Şarkı Özgür Kurum, Gözlerimi Kapatsam ama sahip diğer uygulamalarda izlemeyi devredışı yapmış o yüzden ben de bu editii ekledimmm neyse canlaarr sizi unuttuğumu sanmayınnn🖤 geç olsun güç olmasınnnn🖤 2K için çooook teşekkürler bebeglerimmm🖤 hepunizi öptümmm nice okumalarrrrx💕🤞
Çok geçmeden şehirde ufak bir pastane tarzı bir yere girip oturmuştuk.
"Karnını burda mı doyuracaksın yani?" dedi Adrien yüzünü ekşitirken.
"Ama burası çok tatlı bir yer değil mi?" Lafımın arkasına garson masamıza gelirken, gülümsüyordu.
"Ne isterdiniz?"
Hım, dedim içimden. "Damla çikolatalı kurabiye istiyorum ben 10 tane." 10 dediğim an Adrien gülümsedi. Ne yani, aç olmamın neresi komikti?
"Yanına da çikolatalı süt istiyorum."
"Siz Bay Agreste? Ne istersiniz?"
"Bir dilim çikolatalı pasta." Garson kız başıyla onaylayıp gittiğinde Adrien oturduğu yerden masaya doğru eğildi ve bana yaklaştı.
"10 kurabiye ha? Hepsini yiyeceksin yani?"
Heyecanla başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım."Hepsini!" diye fısıldadım ona eğilerek.
Akşamüstüne kadar o pastanedeydik. Hava geceye gebe kaldığında, etraf kızıllığa bürünmüştü.
Adrien arkadan ben önden karnımı ovalayarak çıkarken, Adrien arkadan kapıya uzandı ve bana kapıyı açtı.
Dışarı çıktığımız an kapının önünde durup kahkaha atmaya başladı.
"Canavar çıktın." Kaşlarım çatılı bir şekilde ona döndüm.
"Niye gülüyorsun ama?"
Biraz daha gülüp, sakinleştiğinde derin bir nefes aldı.
"10 kurabiyeden 2 kurabiye yiyip, 500mllik sütünü saatlerce içtin ve doydun?"
"Bla bla bla" dedim. O sırada Adrien'ın telefonu çalarken bir havaya bir telefona baktım.
Telefonu cebinden çıkarıp, Adriel'ın aradığını söyledi.
*
Telefon görüşmesini bitirip tekrar yanıma döndüğünde, kaldırımda oturup asfaltta gelip geçen arabaları sayıyordum.
Kaldırımdan asfalta inip, benim yanıma oturduğunda bir süre oturduk. Hiçbir şey demedik.
"Ne dedi?" dedim, sessizliği bozmak adına.
"Biraz defile, biraz kamp, çokça sen." dedi sanki sinirlenmiş bir tonda.
"Çokça ben mi?" Yan profilden ona bakarken o da bana döndü.
"Aranızda herhangi bir şey oldu mu?"
Öpücük...
"H-hayır."
Gülümsedi ve birden ayağa kalktı.
Sevinmiş miydi?
"Gidelim." Dedi elini bana uzatırken. Güldüm ve elini tuttum.
"Nereye gidiyoruz peki?"
Düşünür gibi yaptı ve alt dudağını aşağı doğru sarkıttı, önerisi olduğunu anladım.
"Nereye istersin?"
Elinden destek alarak kalktım ve yüzüne bakmak için hafifçe yukarı baktım.
"Nereye olsun?"
Gözlerimiz kesişti. Elleri ellerimi kenetlediği an gözlerim açıldı.
"Aslında bir rotam var."
Konuşamadım. "Kalbinin yolunu söyle."
Sonra hiçbir şey konuşmadık. Arabayı gelişi güzel bir yere park edip, gecenin bir köründe çarşı içinden kalabalıkla birlikte yürüdük. Serçe parmaklarımız kenetliydi.
Yürüdük, bilmeden, kaybolmak istercesine. Kendi yollarımızı ne kadar çizdik hesaplayamadım. Hilal de yan başımızda bizleyken tek değildik.
O sırada duyulmaya başlayan bir şarkı ile aynı anda Adrien ile gözlerimiz kesişti.
Parmaklarını parmaklarımın arasına geçirip beni sürüklemeye başladığında, nereye gittiğimizi yaklaşan sesten anladım.
Sokak sanatçısını görüş alanımıza alıp durduğumuzda ellerimize baktım. Hafif uzun tırnakları, kemikli yapısı ellerimi sarmıştı ve bu nedense güvende hissettirmişti beni.
"Hadi gel." dedi ve beni biraz daha sürükledi.
Onca kişiyi yarıp gitar çalıp şarkı söyleyen adamın yanında durduğumuzda tüm gözler bizdeydi.
Kenetli olan ellerimizi ayırdı ve biraz geri gitti. Hafifçe eğilip elini uzattı.
"Anı yakalamak gerek." dedi ve göz kırptı.
Neydi bu? Dans teklifi miydi?
Şarkının son notaları çalarken Adrien bir an arkasına baktı ve başıyla beni işaret etti.
Müzisyen, gitara tekrar yüklenip şarkıyı bitirmeden baştan başlarken güldüm ve elimi elinin içine koydum. Elimi tutup bana yaklaştı. Elimi omzuna nazikçe koyup, kendi elini belime, sağ elinin içine de elimi yerleştirdi ve yavaşça dansı bilmememize rağmen ritime ayak uydurduk.
Elinin içindeki elimi diğer omzuna koyup, boynunda sağ elimin işaret parmağını tuttum. Alnını alnıma yasladı ve elleri belimi tuttu.
Öylece dans ettik. Son notalar gitardan dökülürken, şarkıdan bir alıntı yaptım.
"Söyle gitmenin sebebi neydi?" Gözlerim dolmuştu.
Hâlâ dans etmeye devam ederken, dudakları dudaklarımı örttüğü an, gözümden 2 damla yaş aktı. Çevremizde daire olan halkı umursamadı.
Ünlü model olmayı umursamadı.
O an,
Dünya bizim için döndü ve tekrar biz olduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Peri Masalı [Tamamlandı]
FanfictionHer şey bitmiş, değişen zamanla birlikte Marinette ve Adrien'da değişmişti. Adrien'ın ikiz kardeşi, babasının holdinginde çalışmak için yurt dışından gelir. Adrien orda mankenlik yapmaktayken, Gabriel Agreste Marinette'yi işe tasarımcı olarak alır...