🦋#10||Plan

1K 64 3
                                    

Adrien,

"Alo Adrien?" Bir yandan ofise yürüyor bir yandan elimdeki telefonu kulağıma tutuyordum.

"Adriel?" Sesi bana biraz heyecanlı mı gelmişti?

"Sana kırıklarını kapat demiştim, benimle Veda pastanesinde buluşabilir misin?" Aniden adımlarımı atmayı kesip, sağıma soluma baktım.

"Evet, buluşabilirim."

"1 saat sonra, Veda Pastanesinde."

Anlaştık dememe kalmadan telefon yüzüme kapandığında, telefona öylece boş boş baktım.

Adriel beni heyecanlandırmıştı. O sırada çiselemeye başlayan yağmur, bedenimi de ıslatıyordu.

Ayaklarımın altındaki gri kaldırım yer yer su birikintisi olmaya kucak açmıştı. Elimdeki telefonun ekranından saate bakıp, cebime koyduğumda geldiğim yola yürümeye başladım.

Veda Pastanesi 2 sokak arkada kalmıştı. Ne kadar yürüdüm o an kestiremedim. Aklıma bir anı düştüğünde, istemsizce başımı eğip gülümsedim.

Marinette ile ilk tanıştığımızda da hava yağmurluydu.

Aklımdaki anı biriyle çarpışmam ile birlikte toz olup uçarken, kafamı kaldırıp kime çarptığıma baktım.

"Marinette!" dedim ona elimi uzatırken. Yere popo üstü düşmüştü. İlk bana sonra ona uzattığım elime baktı. Başını olumsuz anlamda sallayıp, kolayca ayağa kalktı. Hiçbir şey söylemedi.

Yanımdan geçerken kolunu tuttum.

"Islandın."

"Önemi yok." dedi soğuk bir sesle. Kolunu benden kurtarmak için çırpığında bu sefer onu bırakmamak için adeta tutundum koluna.

Bir zamanlar onu öylece bırakan ben, şimdi bırakmamak için ona tutunuyordum.

Canımı acıtıyorsun, demedi. Bana baktı. Gözlerindeki hırsı gördüm.

"Özür dilerim." dedim sessiz bir şekilde. Yağmur damlaları ikimizi de ıslatıyordu.

"Bütün gün böyle tutacak mısın? Islanmak mesele değil de, kampüse yetişeceğim." dedi umursamaz bir edayla.

O an aklım başıma geldi ve kolunu bıraktım. "Islaksın." dedim ve üzerimdeki kapşonlu ceketi çıkarırken, yanımdan geçip gitti.

Arkasından bakakaldım, o günkü o gibi...

***

Veda Pastanesi'nin kapısını ittirdiğimde, sırılsıklamdım. İçeri girip, kapıyı bıraktığımda sağ elimle saçlarımı karıştırdım ve hemen kaloriferin yanında olan Adriel'ın masasına adımladım.

"Hoşgeldin kardeşim." Başım ile ona selam verip, ceketi çıkardım ve Adriel'ın karşısına oturdum.

"Ne alırsın?" Ellerimi kalorifere dayadım ve "fark etmez" dedim.

Adriel ikimiz için de iki tane sıcak çikolata söylerken dirseklerini masaya dayayıp bana eğildi.

"Konu Marinette." Kaşlarım çatıldı.

"Ne olmuş ona? Bugün gayet iyiydi."

"Kampüsü gezi  düzenliyor. İtalya'ya. Eline bir daha böyle fırsat gelmez."

Sözünü bitirir bitirmez, sipariş ettiği 2 sıcak çikolata önümüze konarken, garsona teşekkür ettim.

"O geziye mi katılmamı istiyorsun?"
Başını olumlu anlamda salladı.

Sıcak çikolatama üfleyip küçük bir yudum aldım.

"Kampüs gezisine nasıl katılabilirim?"

"Kampüs aslında İtalya'da olacak bir defileye gidiyor diye duydum." dedi önündeki tabletten bir şeyler açıp önüme iterken.

"Görüyor musun tarihi? 2 hafta sonra ve bizim çalıştığımız adama." Önüme koyduğu haberi iyice inceledim.

"Evet." dedim olumlu anlamda başımı sallarken. "Modelliğe başvur. Böylece İtalya'ya gidersin hatta kampüs ile de ilgilenebilirsin."

"Nasıl yapacağım bunu?"

Sıcak çikolatasından koca bir yudum aldı.

"Adamı ara ve internette defilesini gördüğünü, model olmak istediğini söyle. Ama süsle laflarını, bir daha böyle fırsat ayağına gelmezmiş falan. Adamı ikna et. Kampüs defileye gelince ise zor olacak. Kampüse katılman gerek."

"Nasıl yapacağımı bilmiyorum."

"Babamla konuşalım, konaklamayı biz sağlayalım."

İyi bayramlarrrr🖤
Nasılsınız bakalımmm🖤
Bak gidiyom şimdiiii
Bb.💜

Başka Bir Peri Masalı [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin