhaneye dönüp baktım. Burada mutsuzluktan ölmemek için ne şebeklikler yapardım bizimkilere.
Eveet başıma geleceklerden habersiz, yeni hayatımın peşine düşmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kobay Gördüm Sanki
HumorRüya veya gerçek...Bu iki kavramı aynı anda yaşayan, hayatı kendi kuralları doğrultusunda tamamlayan, hem düşünce hem de espri efendisi olan, aynı zamanda kobay adayı Eslem'in hikayesine hoşgeldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın serüven başlıyor.. ...