Meyus Ruhlar

4.Bölüm

Multimedya: İzem ve Kaya

▪️◾◼️
Asmin, parti için makyajımın son dokunuşlarını yaparken bir yandan da kiminle gideceğimi sorup duruyordu. "Artık söyler misin ya! Öleceğim meraktan."

Farı gözüme sürerken, hala cevap vermem için bekliyordu. Sanırım artık söylemeliydim. "Kaya ile gidiyorum." dediğim anda elindeki fırça gözümün üzerinde durdu. Ne olduğunu anlamadığım için yüzüne bakarken, yüzünde garip bir durgunluk vardı ama ne için olduğunu kestiremedim.

" Yaa! Öyle mi?" Gözlerini kaçırdığını fark etsem de bişey demedim. Ne olmuştu ki birden bire? "Makyajın bitti, çok güzel oldun." Teşekkür etmeme bile fırsat vermeden odamdan çıktığında bir müddet neden böyle yaptığını düşünsem de bir kanıya varamayacağımı anlayıp, elbisemi giyinmek için dolaba ilerledim.

Siyah, vücut hatlarımı bütünüyle saran bir elbiseydi. Sırtı tamamiyle açık, boyu oldukça kısaydı. Kabul ediyorum oldukça cüretkar bir elbiseydi, ama oradaki kızların çok daha fazla dekolteli şeyler giyeceğine adım gibi emindim.

Beyaz ten rengime ve açık kızıl saçlarıma uyacağını düşündüğüm elbiseyi üzerime geçirdim ve siyah topuklu ayakkabılarımı da giydim. Elbise askılı olduğu için üşüme olasılığıma karşı üzerime birşey almayı düşündüm, ama yaz mevsiminde olduğumuz için gerek duymadım.

Saçlarımı pek yapmasam da bugün salık bırakmak istedim ve hafif su dalgaları verdim.

Tamamiyle hazır olduğumda Asmin'den Kaya'nın numarasını almak için odadan çıkacaktım ki, telefonumun yangında kaybolduğunu hatırladım. Muhtemelen yanmıştı. Kaya'ya görüp görmediğini sormuştum ama o da görmediğini söylemişti.

Bir müddet bekledikten sonra zil çaldığında bunun Kaya olduğunu umut ederek camdan baktım. Evet, o gelmişti.

Asmin'e gideceğimi ve isterse onu da bırakabileceğimizi söylediğimde beni reddetmişti.

Kapının yanındaki aynadan son bir kez daha kendime bakarak saçlarımı düzelttim. Sanırım gayet muntazam görünüyorum.

Kapıyı açtığımda yüzüme ılık ılık esen yaz rüzgarı saçlarımı uçuştururken, onun siyah gözleriyle gözlerimi buluşturdum ve ayaklarımın karıncalanmasına izin verdim. Neden onu her gördüğümde böyle oluyordu ki?

Üzerine giydiği siyah smokin ile her zamankinden daha ciddi ve olgun görünüyordu. Ha, birde yakışıklı. Neyse orası beni ilgilendirmez...

Gözlerini gözlerimden ayırıp vücudumda gezdirmeye başladığında gerilmeden edemedim.

Gözlerinin son durağı yüzüm ve salık saçlarım oldu. Birşey demesini beklerken ağzından bir "Üff!" nidası çıktı.

"Anlamadım?" diyerek yüzüne baktığımda sanki kendine yeni gelmiş gibi silkindi ve girmem için kolunu uzattı.

Koluna girdiğimde "Fena sayılmazsın işte perçemli." dedi fakat bunu söylerken asla gözlerime bakmadı.

"Teşekkür ederim." diye yanıt verdiğimde arabaya doğru yürümeye başladık.

"Bu gece birilerini dövmezsek iyi." dediğinde bana değil de sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi bir hali vardı.