"Seni özledim." dedim kulağına fısıldayarak.
"Seni hep sevdim ve seviyorum." Geri çekilirken, buna izin vermedi ve dudaklarıyla dudaklarımı örttü.Bunu yaparken o kostümsüzdü. O hep Gabriel Agreste'in oğlu Adrien Agreste'di ama bunu yapmaktan çekinmedi.
O gece onun kalbini kalbimde hissettim ve bu pahabiçilemezdi.
Dudaklarımız yavaşça ayrıldığında alnını alnıma yasladı.
"Adriel'ın yanında bir kez olsun aklımdan çıkmadın." dedi gözleri kapalı bir şekilde."Neden gelmedin?" dedim hâlâ ritimlere
ayak uydururken."1 kez geldim, evinin önüne kadar. Sokak lambasının altında oturmuş ağlıyordun, ay ışığı sokak lambasının ışığını körertecek kadar parlaktı. Yanına gelmeyi ve sana sarılmayı ne kadar çok istedim bilemezsin."
Onun boynuna kafamı koydum. "Gelebilirdin."
"O sokak lambası kaç kere şahit oldu ağladığına? Nasıl gelecektim ki?"
Başını kafama yatırdı. Dans müziği hâlâ kesintisiz devam ediyordu.
"Hep seni düşündüm." dedim kokusunu içime doldururken.
"Hep seni yanımda istedim." dedi o da.
"Beni güçsüz kılıyorsun. Ama bundan şikâyetçi değilim."
"Peki ya orası? Ne yaptım oralarda?"
"Hep seni istedim."
Müzik hafiften yavaşladığında, biz de yavaşladık ve ben kafamı kaldırdım.
"Benimle bir yere gelmeni istiyorum." dedi elimden tutup öne doğru bir adım attığında.
Ona karşı çıkmadım. O önde ben arkada sahne önüne kadar kalabalık arasından geçip geldik. Sahnede solist arkaya doğru geriledi ve Adrien bizi sahneye çıkan merdivene kadar getirdi.
"Ne yapıyoruz burda?" dedim ellerimiz kenetliyken.
"Sahneye çıkıyoruz." dedi hızlıca merdivenleri çıkıp beni de arkasından çıkartırken.
Tüm gözler üzerimizdeydi. "Adrien." dedim utanıp ona sinerken.
Ortaya kadar yürüdük birlikte.
Mikrofonu solistten alıp, karşıma geçtiğinde daha ne yaptığını anlamış değildim.
"Sevgilim." dedi gözlerime bakarak.
"Ben bir tek seni çok istedim." diye ekledi sonra.
"Sen..." dedi ve durdu. "Bir çiçek." O sırada yanda bana arkasından bir papatya uzattı.
"Bunu sana vermek için yıllarca bekledim."
"Ve." dedi ve mikrofonu soliste uzattı.
"Sen.." dedi elini cebine götürürken.
Dizlerinin üzerine çöktüğünde ağlamama az kalmıştı.
"Mükemmel bir eş." dedi ve beyaz kutuyu açtı.
"Seninle bir ömrüm olsun mu?" gözleri gözlerimdeydi ve ben bayılacak gibi hissediyordum.Elimi kalbime koymadan önce papatyamı kulağımın arkasına geçirdim. "Seni seviyorum." dedim yavaşça ve elimi ona uzattım. "Seni seviyorum!" Birden kutuyu yere koyup, belime sarıldı ve beni döndürdü. Kahkaha attım. Durduğumuzda ve benden ayrıldığında, beyaz kutuyu yerden alıp, yüzüğü parmağıma nazikçe taktı ve tekrar bana sarıldı.
"Marinette Agreste. Kulağa çok hoş geliyor." diye fısıldadı.
Selaaamlaar
Bugünlere kadar geldiğimiz için çok mutluyuuum 🍒
Bunu bir teşekkür olarak görünn🦋💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Peri Masalı [Tamamlandı]
FanfictionHer şey bitmiş, değişen zamanla birlikte Marinette ve Adrien'da değişmişti. Adrien'ın ikiz kardeşi, babasının holdinginde çalışmak için yurt dışından gelir. Adrien orda mankenlik yapmaktayken, Gabriel Agreste Marinette'yi işe tasarımcı olarak alır...