Günümüz:
Güzel bir Pazar gününe uyandığımda üzerimde koca bir yük hissettim.
Sanırım geceden kalmaydı. Uzandığım kanepeden doğrulurken, bir kırılma sesi ortalıkta yankılandı. Bakmak için yana eğilirken, battaniyeye dolanıp kanepeden düşünce elimle yerden destek almak istedim.
Ama elime korkunç bir acı saplandı ve acıyla inledim. Gözlerimi sıkıca yumdum ve sağ elimin bileğini sol elimle sıktım. Yavaşça gözlerimi aralarken, avucuma akşamki kupamın kırıklarının battığını ve kanattığını gördüm.
Hızlıca yerden kalkıp, battaniyeden kurtuldum ve lavaboya gittim. Eczane dolabında istediğim hiçbir şey yoktu.
O sırada çalan kapıyı işittim ve lavabodan bir havluyu alıp elime sardım.
Yani başka ne yapabilirdim ki?Kapıya gidip, sol elimle kapıyı açarken, ben kapının arkasına geçtim.
Ama onu görebiliyordum.
"Bir simit yeriz diye düşündüm." Gelen Adriel'dı. Onu sevmiştim, samimi ve sevecendi.
"Pek sanmıyorum" dedim onu içeri davet ederken. İçeri girip, arkasından kapıyı kapattığımda, gözüm bileğine takıldı. Bilekliği yoktu.
"Bilekliğine ne oldu?" Salona doğru geçerken lafım onu duraklattı.
"Bilekliğim..." dedi ve bana döndü.
"Sanırım evde unuttum." dedi ve tekrar arkasına döndü.
"Neden simit yemeyelim?"
Sanırım sağ elimi görmemişti. Onun oturduğu yer yattığım yerin yanındaki çift koltuktu.
Yattığım yere gidip battaniyeyi kaydırıp oturdum ve sağ elimi bacaklarımın üzerine aldım. "Elin!" Dedi hücumla ayağa kalkarken.
"Önemli bir şeyi yok." Birden yanıma gelip oturdu. Elimi kucağına alıp, sardığım havluyu yavaşça açtı. Bu süre zarfında bir yandan da üflüyordu.
"Acıyor mu?" dedi havluyu yavaşça çıkarıp yanına koyarken. Elimi elinin içine aldığında, heyecanlandım.
Yüzüne baktım. Kafası bana çok yakındı ve elime bakıyordu.
"A-acımıyor." dedim. Kekelemem onun garibine gitmiş olacak ki, bana baktı. Yüzlerimiz yakındı, yutkundum.
Tekrar elime baktığında, derin bir nefes aldığını hissettim.
"Doktora gitmeliyiz." dedi hâlâ elim elindeyken.
"Gerek yok, acımıyor zaten."
"Evinde gerekli olan tüm malzemeler varsa-" lafını kestim.
"Yok."
***
Adriel zor da olsa beni ikna edip, doktora götürmüştü.
Yatakta oturup, ayaklarımı sallandırırken Adriel ayaktaydı."Böyle otur." dedim yana kayıp oturmasını istediğim yeri gösterirken.
Yanıma geldi ve oturdu.
"Acıyor mu?" Elime baktım. Parçaları doktor tamamen çıkarmıştı."Acımıyor." Gülümsedim. "Teşekkür ederim."
Bana baktı, gülümsedi.
"Neden teşekkür ediyorsun?""Beni buraya kadar getirdin." dedim minnetle.
Gülümsedi. İçim gitti gibi hissettim.
Ne? Aşık mı oluyordum?
Selaaağğğmmmmm
Yeni bölümle karşınızdayııımmmmm
Bölüm nasıldı bakalımmmmm💜
Bölüm fikriniz varsa yazınnnnnn lütfeeeeeennnn💜
Sağlıklı günler diliyorum efeniiiiiimmmm💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Peri Masalı [Tamamlandı]
FanfictionHer şey bitmiş, değişen zamanla birlikte Marinette ve Adrien'da değişmişti. Adrien'ın ikiz kardeşi, babasının holdinginde çalışmak için yurt dışından gelir. Adrien orda mankenlik yapmaktayken, Gabriel Agreste Marinette'yi işe tasarımcı olarak alır...