Marinette,
Telefonu kapatıp büzüldüğüm koltukta biraz daha büzüldüm ve kulaklığımda çalan şarkıyı son sese kadar yükselttim. Genzim yanıyordu ve bu konuşmanın ardından kendimi pek iyi hissettiğim söylenemezdi.
Omzumdan biri beni sarstığında kulaklığımın tekini çıkarttım ve müziğin sesini biraz kıstım.
"Kimdi?" dedi Adriel yönünü tamamen bana dönerken. Büzüldüğüm koltukta normal pozisyonumu alıp ben de ona doğru döndüm.
"Neden ağlıyorsun?" dediği an elimle yanağıma dokunmak için harakete geçmiştim ki, onun eli yanağıma değdi ve bir yaş sildi.
Sağ eli sol yanağımdayken hafifçe başımı olumsuz anlamda sağa sola salladım ve, "Anısı olan şarkıya denk geldim." dedim.
Eli yanağımdayken aramızdaki mesafeyi kapattı ve istemsizce gözlerim dudaklarına kaydı.
"Adrien seni hak etmiyor." Dudakları dudaklarımı örttüğünde daha da fazla ağlamaya başladım.
Dudaklarımız bağlı kaldığı süre zarfında son akşamki öpücük geldi aklıma.
Kara kedi maskesi altındaki lise aşkım...
Dudaklarımızın arasından tuz tadı aldım ve bu tat göz yaşlarımın eseriydi.
Dudaklarımızı ayırdığında, alnını alnıma yasladı.
"Şşt," dedi fısıldıyla. Boş olan eliyle, parmaklarımızı kenetledi. "Yanındayım," Elinin parmakları hâlâ parmaklarımla kenetliyken, alınlarımızı ayırdım ve ondan biraz uzaklaştım.
"Ben-" derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim.
"Adrien'ı seviyorum." Gözlerimi kapattım ve nefesimi tuttum.
Bir şey söylemedi. Söylemesini de istememiştim zaten.
Koltukta tekrar aynı pozisyonu alırken, kulaklığımı da taktım ve yarım kalmış şarkıyı başa sardım.
Birisinin sıcak nefesi yüzümü gıdıklarken, alnımda bir el hissediyordum.
"Marinette." Yavaş yavaş gözlerim aralanırken, ilk önce sesin sahibini tanıyamadım. "Geldik. Hadi inelim."
Alnımdaki elini çekip doğrulunca, gözlerimi ovuşturdum.
"Hı?" Sesim çatallaşmıştı.
"İtalya'dayız." Çok geçmeden olayı kavradığımda hızlıca yerimden kalktım.Belli ki uyuyakalmıştım.
***
Çok geçmeden 1 öğretmen, Adriel ve ben hariç 4 öğrenci ile konaklama yerindeydik.
Asıl gideceğimiz defile yarındı. Adriel sanki beni öpmemiş, sanki uçakta hiçbir şey olmamış gibi davranması benim hoşuma gidiyordu.Konaklama yerinin kapısına, Adriel ve öğretmen önde, en arkada ben adımlarken ulaştık. Ve orda bize bir rehber katıldı.
"Agreste ailesinden size ufak bir selamla geldim millet!" Rehberin bize karşı kullandığı ilk cümle açıkçası beni ona karşı biraz uzaklaştırdı.
İnsan bir merhaba falan der.
Kapıda çok fazla durmayıp, tekrar yürümeye başladığımız süre zarfında rehber İtalya'yı anlatıyordu.
"Nasıl buldun burayı?" adımlarını benimle aynı atarken sordu bunu Adriel.
"Ahşap evler, hamaklar... Hepsi çok güzel." Bu cümleyi kurarken etrafıma bakınıyordum ki, bir ses beni durdurmaya yetti.
"Herkese merhaba!" Açıklama yapan birisi vardı ve ben bunu tanıyordum.
"Sizi burda görmekten onur duyuyoruz gerçekten. Şimdi evlerinizi seçebilir, yarına kadar istirahat edebilirsiniz." Bu ofiste tanıştığım Bay Agreste'in sekreteri Suzie'ydi.
İyi de, Suzie'nin burda ne işi vardı?
Bunu pek fazla düşünmeye fırsatım yoktu. Bir an önce bir ev seçmeli ve oraya yerleşmeliydim.
"Senin önceden ayarlanmış bir evin var mı?" dedim Adriel'a dönerken.
"Aslında var." dedi ve gülümsedi, ilk bana sonra ileri baktı.
Eliyle işaret ettiği eve bakarken, kapı açıldı ve dışarı çıkan kişi, beni şaşkınlığa uğrattı.
1K özel bölüm biraz geç mi kaldı dersinnn LWKDLQKDLWS9WLWIODNWKSKWKSLDKWSOSLEM
AYY ŞAKA MAKA 1K OLDUK KISA BIR SÜRE IÇINDEEEE
HEPİNİZİ KALBİNİZDEN ÖPÜYORUMMMM💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Peri Masalı [Tamamlandı]
FanfictionHer şey bitmiş, değişen zamanla birlikte Marinette ve Adrien'da değişmişti. Adrien'ın ikiz kardeşi, babasının holdinginde çalışmak için yurt dışından gelir. Adrien orda mankenlik yapmaktayken, Gabriel Agreste Marinette'yi işe tasarımcı olarak alır...